Türkiye yeni cumhurbaşkanını seçmek üzere 10 ağustosta sandık başına gidecek. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Çankaya hayallerini şimdilik erteletebilecek yeni bir adayımız var artık.

Ekmeleddin İhsanoğlu…

Çağdaş Türkiye’nin kurucusu, ulu önder, eşsiz insan, büyük devlet adamı ve dahi insan sıfatlarıyla anılan Mustafa Kemal Atatürk’ün tensipleriyle kurulmuş bir parti olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin ve bu ülkenin bekaası için ant içmiş bireylerin toplanma adresi olduklarını her fırsatta tekrarlayan Milliyetçi Hareket Partisi’nin genel başkanları, geçtiğimiz gün yarım saat baş başa verdiler ve o ismi kamuoyuna deklare ettiler. Büyük bir tevazu gösteren Ekmeleddin İhsanoğlu da önerinin üzerine atlayıverdi…

Dünyaya “tam bağımsız Türkiye” sloganıyla haykıran ağızlardan binlerce kelime döküldü son 3 günde. Twitter sarsıldı. Paylaşımlar o kadar arttı ki Ekmeleddin İhsanoğlu arayışları ve paylaşımları 2 saatte trend topic (TT) bile oldu. Hakkında “Cumhuriyete karşı olduğu için Mısır’a yerleşmiş bir ailenin Kahire’de doğup büyümüş çocuğu” olduğu bilgisi bulunan bir kişinin, cumhuriyeti kuran parti ile milliyetçi partinin cumhurbaşkanı adayı gösterilmesi sürpriz gibi algılandı… Ya da böylesi daha uygundu…

Prof. Dr. İhsanoğlu’nun özgeçmiş heybesinde ne ararsanız var; 1943 Kahire doğumlu. Evli ve 3 çocuk babası. Tarih, sanat ve kültürle ilgili çok sayıda konferans, sempozyum ve uluslararası toplantı düzenleyen İhsanoğlu, geleneksel Türk-İslam sanatlarının, özellikle hat sanatı konusunda oldukça titiz davranan bir kişi. 1980 yılında İslam Konferansı Teşkilatı, İslam Tarih, Sanat ve Araştırma Merkezi (IRCICA) Genel Direktörü, 1997 yılında Uluslararası Bilim ve Felsefe Tarihi Kurumu (IUHPS/DHS) Başkan Yardımcılığı, 2001 yılında kurum başkanlığı, 1998 yılında Londra’da Al Furgan Islamic Heritage Foundation başkan yardımcılığı görevlerinde bulundu. 1989 yılında Türk Bilim Tarihi Kurumu kurucu başkanlığı da yaptı.

İhsanoğlu, 2000 yılında Türkiye Cumhuriyeti Devlet Üstün Hizmet Madalyası almış bir isim. İngilizce ve Arapça’yı sular seller gibi konuşan İhsanoğlu ayrıca Farsça ve Fransızca da konuşabiliyor.

Şimdi sıkı durun. Prof. Dr. İhsanoğlu, tıpkı şu andaki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül gibi İngiltere’deki Exeter Üniversitesi’nde eğitim almış bir isim. Üniversite içinde ‘Kürt Araştırmaları Enstitüsü’ ile ‘Arap ve İslam Araştırmaları Enstitüsü’ bulunuyor.

Yani yurtdışına gönderilecek İngiliz istihbarat elemanları bu iki enstitüde hem dil öğrenirler hem de gidecekleri ülkenin kritik bilgilerine ulaşırlar. Bu iki enstitüde ayrıca Türkiye Türkçesi, Türkiye Kürtçesi ve Türkiye Arapçası da öğretilir. Exeter Üniversitesi’nden mezun olan ya da doktorasını yapan kişilerin daha sonra İslam ülkelerinde önemli yerlere geldikleri de aşikar. Örneğin bu üniversitede eğitim alan Abdullah Gül ile Merkez Bankası Başkanlığı yapan Durmuş Yılmaz sınıf arkadaşıdır.

Ne büyük tesadüf!

Gelelim 10 Ağustos tarihine…

Osmanlı İmparatorluğu’nun ölüm fermanı olan ve Paris yakınlarındaki Sevr’de imzalanan antlaşmanın yıldönümü 10 Ağustos. 1920 yılında porselen fabrikasında toplanan İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Ermenistan, Polonya, Romanya, Çekoslovakya, Sırp-Hırvat-Sloven Devleti ve Hicaz delegeleri. Karşılarında Bağdatlı Hadi Paşa, Rıza Tevfik bey ve Reşat Halis bey. İmzalar atılır imparatorluk biter ve Yunan ordusu Bursa’dadır artık. Ama unuttukları biri vardır; Mustafa Kemal Atatürk. Anadolu’nun ortasında Türkiye Büyük Millet Meclisi kurulmuştur ve Türk Halkı and içmiştir. Milli Misak sınırları içinde yabancıya yer yoktur.

Şimdi siz 10 Ağustos’ta ne için sandığa gideceğinizi bir kez daha düşünün. Atacağınız oy büyük bir devletin geleceğidir!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir