Türkiye’nin temel ilacı; Laik ve kamusal eğitim (2)
“Köylerdeki küçücük sınıflarda eğitildi; Bu ülkenin zeki ve çalışkan çocukları…” diye başlamıştım dünkü yazıma.
“Köy okullarında okuyarak cumhurbaşkanlığı makamına kadar yükselmek, genelkurmay başkanlığı koltuğunu doldurmak, bakan veya milletvekili olmak, dünyanın en büyük gemilerini, uçaklarını kullanmak mümkündü Türkiye’de…” diye devam etmiştim… Bir büyük ülkü etrafında birleşmekti hedef…
‘Muasır Medeniyet Seviyesi’ mutlaka aşılacak; Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesillerle övünecektik…
Bursa’da bir gurup çağdaş insan, “Bursa Laik ve Kamusal Eğitim Platformunu (BULKEP) kurarak eğitim ve öğretimde yaşanan sorunları yerinde tespit etmeye, çözüm önermeye başladı.
Bursa Dergiler Platformu Başkanı Fehmi Erginalp, Nilüfer Kent Konseyi Başkanı Neslihan Binbaş, Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona ile Yönetim Kurulu Üyesi Bahriye Toraman, Atatürkçü Düşünce Derneği Yönetim Kurulu Üyesi (ADD) Yunus Temiz, Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Başkanı Jülide Akköprü, Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Kaplanoğlu, Veli-Der (Öğrenci Veli Derneği) Başkanı Barış Dinga ile Yönetim Kurulu Üyesi Şermin Pank, 29 Ekim Kadınları Derneği Girişimi Başkanı Sultan Yurdunal, Emekli Öğretmenler Derneği Başkanı Necati Çakır, Çağdaş Eğitim Kooperatifi (ÇEK), Eğitim Hizmetlerine Yardım ve Eğitim Geliştirme Derneği Başkanı Ensar Torun ve ÖV-DER (Öğrenci Velileri Derneği), Bursa özelinden yola çıkarak eğitim ve öğretim yaşamına nefes aldıracak öneriler getirmeye, kaostan kurtulmanın şifrelerini vermeye başladılar. Hedefin adı belli aslında; “Laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni ilelebet yaşatacak kadroların yetiştirilmesi…”
ÇGD Bursa Şube lokalinde gerçekleştirilen toplantıda açıklamalarda bulunan Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Rona‘nın verdiği bazı rakamlar, Bursa’nın fotoğrafını çekmeye yetti;
2017 yılında Türkiye’de en çok dersliğe ihtiyaç duyan 15 kentten biri olan Bursa, o dönemde 6’ncı sıradaydı. Nüfus artışı ve göçlerle birlikte 2020 yılında listenin üst sıralarında olduğumuz kesin…
Defalarca “Eğitim Seferberliği” adı altında iş insanlarına derslik ve okul yapılması için çağrıya çıkan Bursa’da ortaokullardaki derslik başına düşen öğrenci sayıları da hiç iç açıcı değil… Hele hele Koronavirüs (Covid-19 pandemisi) varken öğrencileri yüz yüze eğitime almak da yürek işi!
ORTAOKULLARDA DERSLİK BAŞINA DÜŞEN ÖĞRENCİ
Osmangazi’de…50, Yıldırım’da…52, Nilüfer’de…48, Gemlik’te…49, Mudanya’da…43…
İMAMHATİP OKULLARINDA DURUM
İmam Hatiplerde derslik başına düşen öğrenci sayısı;
Osmangazi’de…13, Yıldırım’da…14, Nilüfer’de…10, Mudanya’da…9, Orhaneli’nde…6, Keles’te…4…
Bu rakamlara göre; İmam ve hatip yetiştiren okullardaki öğrenciler ‘yayla gibi sınıflarda’ ders görüyor. Oysa düz ortaokullarda durum çok fena… 50 kişilik sınıflarda 3’erli oturan çocuklar var demektir… Sırada üçlü oturanlar içinde biri sağ, biri de sol elle not alıyorsa kavga da çıkıyordur…
SORUNLAR DİZBOYU
Basın açıklamasında dikkatimi çeken satırlar da var; “Okullar dinci, gerici, cihatçı eğitim müfredatlarıyla bilimsellikten uzaklaştırılmıştır. Vakıf görüntüsü altındaki tarikat ve cemaatler Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile yaptıkları protokollerle okullarda cirit atmaktadırlar. Mülakat adı altında yapılan göstermelik sınavlarla okul idarelerine getirilen gerici kadrolar bu yapılara kapıları sonuna kadar aralamıştır. Öte yandan eğitimde ticarileşme ve piyasalaşma giderek derinleşmektedir. Devlet okullarına bütçeden pay giderek azaltılarak paralel vakıf ve cemaatlere aktarılmakta, özel okullar desteklenmekte, bu durum da çocuklarımızın nitelikli eğitime ulaşmada fırsat eşitliğini ortadan kaldırmaktadır. Ekonomik koşullarını zorlayan aileler de ya varlarını yoklarını ortaya koyarak çocuklarını özel okullara yollamaya çalışmakta ya da imam hatip dayatmalarını kabul etmek zorunda kalmaktadırlar” deniyor…
Türkiye’nin balans ayarlarıyla oynayanlar; her şeyin bir gün aslına rücu edeceğini unutuyorlar…