Gerçekten garip bir ülkeyiz
Bugün Dünya tarihini değiştiren bir savaşın 100’üncü yılı. Bugün Alman General Limon Von Sanders’in aciz kaldığı anda askeri manevralara imza atan Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün parladığı bir savaşın yıldönümü. Gerekeni önceden düşünerek, planlayarak, hayata geçirme iradesini ortaya koyan Atatürk’ü anlamakta sıkıntı yaşayanlarla aynı havayı solumaya devam ediyoruz bugünlerde… Emperyalistlerle dişe diş savaş veren, göğüs göğüse gelen, “size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum” sözleriyle tarihe geçen ulusal liderimizi sevmediğini, onun yerine Humeyni’yi sevdiğini söyleyen, başı türbanlı kızlarımız var artık.
Bir yanda, Atatürk’ün mezarını ziyaret etmek istemeyenleri, İstanbul da ağırlamayı bir çözüm olarak görenler, öbür yanda, Atatürk’ün büstünü diken ülkeler…
Bir yanda, Atatürk’ün sevmiyorum diyerek manevi şahsiyetine hakaretten soruşturma açılan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına, “Herkes Atatürk’ü sevmek zorunda değil, onun sevmemesi ile Atatürk değer kaybetmez(!)” anlayışındaki Cumhuriyetin Savcısı, öbür yanda Atatürk’ün büstünü diken ülkeler…
Bir tarafta, “Atatürk’ün resimlerini ve heykellerini kaldırın” diyen sözde dost İngiliz parlamenter, öbür yanda Atatürk’ün büstünü diken ülkeler…
Bir yanda, “Atatürk’ün devrimleri toplumda travma yaratmıştır” diyen parti genel başkan yardımcısı, öbür tarafta Atatürk’ün büstünü diken ülkeler…
Bir yanda, Atatürk’ün koyduğu kuralların (Kemalizm) ülkeyi geriye götürdüğünü söyleyen zihniyet, öbür yanda Atatürk’ün büstünü diken ülkeler…
Bir tarafta, Atatürk’e deccal diyebilen insanlar, öbür yanda Atatürk’ün büstünü diken ülkeler…
Bir tarafta, Atatürk’ün sözde heykelinin boynuna ip bağlayıp yerde sürükleyen düşünce (Sözde Türk İslam Federe Devletini kurduklarını iddia eden Cemalettin Kaplan yandaşları) öbür yanda, Atatürk’ün büstünü diken ülkeler…
Bir tarafta, Atatürk’ün mezarına (Anıtkabir) uçakla saldırmaya kalkanlar, öbür yanda Atatürk’ün büstünü diken ülkeler…
Bir tarafta Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyete ilk başkaldıranların (Kürt Sait isyanı. Önderi de Said-i Nursi) baş tacı edildiği ülke, öbür tarafta, Atatürk’ün büstünü diken ülkeler…
Bir tarafta, Atatürk’ün bin bir zorluklar içinde kurduğu devlete ait işletmeleri yok pahasına yandaşlarına ve yabancılara satan bir anlayış. Öbür yanda Atatürk’ün büstünü diken ülkeler…
Bir tarafta, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin tüm kurumlarına saldıran, yandaş ve yalaka medya…
Eğer bir gün yolunuz düşerse; Santiago (Şili), Canberra ve Albany (Avustralya), Havana (Küba), Bükreş (Romanya), Mexico City (Meksika), Be’er Sheva ve Yehud (İsrail), Amsterdam ve Oostzaan (Hollanda), Wellington (Yeni Zelanda), Caracas (Venezuela), New Jersey (ABD), Budapeşte (Macaristan), Kuşimoto (Japonya), Bakü (Azerbaycan), Astana (Kazakistan), Aşkabat (Türkmenistan), Bişkek (Kırgızistan), Ohaka (Bangladeş) ve İslamabad (Pakistan)’da Atatürk heykeli ile büstlerine rastlarsınız. Adı verilen park ve caddeleri saymıyorum bile.
Bu arada 1,4 milyar kullanıcıyla dünyanın en büyük sosyal ağı olan Facebook’un yeni ‘Topluluk Standartları’na ‘Atatürk kriteri’ getirildiğini de unutmayın. Facebook CEO’su Mark Zuckerberg, kendi Facebook hesabından yaptığı açıklamada ülkelerin kültürel ve tarihsel farkları arasında daha hassas davranabilmek için Topluluk Standartları’nı güncellediklerini ifade etti. Zuckerberg, “Şu anda Facebook’un kullanıldığı ülkeleri tanımaya ihtiyacı var. Her ülkenin kendine has ifade sınırları var. Örneğin, Türkiye’de Atatürk’e hakaret etmek yasadışı. Almanya’da Nazilerin Musevileri katlettiği inkâr edilemiyor. Veya Müslüman ülkelerde dine küfür etmek suç olarak kabul ediliyor. Bu yüzden Topluluk Standartları’nı güncelledik. Bu kriterlere uymayan içerikleri kaldıracağız” dedi.
Sizi kimse hatırlamayacak ama O hep yaşayacak…