Geçenlerde Bursa’da golf turizmi için girişimlerin başlatıldığını, toplantılar yapıldığını ve yer arayışlarının devam ettiğini okuyunca irkildim.

Bursa’da daha kış turizmini tam anlamıyla başaramayan girişimcilerimiz varken, hiç de alışık olmadığımız golf turizmine neden heves edildiğini anlamak istiyorum… Binlerce dönümlük arazi, az engebeli yemyeşil topraklar, kentin kalabalığından uzak yerler bulmak şart. Arazinin her gün sulanması için binlerce metreküp suyu bulmak gerek.

Kuzey yarımkürenin her yıl biraz daha ısındığını açıklayan bilim adamlarına inanıyorum. O zaman bol ve ucuz suyu yeraltı kaynaklarından çekeceksiniz demektir. Bu da çevresinde onarılmaz tahribatları beraberinde getirecektir. Bulunacak bölgenin etrafındaki köylerde susuzluk yaşanmaya başlanacak ve köylülerle karşı karşıya geleceksiniz.

Kent içi trafiğinden kaçıracaksınız turistleri. Havaalanından alacağınız zengin turistleri en iyi ihtimalle çevre yollarından tesise getireceksiniz. Kent içi trafiği onlara göre değil çünkü… İyi bir mutfak kurmak, PH değeri 8’in üzerinde olan içme suyu temin etmek ve havanın kalitesinin iyi olmasını sağlamak gibi öncelikleriniz olacak. Birkaç dili ana dili gibi konuşan çalışanlarınız olmalı. Gece ayrı, gündüz ayrı turlar düzenlemek, eğlendirmek, her isteklerine hemen yanıt verecek yapılanmalarınız olmalı. Vuruş sopalarının, topların ve deliklerin her an hazır olması için profesyonel ekipler yerlerini almalı. O küçük sevimli ama hemen devrilebilen araçlar çok sayıda üretilmeli ya da ithal edilmeli. Yeri gelmişken “bizim o sopaları ve topları üreten girişimcimiz var mı?”

Kilometrelerce yürümek zorunda kalacak sopa taşıyıcıların sigara içmeyen, bir ya da iki yabancı dile vakıf, turistlerin geldiği ülkelerin kültürünü bilenler arasından seçilmesi de çok önemli. Özel üretim şort ve tişörtlerin hazır bulundurulması, yorulan sporcular için masaj, terleme, dinlendirme odalarının da unutulmaması gerekiyor sanırım. Masör ve masözlerin işin ehli olması da gerek ve şartlardan biri…

Hadi bize Bursa’yı gezdirin” dediklerinde içine düşeceğiniz telaşı da şimdiden görür gibiyim. O yemyeşil Bursa’dan arta kalan yerler o kadar azaldı ki… Doğanbey’i sorduklarında ne diyeceksiniz? Reşat Oyal Parkı içindeki otelleri (Sağlık otelleri geliyor) nasıl anlatacaksınız? Stadyumun kentin içine neden inşa edildiğine yönelik sorulara mantıklı bir yanıt vermek zorundasınız. Geçit vermeyen trafik konusunda da söyleyecekleriniz vardır umarım. At ve eşek etinden imal edilmediğine inandığınız İskender kebabın servis edildiği cadde kenarındaki yerleri değil, daha sağlıklı ortamları da bulmak zorundasınız…

Binlerce dolar ödeyerek Bursa’ya gelen zengin turist görmüyorum artık. Özellikle batılı turist gelmez oldu. Önceliği yerel yönetimlerle, kamunun etkin kişileriyle, hükümetin bakanlarıyla konuşmaya ve rapor hazırlamaya vermelisiniz. Arap turistler için otel yapılıyor, siteler inşa ediliyor, evler alınıyor. Onlardan size fayda yok! Madem golf diyorsunuz bunun batılı bir oyun olduğunu unutmamalısınız…

Bu arada yemyeşil binlerce dönümlük arazi filan varsa eğer hemen tahsis isteyin. Yoksa orası için planları olan müteahhitler, belediye başkanları ve girişimciler zaten vardır…

Topunuz dursun, sopanız vursun…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir