Change.org’da Gökçe Karaoğlu’nun Türk Dil Kurumu’nun “müsait” sözcüğünün “cinsiyetçi” yaklaşımı ile ilgili olarak başlattığı tepki kampanyası ses getirdi. Ben de imza attım ve kampanyayı facebook’ta paylaştım. 24 Mart tarihinde “Sevgili destekçi” başlıklı bir ileti daha aldım. Bakın neler olmuş…
“Türk Dil Kurumu (TDK)’na yönelik başlattığımız kampanyaya imza vererek desteklediğin için teşekkürler! Bugün sana çok güzel haberlerim var: Kampanyanın basında yankı bulması, birçok feminist topluluk ve duyarlı bireyin yapılan cinsiyetçi tanımlamaya gösterdiği tepki üzerine, Türk Dil Kurumu 12 Mart 2015 tarihinde kelimeye dair, aşağıda paylaştığım açıklamayı yaptı.
Kurumun yaptığı açıklamayı okuyunca göreceksin, hep beraber başardık! Bu açıklamadan yola çıkarak, başta kadınlar olarak beklentimiz Türk Dil Kurumu yetkililerinin konuyla ilgili üzerine düşeni yapması ve en kısa sürede bahsi geçen düzenlemeleri yapıp bu ve bu gibi hatalarını gidermeleridir. Biz bir araya gelerek yıllardır süregelen bir şeyin düzeltilmesi için ilk adımı attık. Şimdi yetkililerden söz verdikleri gibi gerekli düzenlemeleri yapmasını bekliyoruz. Muhataplarımız yanıt vermiş, yapılan basın açıklamasıyla durumu paylaşmış ve ileriki adımları izah etmiş olduğu için kampanyamı imzaya kapatıyorum.
Bu adımların atılmasını nasıl sağladıysak, eğer söz verildiği gibi düzeltiler yapılmazsa kampanyayı tekrar imzaya açarak yeniden konuyu gündeme getirmeyi de sağlayabiliriz.
Fakat şu anda yetkililer üzerine düşeni yaptı ve önce kurul toplayarak sonra da çıkan kararı açıklayarak süreci paylaştı. Şu andan itibaren ‘bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek’ niyetinde olduğumuzu gösterip sözlerini tutmalarını beklemek bana en doğrusu gibi geliyor.
İmza atan, duyurulmasında yardımcı olan herkese teşekkür ederim
.

Sivil toplumun demokratik haklarından olan kampanya başlatmak ve sonucunu görmek mutluluğumuza mutluluk katıyor. Hemen her konuda yapılan yanlışları deşifre etmek, düzeltilmesini talep etmek çok ama çok doğru bir adım. Örgütlü olmak, miting yapmak, çağdaş değerlere sahip çıkmak, yaşamımızdaki değerlerin değiştirilmesine karşı durmak hakkımız. Bu hak anayasanın maddeleriyle de koruma altında. Korkmadan hakkını kullanan herkese selam olsun.

İmza kampanyasının ardından  yapılan resmi açıklama da özetle şöyle;
“TDK’nin üç gün süren toplantısında bir yandan Türkçenin Etimoloji Sözlüğü’nün düzenlenişi üzerine konuşmalar yapılmış, öte yandan da Türkçe Sözlük’ün mevcut maddelerinin tanımı görüşülmüş, Sözlük’teki tanımların baştan sona dikkatle yeniden okunmasına, düzenlenmesine karar verilmiştir. Sözlükçünün görevi bir kelimeye kendi başına, masa başında yeni bir anlam katmak değil, yazı dilinde ve günlük dilde kullanılışlarına bakıp var olanı tespit ederek sözlüğe yansıtmaktır.
Türkçenin derlemi (corpus) üzerine hazırlanmış en geniş çalışmaya baktığımızda müsait’in 560 kez geçtiğini görürüz. Ancak söz konusu edilen ikinci anlam bu 560 örnek arasında karşımıza çıkmaz. Türkçe Sözlük’te teklifsiz konuşma’ya (tkz.) özgü bir kullanım olarak kaydedilen bu anlam belli ki bir tür argo kullanımdır. Büyük bir ihtimalle de 1980’li yıllarda bu anlam, belirli bir çevrede kullanılmış olabilir. Bugün bu anlam herkesçe bilinen bir anlam değildir. Bir yönden cinsiyet ayrımcılığı güden, bir yönden de bu anlamıyla kullanılışı neredeyse hiç bilinmeyen bu kelime, Türkçe Sözlük’ün yeni baskısında ve Genel Ağ ortamındaki kullanımlarında gerekli taramalar yapıldıktan sonra yeniden düzenlenecektir. Kamuoyunda tartışmalara sebep olan bu ve benzeri konularla ilgili TDK olarak çalışma yapılacak ve kamuoyuyla paylaşılacaktır
.

Tepki vermek gerek! İşe yarıyor…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir