Güvenme malına bir kibrit yeter!
Bursa büyükşehirdir, sanayi kentidir, tarımda kendine yeten illerin başında gelir… Türk tarihini bir solukta içinize çekersiniz bu kentte. Atatürk Heykeli’nin oradan önce batıya daha sonra güneye doğru giderseniz eğer 45 dakika sonra kayak yapacağınız Uludağ’a ulaşırsınız, kuzeye doğru yarım saat giderseniz Marmara Denizi ile kucaklaşırsınız.
Meyvenin hasını, sebzenin hormonsuzunu, etin en alasını bulursunuz Bursa’da. Koza Han’da doğal ipekten şalınızı alır, avlusunda simit-çay ikilisiyle yorgunluk giderirsiniz. Taş işçiliğinin şaheseri ana kapısından çıkar sola dönerseniz 1402 yılında kurulmuş olan dünyanın ilk alışveriş merkezinin içinde bulursunuz kendinizi…
Tulumbacıların “yangın var yangııın” diye bağırdıklarını duyarsınız duvarlardan akseden seslerde.
24 Ağustos 1958 yılının o menfur pazar günü saat 14:45’te, Sahaflar Çarşısı esnafından Ciltçi Cavit Çemrek’in mücellithanesinde bulunan gazocağının devrilmesi sonucu çıkan yangının kokusu burnunuzun direğini sızlatır…
Biraz aşağıya doğru yürürseniz; çok daha yeni bir yangının dumanı genzinizi yakar… 10 Ekim 2015 günü Mobilyacılar Çarşısı’nda çıkan yangının izlerini görürsünüz… Dükkanlarda bulunan 100 yıllık el yazması Kuran-ı Kerim’lerin de zarar gördüğünü fısıldar esnaf size. Ne hikmetse sayfaları yerli yerindedir… Kapakları siyahlaşmıştır sadece… Alır okursunuz… İçinizden “Allah korumuş” diye geçirirsiniz… Ama dükkandan eser yoktur orta yerde…
Yangınlar her zaman maddi ve manevi izler bırakır… Kolunuzun kanadınızın kırıldığı anlardır… Ne yapacağınızı bilemez olursunuz, ailenize ekmek götürememenin ezikliğidir çoğu kez hissettiğiniz.
Dostlar, Bursa itfaiyelerinin başa çıkamadığı yangınlar giderek daha çok yaşanır oldu. Maddi kayıplar da milyonlarla konuşulur hale geldi… Son örneği de Işıksoy Tekstil…
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) tarafından açıklanan ‘Bursa’nın en büyük 250 firması Araştırması’nda 104’üncü sırada olan firmanın üretim tesisi, 2015’in son günlerinde yangınla yerle bir oldu. BUSİAD’dan da ödül almıştı… 126 milyon lira cirosu olan, 800 kişinin çalıştığı fabrika gibi daha onlarcası var sanayi bölgelerinde…
İplik, dokuma ve boyama fabrikasındaki yangına müdahale eden itfaiye ekipleri ellerinden geleni yaptı ancak sonuç ortada. Yangına, Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi’nin su tankerleri de dahil 45 araçla müdahale edildi, İstanbul’dan 4, Kocaeli’den 3, Eskişehir’den 2, Yalova’dan ise 1 itfaiye aracı takviye olarak geldi. 24 saat süren bir yangının ancak çevre illerden gelen itfaiyelerle söndürülmesi, üzerinde ciddi ciddi düşünmemiz gereken bir konu. Yangının komşu fabrikalara sıçramaması DOSAB ve kent için büyük bir şans…
Tekstil Araştırmaları Derneği Başkanı Kimya Mühendisi Ekrem Hayri Peker’in sanayi bölgeleri için bazı önerileri var…
–Termik santralden önce DOSAB’ta ciddi bir itfaiye teşkilatı kurulmalı.
-Bu teşkilatta kimya mühendisleri görev almalı. Uzman ve tecrübeli elemanlar bulunmalı.
–Bursa Teknik Üniversitesi bünyesinde ‘İtfaiye Akademisi’ kurulmalı ve ‘İtfaiye Meslek Yüksek Okulu’ açılmalı.
-DOSAB yönetimi, fabrikalarda yangın konusunda kontrol yapacak ve bölge firmalarını uyaracak bir ekip kurmalı.
-Fabrikalarda yangın tatbikatları yapılmalı.
-Fabrikalardaki depolama sistemleri gözden geçirilmeli. Özel söndürücü sistemler kurulmalı.
-Kumaşlarla kimyasallar birbirlerinden uzak olmalı.
-Elektrik tesisatı sürekli kontrol edilmeli…
İlgili ve yetkililere duyurulur…