Tarihe not düşmek adına köşeme alıyorum aşağıdaki ‘üzücü’ fiyatları, daha da derine kazayım…

Bir zamanlar, “Kendi halkını besleyebilen, kendi kendine yeten ülke’ olarak gıpta ile bakılıyordu Türkiye’ye… ABD’nin teşvikleriyle Bursa’da bestelenen ve “Zeytinyağlı yiyemem aman / basma da fistan giyemem aman” diye başlayan türkü, sonumuzu hazırladı… Türk halkı düğünde, sünnette, kınada ve gerekli gereksiz her yerde bu türküyle göbek atıyordu artık… Oysa bilinçaltına ilmek ilmek işlenen “zeytinyağı yeme, basma giyme” mesajını aldığını fark etmiyordu… ABD yine başarmıştı.

Kendi tarım ürünlerini Türkiye’ye göndermişti… Silah, uçak, gemi, traktörün yanı sıra başta Coca Cola olmak üzere hamburger eti, ham yağ, işlenmiş yağ, soya, mısır, çikolata, Amerikan bezi, otomobil doldu her yer… Kovboy filmlerinde ‘İyi adamlar’ hep sigara içiyordu… Türk erkekleri zaten ‘dünyanın en iyi erkekleri’ olarak ABD sigarası içmeye başladı… Eskiden evlerde ‘Misafir sigarası’ bulunurdu… “Çay ya da kahve yanında sigara içer misiniz?” diye de sorulur, evin çocukları hemen harekete geçer ve daha 6-7 yaşında sigarayla tanışırdı…

Neyse… Konumuz tarım dostlar…

Dün, bir manavın yeni etiketlediği sebzelerin fotoğrafı geldi elektronik postama… Önce afalladım biraz… Ülkemde ilginç şeyler de oluyor diye düşündüm… Sonra; “Demek ki böylesi de var artık” diye daldım gittim derinlere… Karpuzu yarım ya da dilimli satanlara rastlamış ve satın da almıştım… Ancak yeni bir durumdu bu… Türk çiftçisi maalesef artık üretmiyor. Bursa’nın yakın köylerinde ‘yumurta ve ekşi maya ekmek’ sormuştum geçmiş yıllarda… Yoktu… “Biz de Besaş’tan alıyoruz a yavrum. Mahalle olduk gari” diyen teyzeler vardı…

İşte Türkiye’nin yeni gerçeği…

1 adet salatalık 1,26 TL
1 adet dolma biber 1,40 TL,
1 adet sivri biber 1,04 TL,
1 adet domates 1,42 TL,
1 adet patlıcan 2,31 TL,
1 adet kabak 2,07 TL,
1 adet soğan 2,11 TL,
1 adet patates 2,28 TL.

Artık kiloyla değil taneyle alacağız sebzeyi…

İyi tarafından da bakabiliriz belki… Evdeki nüfus kadar sebze alacağız ve ‘adam başı’ yemek pişireceğiz. Ama aldıklarımızdan birinin bile çürük çıkması halinde evin babası aç kalacak…

Ya aniden misafir gelirse

Yandık…

xxx

ORMAN KÖYLÜSÜ NE YAPSIN

Orman Genel Müdürlüğü, 13 Şubat 2019 tarihli genelgesi ile odun dışı orman ürünleri olan reçine, çıra, defne, kekik, ada çayı, çam fıstığı ve mantar toplayarak geçinen orman köylülerine ‘Kasım 2019’a kadar “Mesleki Yeterlilik Belgesi” zorunluluğu getirildiğini açıkladı. Böylece, geçimini mantar, kekik toplayarak sağlayan binlerce orman köylüsü, belge almadan bunları toplayamayacak.

Belge almak için yapılacak sınavda orman üretim işçisi için; 1.120 TL, otsu ve diğer bitkiler ile mantar gibi odun dışı ürünleri yerden toplayanlar için 670 TL, odun dışı ürünleri yüksekten toplayanlar için ise 885 TL sınav ücreti istenecek. Sınavda başarı için yüzde 60-70 başarı şartı aranacak. Sınavda başarılı olamayanların sınav ücreti de iade edilmeyecek.

CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, “Bu düzenleme, aylık geliri 1000 lirayı bile bulmayan orman köylüsünün geçim-yaşama kaynaklarını elinde almaktır. Bu nasıl vicdansızlıktır! 60-70 yaşındaki insanlar nasıl belge alsınlar! Bu düzenleme iptal edilsin” dedi. Aygun, konuyla ilgili olarak Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli‘ye soru önergesi de verdi.

Köylüler, mantar, kekik ya da ada çayını belgesiz toplarlarsa eğer; 500 TL idari para cezası kesilecek

İşte bir yenilik daha…

Hayat; köylüler için daha da zor hale geliyor…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir