Karacabey Ticaret Sanayi Odası ile Ticaret Borsası’nın 7 Ocak 2016 günü düzenlediği ‘Müşterek Ödül‘ törenine katılan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, yazarınızın sorusuna öyle bir yanıt verdi ki; sanırım Bursa’nın geleceğine yön vermek için harekete geçenlerde şok etkisi yaratacak…

Toplam 5 saat boyunca törende kaldım. Tüm konuşmacıları dinledim. Bakan Çelik’in konuşması uyarı ve müjdelerle doluydu. Türkiye’nin en verimli toprakları üzerinde söylemesi gerekenleri söyledi. Domatesin, salçanın, soğanın, sütün, yoğurdun, peynirin, hayvancılığın özetle Türkiye’ye örnek olacak tüm tarımsal üretim biçimlerinin başkentinde olduğunun bilincindeydi sayın bakan.

Ancak özellikle beklediğim bir konuya hiç değinmedi bakan Çelik. Pür dikkat dinlediğim Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ise desteklerini açıkladılar…

Bakan Çelik, 13 yıl boyunca Türkiye’ye büyük hizmetler verdiklerini, her taşın altına gövdelerini koyduklarını, 10 yıl boyunca ekonomide büyük başarılara imza attıklarını ancak son 3 yıl içinde bir patinaj dönemine girildiğini dile getirdi. 3 yıldır gerek küresel ekonomide gerekse gelişmiş ve gelişen ülkelerdeki yaşanan sorunlardan Türkiye’nin de etkilendiğini, kaydeden bakan Çelik, “Buna siyasi krizler ve bol seçimler eklenince Türkiye gerçekten bu dönem içerisinde sıkıntılar çekti. Şimdi ise siyasi istikrar var. Sorunlar büyük ölçüde biliniyor. O halde yeni bir dönem yeni bir yaklaşım ile yeni bakış açısıyla tarımdan sanayiye hızla ilerlememiz gerekiyor” dedi.

Bilgiyi teknolojiye, teknolojiyi de ticarete dönüştürme zamanının geldiğini belirten bakan Çelik, tam beklediğim açıklamayı yapacak diye düşünürken birden borsa konusuna geçti… Çelik; “Borsalar müstahsil makbuzuna mühür basan ve para alan anlayıştan çıkması gerekiyor. Böyle borsa anlayışı artık kabul edilemez. Türkiye genelindeki tüm borsalarımız çiftçinin ürününü değer bulduğu yerler olacak. Hayvancılık konusunda desteklerimizi tekrar gözden geçirmemiz gerekiyor. Hayvancılık ile meşgul olan kişiler ilk doğduğu gibi buzağısına destek almamalı. Ama 4. ayına geldiğinde destek vermeliyiz. Çünkü Türkiye’de 400 bin buzağı 4 ay dolmadan ölüyor” diye konuştu.

Bakan Çelik, peynir ve yoğurt konusunda dünya pazarlarına işaret ettiği konuşmasında sanayicinin rekabetini ve gücünü artırmak için çiğ süt için üreticinin destekleneceğini açıkladı. Yağsız süt tozu ihracatının sürekliliğe ulaşması için arz fazlası sütün alınacağını ve süt tozuna dönüştürüleceğini müjdeledi. Böylece üretici, ürettiği sütün ne olacağını düşünmeyecek artık… Ayrıca okullarda süt dağıtımı da devam edecek. Yem ve gübrede de KDV oranı yüzde 1’e inecek. Gübre ucuzlamazsa da destek doğrudan çiftçiye yapılacak… Bu arada SÜTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz’dan 12 litre sütten 1 kilogram süttozu elde edildiğini öğrendim…

KENTİN BATISI VE BAKAN ÇELİK

Gelelim başlığımızdaki konuya. Toplantının sonunda sayın bakanın yanına gittim ve “Sayın Çelik, Yüksek Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi (TEKNOSAB) için kentin batısında 12 milyon metrekare yer belirlendi. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?” diye sordum. Önce 2-3 saniye düşündü ve “Ben Bursa’nın batıya doğru büyümesini istemiyorum” dedi…

O anda biraz daha konuşmak istedim ancak yanındaki korumaları ve diğer ilgililer bakanla aramıza girdiler…

Tümce sanırım yeterince açık.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, kentin batısı ile ilgili olarak tavrını belirlemiş. Önüne böyle bir konu geldiğinde ya da imza yetkisi olduğu konularda biraz daha sık dokuyup ince eleyecek sanırım…

Hayırlısı…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir