Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün, Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’nın rolünü çalarak, “Türk halkı Perşembe (yarın) ve Cuma günü aşılanmaya başlayacak” dedi…

Açıklama yapıldığına göre; Aşının 3’üncü faz çalışmaları bitmiş ve en az 7 bin 100 kişide olumlu sonuçlar alınmış demektir… Hatırlarsanız Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, tam 1 ay önceye tarih vermiş (11 Aralık 2020) “Aşı gelecek” demişti… Bu aşamada ilk aşıların Cumhurbaşkanı ve kabine üyelerine uygulanması doğru olacaktır. Ardından AKP milletvekilleri sıraya girmelidir.

Güven, ancak bu yolla tesis edilebilir

BÜYÜK SORUNLAR VAR

Konumuz Covid-19 ile birlikte dünyada yaşanmaya başlanan ekonomik sorunlar ve çözüme yönelik atılan adımlar…

Bugünden tam olarak 1 yıl önce Çin’de ortaya çıkan Covid-19 salgını, dünyadaki ekonomik sisteme ve insanlığa en yüksek etkiye sahip yıkıcı bir gelişmeyi beraberinde getirdi. Bir yandan salgın, öte yandan zaten yaşanmakta olan ekonomik kriz, toplumların hemen hemen tamamının yaşamında, geçim kaynaklarında, ekonomik ve sosyal ilişkilerinde önemli ayrışmalara yol açtı… Devletler, şirketler, iş insanları ve çoğunluğu oluşturan halklar, bu dönemde çok zorlandı.

Sokağa çıkmayan, çıkarken çeşitli önlemler almak zorunda kalan  insanların harcama kalemleri değişti. Kolonya, dezenfektan, maske ve diğer hijyen ürünlerinde satışlar patladı. Şirketlerin üretimleri düştü, ihracat azaldı, ithalat kalemlerinde beklenmeyen ciddi düşüşler yaşandı… Çalışanlar işlerini evden yürütmeye başladı, lojistik sektörünün yükü inanılmaz boyutlarda arttı, satışlar internete taşındı…

PARANIN SUYU ÇEKİLDİ

2021 yılında ekonomide beklenen riskler de halen tartışılıyor…

A-ABD başkanının değişmesi, Çin’in atacağı adımlar, paranın blockchain teknolojisinin kullanılacağı alanlara kayması, kuraklık, İngiltere’nin yeniden Ortadoğu’ya dönmesi, Rusya’nın bekleyen ülke yerine atağa kalkması, büyük göçler ve AB’deki olası sıkıntılar, dünyayı beklenmedik şekilde değiştirebilir.

B-Covid 19 salgınının daha da derinleşmesi ve virüsün mutasyona uğrayarak bulunan aşılara karşı daha dirençli hale gelmesi, bağışıklığın sağlanamaması da büyük sorun çıkarır…

C-Global bazda ekonomik durgunluğun devam etmesini bekliyorum.  Çin dışında kalan dünyanın önemli bir bölümünde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin 2020 yılı öncesi değerleri yakalayamaması, borçları ödenemez hale getirecektir…

D-Yüksek tutarlara ulaşan kamu ve özel sektör borçları nedeniyle yeni bir finansal krizin ortaya çıkması da göz ardı edilmemeli. Bu arada pek çok şirket iflasını açıklayabilir…

E-Dünyada fakirliğin daha da geniş kitlelere yayılması ve genç işsizlerin sayısının artması, toplumsal kargaşa ve beklenmedik sosyal gelişmeler de beklenebilir bu yıl…

F-Özellikle tedarik zincirinin susuzluk ya da başka nedenlerle tahrip olması halinde ülkelerde gıda ve beslenme kıtlığı baş gösterecektir. Mutlak surette atlanmaması gereken bir konu…

BEYAZ HACKER ZAMANI

G-Siber saldırılar nedeniyle ülkelerin iş hayatında ortaya çıkabilecek yeni kargaşalara da hazır olmalıyız. “Beyaz Hacker” konusunda adım atmalı ve gençleri yetiştirmeliyiz.

H-Aldığım bilgilere göre; Covid-19 nedeniyle daha fazla yara almamak için geçici olarak kapanan veya küçülen şirketlerin sayısı artıyor. Sağlanan kolaylıklara ek olarak taze para girişi ve yeni pazar bulacak organizasyonlara ihtiyaç var.

J-Eski teknolojiye sahip şirketlerin ayakta kalamayacağı açık. Yıkıcı rekabete dayanamayacak olan kişi ve kurumların yeni döneme hazırlanması için gereken bilgi akışı sağlanmalı, teknolojik yatırımlarında hibe krediler verilmelidir.

K-Türkiye, bir tarım ülkesi olmaktan uzaklaştırıldı. Oysa dünyada ürün çeşitliliği bu denli güçlü olan bir başka ülke yok… Endemik bitki sayımız da muazzam. İstihdam yaratmada öncü olan sektörü ayağa kaldırmak zorundayız. Hükümetin bu alana mutlaka eğilmesi, mümkün olan desteğin verilmesi gerek.

Tarım ve sanayi omuz omuza ilerlerse yaşarız… Aksi halde ‘Pazar ülke’ olmaya devam ederiz…

Seçim sizin!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir