Dün, ‘Araştırma ve geliştirme konusunda hep arka sıralarda olan ve hiç de üzerine alınmayan Türkiye…’demiştik. Ve Bursa’da beyin takımının rahat rahat çalışacağı ‘Beyin OSB’ kurulmasını önermiştim.

Bugün de devam edelim…

Uludağ Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi (UÜ TTO) tarafından Holiday Inn Otel’de düzenlenen ‘Ar-Ge Gecesi‘ beni umutlandırdı. Dünya’daki gelişmeleri yakından izlemek zorunda olan iş dünyasının atacağı adımların sinyalleri vardı o toplantıda. BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay’ın konuşmaları, Bursa’da duyarlı kesimlerin harekete geçtiğini gösteriyor.

Bakın o akşam Burkay neler söyledi…

Finlandiya’nın 1970’li yıllara kadar Türkiye ile aynı kaderi paylaştığını, daha sonra bilgi toplumuna dönüştüğünü kaydeden Burkay, “Teknolojik alt yapı çalışmalarına yaptığı yatırımlarla Finlandiya, gerçek anlamda araştırma yapan üniversitelere kavuştu. Finlandiya, bugün, milli gelirin yüzde 3,5’ini Ar-Ge harcamalarına ayırarak milli gelirde, Türkiye’nin 4 katına ulaştı” ifadelerini kullandı.

Bursa’daki Ar-Ge merkezlerinin sayısının 23 olduğunu dile getiren Burkay, bu rakamı 2015 yılı sonuna kadar 50’ye yükseltmeyi hedeflediklerini söylerken oldukça net bir çıta koydu herkesin önüne. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın tasarım merkezlerine yönelik teşvikler konusundaki çalışmalarının önemine dikkat çeken Burkay’ın, “Tasarım merkezlerine verilen destek müthiş bir şey. Bizim yıllardır dillendirdiğimiz ama karşılığını alamadığımız önemli bir talepti. Bu desteklerle tasarım ofisleri Bursa’dan filizlenecek” sözleri herkesin kulağına küpe olmalı. Araştıran, geliştiren, ortaya yeni bir ürün ya da yazılım çıkaran herkese destek yağacak.

Özellikle gençlerin içinde olacağı organizasyonların, çalışma gruplarının ya da genç mühendislerin bu konuya eğilmeleri gerekiyor. Üniversitelerin kamuoyundan destek istemeleri, çeşitli gençlik örgütlerinin yaptıkları ya da yapacakları çalışmalar hakkında doğru adreslere yönelmeleri Türkiye’nin kaderini değiştirebilir.

Bu arada Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Ersan Aslan’ın söylemleri de yabana atılmamalı. Yeni ürünleri görebilmek için kamu, üniversite ve sanayinin birlikte hareket etmesi gerektiğini ifade etti, Aslan. Üniversitelerin ürününün gençler olduğunu belirten Aslan, “Öğrenme anlatarak olmuyor. Gençleri sektörün içinde eğitmeliyiz. Üniversite ve sanayi öyle bir çalışma yapmalı ki model geliştirmeli ve senaryoları hayata geçirdikçe kilogram başı ihracat oranı daha da yukarıya çıkmalı” dedi. Ar-Ge’nin kalbinin Bursa’da attığını vurgulayan Ersan Aslan’ın, “Zaman çabuk geçiyor. 2015’in sonu çok uzun değil. Ar-Ge merkezleri Bursa’nın gündemine gelsin. Katma değeri yüksek ürünler üretilsin”sözleri çok şey anlatıyor.

Bugün yılın son günü. Bursa’ya yeni OSB’leri inşa ederken sakın yanlış yapmayın. Aynı beyinlerle farklı sonuçlar alamazsınız. Sıra genç beyinlere geldi. Önlerini açın ve onlara ‘rahat edecekleri ortamlar hazırlayın.’

Türk gençleri, ağabeylerinin kendileri için attıkları adımları boşa çıkarmayacaktır…

Sağlıklı, mutlu ve huzurlu nice yıllara…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir