Daha gelişmiş bir ülke isteyen gençleri gördüm orada. Daha huzurlu, daha mutlu, teknolojik gelişmelerden haberdar, vatana, millete, bayrağa saygılı, bu ülkenin değerlerinden haberdar, seküler yaşama bağlı, Türk insanını seven, yardımlaşma duyguları kabarmış, çevresiyle ve arkadaşlarıyla uyumlu gençlerdi hepsi.

Kır Çiçekleri’ olarak boy vermeye başlamışlardı. Attıkları her adımda, ‘gelecek, bir gün mutlaka gelecek’ sesleri yayılıyordu etrafa. Çalışkandılar. Anlamadıklarını sormak, araştırmak istiyorlardı. Tertemiz bir dünyada yaşamak haklarıydı. Kavganın, savaşın, çekişmenin olmadığı bir dünya hayal ediyorlardı. Söz ve davranışlarıyla örnek olan çocuklardı… Onlar, ulu önder, eşsiz lider ve devletimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği hedefleri yakından biliyorlardı.

Geçtiğimiz hafta sonu 3 Mart Eğitim Kurumları Yerleşkesiiçinde faaliyete geçirilecek olan ‘Lise’nin temel atma törenine katıldım. 20 yıl önce 23 arkadaşın “Haydi okul yapalım” diye kurdukları Çağdaş Eğitim Kooperatifi (ÇEK), artık ‘üniversite’ hayali yaşayan 2 bin üyeli örnek bir yapılanma içinde.

Törende konuşan ÇEK Yönetim Kurulu Başkanı Ali Arabacı, iki önemli ayrıntıya dikkati çekti. Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu olan Lozan Antlaşması’nın 92’nci, ÇEK’inde 20’nci yılını kutladıklarını söyledi. Lozan konusunda akıllara durgunluk veren yazı ve konuşmaları hatırladım o an. “Lozan’da kaybettik” diye konuşan eksik akıllı insanlarımızı burada eğitime almak gerekiyor sanırım.

Pencerelerin arkasından bakan, alışverişe yanında bir kişi olmadan çıkamayan, uluslararası gelişmelerden bihaber, spor yapamayan, bilimsel olmayan kaynaklardan beslenen, ehliyet alamayan, çocuk doğurmak ve ev işi yapmak dışında işlevi sıfırlanan kadınlarımızın hali geldi aklıma… Sonra dünyanın ilk savaş pilotu olan Sabiha Gökçen’i düşündüm. Doktor olan, mühendis olan, polis olan, askeri kariyer yapan, mimar olan, hemşire olan, taksi şoförlüğü yapan, tiyatroda, sinemada başrol alan, gazetelerde yazan çizen kadınlarımızın başarılarıyla kıvandım. Çağdaş eğitim ile geldiğimiz noktanın farkında olmayan ya da özellikle yerden yere vuran kişileri düşündüm.Onların görevli birer provokatör olduklarına karar verdim.

“Karıma kadın doktor baksın” diyen sakallı amca, kızını okutması gerektiğini biliyor olmalı! Yoksa neden “kızlar okumaz, okutma kızını” diyenlerin arkasında saf tutsun ki…

Temeli atılan lisede 34 derslik, çok amaçlı salon ve laboratuvarların bulunduğunu, özel ve üstün yetenekli öğrenciler için zenginleştirilmiş programların uygulanacağını öğrendim o gün. Okul, ‘fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür’ nesiller yetiştiriyor ve yetiştirmeye devam edecek.

Törene, CHP Milletvekilleri Prof. Dr. Lale Karabıyık, Dr. Ceyhun İrgil, Erkan Aydın, Orhan Sarıbal ve NurhayatAltaca Kayışoğlu, CHP eski milletvekili Turhan Tayan, Büyükşehir Belediye Başkanvekili Şükrü Köse, Nilüfer Belediye Başkanvekili Pınar Göz, ÇEK Emanet Komisyonu Başkanı Mümin Ceyhan,Uludağ Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran, eski Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır, ÇEK Yönetim Kurulu üyeleri, vatandaşlar ve davetliler katıldı.

ÇEK’e destek olmak, Türkiye’nin geleceğine bir tuğla koymak anlamına geliyor.

“Boş geçmeyelim.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir