Dün, “içişlerimizde yoğunlaştıkça dışarıda kaybetmeye başlıyoruz” demiştim. Ve Yunanistan, fikri takip diyebileceğimiz adımları atmaya devam etti… Şimdilik 16 adamızda Yunan askerleri var artık!

Önce Kıbrıs konusunda dev adımlar attılar. Ethniki Organosis Kyprion Agoniston (EOKA) – Kıbrıslıların Millî Mücadele Örgütü, Yunanistan’ın Kıbrıs’ta kurduğu bir silahlı örgüt olarak Kıbrıs’ta eylemlere girişti. EOKA, Kıbrıs Rumlarının Enosis amacını gerçekleştirmeyi hızlandırmak için Birleşik Krallık idaresine karşı kuruldu. EOKA, 1950’li yılların başlarında Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması için

Georgios Grivas liderliğinde kurulduktan sonra Kıbrıs’ta her taşın altından çıkmaya başladı. Daha sonra adı EOKA-B olan örgütün hayalleri, 1974 Türk Barış Harekatı ile sona erdi. Daha sonra Kıbrıs Rum Hükümeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki paralel yolun birleştirilmesi ise Avrupa Birliği’nin Rum kesimini içine almasıyla sonuçlandı diyebiliriz. Ekonomik olarak zorlanan Türk tarafı, Türkiye’nin de ‘anlaşın’ telkinleriyle şimdilerde Rum Kesimi ile dönüşümlü cumhurbaşkanlığı da başta olmak üzere pek çok konuda anlaşmak üzere… Sonra sıra Akdeniz ve Ege’deki adalara geldi. Kıta sahanlığı olan 12 mil için bastıran Yunanistan, AB üyesi olmanın da rahatlığıyla at oynatıyor.

Şimdi tarihe bir kez daha bakma zamanı… Uluslararası antlaşmalar Ege Denizi’ndeki adaları 3 ayrı başlık altında toplar.

1-Yunan adaları Limni ve Semadirek ile Türk adaları Gökçeada ve Bozcaada ‘Boğazönü adaları’ olarak adlandırılır ve Lozan Anlaşmasına uygun olarak silahsız olmaları gerekir.

2-Limni, Sakız, Sisam ve İkarya adlı Yunan adalarında ise sadece polis ve jandarma bulundurulabilecekti.

3-12 Adalar olarak bilinen ve sayıları aslında 14 olan adalarda da Paris anlaşmasına göre asayişi sağlayacak kadar silahlı kuvvet bulundurulması şartı var.

Oyunbozanlık yapan Yunanistan 1936 yılında imzalanan Montreux Antlaşması gereğince ‘Boğazların silahlandırıldığını’ ileri sürerek ‘biz de adaları silahlandırırız’ tezini savunmaya başladı.

Lozan anlaşmasına göre Ege Denizi’nde yer alan irili ufaklı 8 000 (Sekiz bin) adanın yüzde 99’u Yunanistan’a bırakıldı. Oysa Yunanistan şimdilerde Türkiye’ye ait olan adalara da göz dikti. Koyun, Fornoz, Hurşit, Eşek, Nergizçik, Bulamaç, Kololimnoz, Keçi, Sakarcılar, Koçbaba, Ardacık, Gavdos, Dhia, Dionisades, Gaidhouronisi ve Koufonisi adalarında artık Yunanlı dostlar (!) yerleşim alanları oluşturmaya başladı. Yıl 2004… Ve şu anda sade bir vatandaş olan Abdullah Gül, dışişleri bakanı o zamanlar…

Toplam 16 ada işgal altında.

Eşek Adası ve Bulamaç Adası’nda belediye oluştu. Polis kuvveti ve ilk yardım teşkilatlanması da tamam. Adalarda Yunan bayrakları dalgalanıyor ve silahlı askerler, mühimmat depoları ile hücumbot dikkat çekiyor.

Yüzyıllarca ‘Türk Gölü’ olarak anılan Akdeniz, böyle giderse ‘Yunan Gölü’ olacak. Yunan

lar da karşı kıyıda Uzo yudumlarken, ‘Vre bunlar hepten bitmiş’ babında bir şeyler geveleyerek bir yerleriyle gülmeye devam edecek.

Hemen şimdi harekete geçecek dışişleri bakanı arıyorum. Nota verecek hükümet ve yürekli medya!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir