Kredi muslukları kısılır: Faiz yüzde 15
Türkiye, bazı zor kararları almak ve uygulamak zorunda olan ülkeler arasında ‘en çok patinaj yapan ülke’ olarak göze batmaya başladı… Faiz, döviz, yatırım, hukuk, rüşvet, enerji, eğitim, sağlık ve özgürlükler gibi konular, “siyaset kurumu” tarafından ‘sürekli ele alınacak ana maddeler’ halinde…
Covid-19’un hırpaladığı ekonomik düzen içinde ayakta kalması günbegün azalan esnaf, çiftçi, emekli ve dar gelirliler için atılması gereken adımlar yerine ‘paranın değeri’ öne çıkıyor.
Önceki gün, “Politika faizini yüzde 15” olarak beklediğimi yazmıştım. Dün nihayet Merkez Bankası faizi 4,75 puan artırdı. Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 10,25’ten yüzde 15’e yükseltildi. Piyasalar biraz olsun ‘rahatladı!’
Açıklamanın ardından BIST 100 endeksi 1319 puana kadar yükseldi; Dün sabah açılışta 1280 seviyesindeydi… Dolar/TL’de de 7,51 seviyesinde hızlı bir geri çekilme oldu; Euro ve dolar ortalama yüzde 2 oranında düşüş yaşadı. Bu durum piyasa beklentilerinin karşılandığını göstermesi açısından değerlendirilmeli. Aynı zamanda 10 yıllık tahvil faizi de geriledi.
Döviz hesaplarında ise halen 225 milyar dolar var…
PİYASANIN BEKLENTİSİ
Merkez Bankası’nın bağımsızlığı test edildi diyebiliriz. MB Para Politikası Kurulu ilk kez Naci Ağbal başkanlığında toplandı. Evet bir artış var. 475 baz puanlık bir artış gerçekleşti. Piyasa beklentisi de zaten bu yöndeydi. “Tüm fonlamanın temel politika aracı olan bir hafta vadeli repo faiz oranı üzerinden yapılmasına karar verilmiştir” vurgusu dikkatimi çekti… Küresel ekonomiye bağlı bir ülke olduğumuz bir kez daha gösterilmiş oldu… ‘Emir ve komuta’ zincirinin kırıldığını da açıklamak zorunda kaldık maalesef… Faiz indiriminin işe yaramadığı ortaya çıktı…
ENFLASYON DİZGİNLENMELİ
Diğer yandan açıklamada; “Salgın döneminde sağlanan güçlü kredi ivmesinin gecikmeli etkileriyle artan iç talep, ithalat kanalıyla cari işlemler dengesini olumsuz etkilemektedir” tespiti de var. Bu durumda gıda fiyatlarındaki yükselişin, enflasyon beklentilerinde bozulmaya neden olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz… Özetle, fiyatlardaki artışların frenlenebilmesi için önümüzdeki dönemde parasal duruşun sıkılığı devam edecek demektir…
Kredi musluklarının kısıldığını göreceğiz…
KUR DENGESİ
MB, büyük bir olasılıkla bundan sonra kurlardaki artışın dengeli olması için yeni kararlara imza atacaktır. Enflasyonun kontrolü bu aşamada temel sorun olarak karşımızda duruyor.
Fakat şunu da söyleyelim; Faiz artışının ilk etkilerini bir haftalık süre içerisinde özellikle kurlar üzerinde net olarak göreceğiz. Şu anda gerileme var. Bu borsayı pozitif yönde etkileyecek. Sistemde ciddi bir rasyonelleşme var.
Cari açığın kapatılması de temel hedeflerden biri… Tüm bunlar aslında faizleri yükselterek portföy girişini sağlamak için… Özel hesaplarda tutulan dövizin çözülmeye başlaması durumunda kurlarda daha sert düşüşler olabilir…
Biraz daha zamana ihtiyaç var…
NOT: ÇİFTÇİ UNUTULDU!
Borçların yeniden yapılandırılmasını öngören çalışmayı hemen herkes gibi olumlu buldum. Ancak bu paket içinde ‘Çiftçi ve köylünün borçları’ unutulmuş…
Neden?
XXX
Prof. Dr. Kayıhan Pala soruyor…
“Yurt dışında çalışan yurttaşımız, kamu hastanesinde PCR testi yaptırıyor, test sonucu negatif. Ancak e-nabıza düşen sonuç raporunda, ‘Yurtdışı çıkış amaçlı belge olarak kullanılamaz’ yazıyor. Çünkü yurt dışı için PCR testini özel hastanede yaptırma zorunluluğu var.
Neden?”
Yanıtını bekliyorum…