Gemlik Körfezi’nde felakete davetiye!
Düşünün! Etrafınızda balık lokantaları, eğlence yerleri, kahvehaneler, rüzgar sörfü yapılan alanlar, plajlar, gençler ve emekliler için yaz kampları, Uludağ Üniversitesi’ne bağlı fakülte ve yüksek okullar, oralarda eğitim alan binlerce genç, onlarca yerleşim birimi, limanlar, deniz uçağı yanaşma iskelesi, İstanbul-Bursa-İzmir Otoyolu, gelecekte tren istasyonları, şehirlerarası otogar, askeri tesis ve havaalanı, Türkiye’nin en iyi at ve köpek yetiştirme haraları, binlerce dönüm Gemlik Tipi zeytin alanı ve işleme tesisleri olacak ama hemen yanı başınızda da dünyanın en tehlikeli gazlarını depolayacak ya da üretecek bir tesis için izin çıkacak… Sizin de sesiniz kısılacak… Eşyanın tabiatına aykırı.
Nolamaz!
Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Ulcay imzalı bir açıklama geldi dün. Tepeden tırnağa iki kez okudum. Bir yanlışlık vardı ve sayın rektör ‘Olamaz!’ diyordu… Haklıydı.
Gemlik’te yanıcı ve patlayıcı madde üretimi ve depolanması artışının önüne geçen işlemin, Bursa 2. İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmesine isyan ediyordu rektör.
Bursa 2. İdare Mahkemesi, Gemlik Gübre Sanayi AŞ’nin kapasite artışına yönelik ek depolama yatırımı amacıyla açtığı davada, destekleyici bilirkişi ve üniversite raporlarına rağmen kararları hukuka ve kamu yararına uygun bulmamıştı…
Rektör Prof. Dr. Yusuf Ulcay’ın açıklaması özetle şöyle; “Uludağ Üniversitesi Çevre Mühendisliği ve Kimya Bölümleri tarafından verilen teknik raporlarda, Gemlik’e yapılacak bu tür yatırımların çevre ve insan yaşamı açısından potansiyel bir tehdit oluşturduğu ortaya konuldu. Bilirkişi raporunda da yapılan düzenlemenin ekolojik ve çevresel açıdan hayati risklere karşı kamu yararına alınmış bir önlem olduğu belirtilerek, plan değişikliği şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına uygun bulundu. 19 Temmuz 2015 tarihinde ilçede bulunan Gemlik Gübre Fabrikası’nda yaşanan şiddetli patlama ve 1 insanımızın hayatını kaybetmesi de hepimiz için çok önemli bir uyarıydı. Maalesef tüm bilimsel verilere ve yaşanan gerçeklere rağmen, 1. derece deprem kuşağında yer alan Gemlik’te, yanıcı ve patlayıcı kimyasalların üretimi ve depolanmasında yeni yatırımların önü açılmış oldu.”
Bu arada davanın temyize gittiğini de öğrenmiş olduk. Ulcay, “Mahkemenin davacıyı haklı bulması oldukça düşündürücüdür” sözüyle de çok şey anlatıyor aslında…
Mahkeme kararında uyuşmazlığa sebep olan plan notunun, ‘Gemlik Organize Sanayi Bölgesi’nde davacı şirket ile birlikte faaliyet gösteren birçok şirketi etkileyeceği’ şeklinde bir tespitte bulunulmasının da altını çizen Ulcay, “Gemlik’te organize sanayi bölgesi yok, serbest bölge var. Üstelik söz konusu davayı açan Gemlik Gübre Sanayii AŞ. Kendileri serbest bölgede bile değil. Mahkemenin böyle bir değerlendirme yapmasının hiç bir tutarlı tarafı bulunmamakta. Zaten esas mesele de Gemlik’teki sanayileşmenin OSB yasal çerçevesi dışında gelişmesidir. Çevre ve insan odaklı bir şehirleşme ve sanayileşmenin yanındayız. Danıştay’ın da söz konusu mahkeme kararını bu şekilde değerlendirerek bozacağını ümit ediyoruz.”
Nokta.
NOT: Gemlik Belediye Meclisi, 06.03.2013 tarihinde; “Gemlik ilçe sınırları içinde yer alan mevcut sanayi ve depolama alanlarında ilave kömür, kurşun, krom, çinko, amonyak, nitrik asit vb. madenler ile yanıcı, parlayıcı, boğucu ve patlayıcı cinsten madenlerin depolanması, işletilmesi, üretim ve satışı yapılamaz” şeklinde 1/5.000 ölçekli plan notu değişikliği yapmıştı.
Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 18.04.2013 tarihli oturumunda ise, “Gemlik ilçe sınırları içinde yer alan ve yanıcı, parlayıcı, patlayıcı, korozif ve toksit madde üreten, kullanan ve depolayan kullanımların kapasite gelişimine ve yeni tesis yapımına yönelik taleplere izin verilmeyecektir” şeklinde 1/1.000 ölçekli imar planı hükmüne göre karar alınmıştı.