Gürsu ve Kestel’den yükselen çığlık
Nereye kazma vursanız su çıkan Bursa Ovası’nın kurak yaz aylarındaki su sıkıntısı bir yana, kış aylarındaki ‘fazla su’ da baş belası…
Eriyen karlar ve yağmurlar, Bursa’nın en verimli arazilerinin bulunduğu Gürsu ve Kestel’deki yüzlerce dönüm tarım arazisini deyim yerindeyse göle çevirdi. Televizyon kanallarının ana haberlerinde yer alan yukarıdan çekimler oldukça ilginç. Yüzme şampiyonasına katılmış binlerce ağaç var sanki. Kamera yakına indiğinde ağaçların yarı beline kadar su içinde olduğunu görüyorsunuz.
Görenleri hayrete düşüren görüntüler… Az su ağaçları kuruturken, fazlası kökleri çürütür…
Meyve bahçelerindeki ağaçlar gövdelerine kadar suyun içinde. Kış şartlarının bu şekilde devam etmesi durumda 1000 dönümlük araziye giremeyeceklerini, bakım yapamayacaklarını ve büyük zarar edeceklerini dile getiren yöre çiftçisi, kara kara düşünmeye başladı bile. Suların geç çekilmesi halinde armut ve şeftali bahçelerinden mahsul kaldırılamayacağına dikkat çeken Gürsu Ziraat Odası Başkanı Kamil Dönmez, çiftçilerin 3 milyon lira gibi büyük bir gelirden olacaklarına dikkati çekti.
Dönmez’in sözlerine kulak vermek gerek…
“Her yıl en az 5 ay burası bu şekilde su içinde kalıyor. Ya toprak dolgu yapılması için çiftçiye müsaade edilmeli ya da suların tahliyesi için Devlet Su İşleri (DSİ) harekete geçmeli. Çiftçinin maddi durumu zaten ortada. Zar zor idre ediyorlar. Bu mağduriyet giderilmediği takdirde araziden mahsul alınamaz. Meyve fiyatları da önümüzdeki yıl yükselir.”
Gölbaşı Göleti’nden gelen suların ovadaki bütün tarım ürünlerini vurduğunu ifade eden Kestel Ziraat Odası Başkanı Fevzi Fırtına ise “Ovayı dolduran sular en az 700 dönümlük araziyi 5 ay boyunca esir almaktadır. Buna devletin yapacağı yatırımlarla çare bulması lazım. Arazinin biraz dolgu yapılarak yükseltilmesi gerekiyor. Drenaj kanalları için farklı şekilde projeler üretilerek burasının kurtulması mümkündür. Ağaç kökleri suyun altında kalıp çürüyor” diye konuşuyor.
Devletin kurum ve kuruluşları bu konuda mutlaka adım atmak zorunda. Yiyeceğimiz sebze ve meyvenin anası olan toprak korunmalı. Yatırım kaç liraya mal olursa olsun Kestel ve Gürsu arazileri kışın sudan korunmalı. Bu araziler, satılmak zorunda kalınmamalı. Çocuklarımıza, torunlarımıza bırakacağımız beton evler olabilir. Asfalt yollar, elektronik cihazlar, altınlar, dövizler, otomobiller… Ama o çocukların, torunların sağlıklı beslenmesini sağlayamadığımız sürece hiç birinin önemi yok. Bursa Ovası’nın ortasındaki fabrikalar, işletmeler, termik santrallar, kurulan mahalleler, siteler zaten sonumuzu hatırlatıyor. Kirlenen içme suları, kirlenen hava, kirlenen doğa…
Hemen harekete geçilmeli.
Bu arada, Bursa Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Sorumlu Müdürü Başak Pehlivan Balaban da yardım çağrısı yaptı. Zor koşullarda küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapan üyelerinin yoğun kar yağışı nedeniyle maddi ve manevi olarak zarara uğradığını söylüyor. 63 ağıl (hayvan barınağı) yıkılmış, 300 hayvan da telef olmuş durumda. Hayvanlara verilen yemler de kar altında kalmış.
Valilik, Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediye başkanlıkları, İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlükleri ve İl Jandarma Komutanlığı’na ayrıntılı listeler verilmiş. Talepleri, kaybedilenlerin yerine konulması için nakdi yardım. Özellikle Ziraat Bankası kredilerinin ertelenmesi de gerekiyor.
Duyurulur.