Türkiye’nin 2023 hedefleri arasında 500 milyar dolarlık ihracat ve kişi başı 25 bin dolar milli gelir var. Bursa’nın bu ihracat rakamı içindeki payı 75 milyar dolar… Bu rakamlara ulaşabilmek için yüksek teknoloji içeren ürünler olmazsa olmaz ve şu anda 4 dolar olan ihracatın kilogram fiyatının 10 dolara çıkması gerekiyor…

Geleneksel üretim biçimleriyle yukarıdaki rakamlara ulaşmamız mümkün değil. O nedenle Endüstri 4.0 için herkesin harekete geçmesi gerekiyor…

Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği (BUSİAD) ve Uludağ Üniversitesi (UÜ) işbirliğiyle 6.’sı düzenlenen ‘Bursa Yenilikçilik ve Yaratıcılık Sempozyumu’nun panellerinde bilgi bombardımanı vardı.

Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Ultav’ın ve Bosch Dizel-Benzinli Sistemler Teknik Genel Müdürü Marc Weller’ın konuşmaları önemli… Cengiz Ultav, “4. Sanayi Devrimi” başlıklı sunumunda önümüzdeki 20 yıl içinde teknoloji ile gerçek dünya arasında bir yüzleşme yaşanacağına ve özellikle sağlık, tarım, ulaşım, eğitim ve endüstri gibi alanlarda Endüstri 4.0 temelli önemli değişimler gözleneceğine değindi. Endüstri 4.0’ın dünyadaki üretim şekillerinin insanların karakterleri ile en hızlı ve akıllı şekilde buluşmasının yollarını içerdiğinin altını çizen Ultav, “Fikirlerin en hızlı şekilde para ile buluşması süreci, para yaratan katma değer ve müşteri memnuniyeti gibi her türlü unsuru içinde barındırıyor. Bunun en hızlı şekilde olması için gençlerin fikirlerinin hızlandırılması gerek. Günümüzde teknoparklar hızla gelişiyor. Ancak büyük firmalar ve üniversiteler birlikte inovasyon sürecinin altını nasıl doldurabiliriz ve nasıl ekosistemler yaratabiliriz diye çalışmalı. Bursa, inovasyonun patlama yapacağı, gerçek değerlerle buluşacağı ve bu alanda hızlı hareket edebilecek yerlerin başında geliyor. Kentte çeşitlenme unsurunun hepsi var. Bursa, Türkiye’nin dijital ekonomisine Endüstri 4.0’ı kullanarak en erken dijital katma değeri üreten ve bu alanda büyük fırsatlar yaratan kent olabilir. Bursa’daki Türk insanının yapısı ve esnekliği önemli avantajlar sağlayabilir. Ancak bununla birlikte sınırları fazla zorlayan bir yönümüz de var.

Yanımıza doğru teçhizatları almadan ve gerekli harcamaları yapmadan zorlu yolculuklara çıkabiliyoruz” diye konuştu.

Marc Weller da “Endüstri 4.0 ve Endüstri 4.0 Bosch Uygulamaları” isimli sunumunda Bosch firmasının bu alanda yürüttüğü çalışmalara değinerek, söz konusu çalışmalarda geldikleri noktayı ve gelecek öngörülerini katılımcılarla paylaştı. Weller, Bosch olarak Endüstri 4.0 kavramına 2014 yılında başladıklarını ve kurdukları akıllı fabrikalar bünyesinde 2015 yılı itibarı ile 5 projeyi hayata geçirdiklerini söyledi. Weller, konu kapsamında 9 ilave projeye daha başladıklarını ve bu projelerin 7 tanesinin Bursa fabrikasında şekillendiğini kaydederek, “Fabrika içindeki işbirliğinin tek bir proje altında birleşmesi önemliydi. Son 2 yılda epey zaman harcadık ancak 2 yıl içinde istediğimizi yapabildik. Endüstri 4.0’ın potansiyelini anlamak için hataya izin vermeliydik. Ancak böyle olursa ortaya inanılmaz şeyler çıkabilir. 1996’da 40 milyon kişi birbirine bağlantı halindeydi. 2020’de 7 milyar kişi birbiriyle bağlantı halinde olacak. 1996’da internete bağlı 6 milyon bilgisayar vardı. 2020’de bu sayı 50 milyara çıkacak. Süreç çok hızlı ilerliyor ve bu süreci en kısa sürede yakalamak gerekiyor” diye konuştu.

Konuşmaların ardından Nüans Dans & Sanat Evi’nin dans gösterisi gerçekleşti. Miniklerin gösterisi büyük alkış aldı…

Daha sonra Dünya Gazetesi Yazarı Dr. Rüştü Bozkurt’un yönetimindeki ikinci oturuma geçildi. İkinci oturumun konuk konuşmacıları E3TAM AŞ Genel Müdürü, ENOSAD Geçmiş Dönem Başkanı ve 6. Dönem Başkan Yardımcısı Sedat Sami Ömeroğlu, Altınay Robot Teknolojileri San. ve Tic. AŞ Genel Müdür Yardımcısı Lütfi Okay ve SIEMENS Satış Direktörü, Elektrik Yüksek Mühendisi Hakan Mavruk’du.

Sedat Sami Ömeroğlu “Üründe Kalite ve Üretimde Verimlilik Amaçlı İleri Otomasyon Teknolojilerinin Dünü, Bugünü ve Geleceği” isimli bir sunum yaparken, Lütfi Okay da üretim süreçlerini yönetecek robotların gelecek senaryoları, uygulama örnekleri ve ürün-pazar gelişimi hakkında bilgi verdi. İkinci oturumda son sözü alan Hakan Mavruk da Endüstri 4.0 ile yeni gelişen uzmanlık alanlarında bilgi ve beceri sahibi insan kaynakları ihtiyacını karşılayacak mühendislik öğretimlerinin nasıl olacağı ve güncelliğinin nasıl sağlanacağı ile ilgili bilgilendirmelerde bulundu.

Bu konu burada bitmez…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir