Nikola Tesla, 10 Temmuz 1856’da, bugün Sırbistan sınırları içinde kalan Similjan kasabasında dünyaya geldi. Bir Sırp olarak çok önemli buluşlara imza attı… Milletinin adını dünya tarihine altın harflerle yazdırdı. Açtığı yoldan ilerleyen insanlık, araştırmalar sonucu Mars’ta yaşam izleri arıyor ve “Akın var akın, güneşin zaptı yakın” marşını söylüyor…

Araştırmaların sürdüğü yıllarda, Tesla ile Thomas Edison arasında yeni yeni gelişmekte olan elektrik enerjisi ve endüstrisine hakimiyet konusunda kıran kırana bir mücadele yaşanmaktaydı… İki mucit de kendi yöntemlerinin doğru olduğunu ve kullanılması gereken akım türünü savunmaktaydı.

Elektrik ampulünü icat eden Thomas Edison da 20. yüzyılın en büyük mucitlerinden biri. Thomas Edison, 11 Şubat 1847 tarihinde Ohio’da doğdu. Yedi kardeşin en küçüğü olarak hemen her istediğini yapabilme özgürlüğüne sahipti…

Doğru akımı savunan ve bu konudaki çalışmalarına Tesla’dan önce başlayan Edison, elektriğin doğru akım istasyonları vasıtasıyla dağıtımı için bir şebeke kurmaya başlamışken, Tesla, yeni geliştirdiği alternatif akım ile Edison’a ve doğru akımına rakip oldu… Edison’un bilmediği bir konuydu…

Alternatif akım, her yönüyle doğru akımdan daha kullanışlıydı. Her şeyden önce elde edilmesi daha ekonomikti ve lojistik bakımından birçok artısı vardı. Aktarımı için kalın bakır kablolara ihtiyaç duyan doğru akım, bakır fiyatlarının giderek artmasıyla daha da az kullanılmaya ve alternatif akım karşısında popülaritesini kaybetmeye başladı.

Edison, etik kuralları bir kenara bırakarak hiçbir bilimsel görüşe dayanmaksızın hem Tesla hem de alternatif akım konusunda karalama kampanyası başlattı… 1887 yılına gelindiğinde karalama kampanyasını artık sokaklara kadar indiren Edison, 1,000 voltluk bir ‘Westinghouse AC’ jeneratörüne bağladığı metal plaka ile onlarca fil ve atı insanların gözleri önünde öldürmüş ve gücünü göstermişti…

Konuyu takip eden basın sayesinde, ölümler iyice abartıldı ve bu yönteme bir ad bile verildi; Electrocution.

Bu esnada New York’ta kurulan yasama komisyonu, Edison’dan yeni idam cihazının yöntemini belirleme konusunda yardım istedi… Edison’un ilk başta bir bilim insanı olarak ölüme alet olmayacağını bildirse de bir süre sonra Tesla ve alternatif akım karşısındaki yılgınlığı bir mektup yazdırdı. Mektubunda, kendisinde bu şekilde bir ölüm için yeterli bilgi ve metot bulunmadığını fakat Tesla’nın şirketi olan Westinghouse’un elindeki alternatif akımın ve elde edilen enerjinin, acısız ani ölüm için elverişli olduğunu bildirdi.

4 Haziran 1888’e gelindiğinde “electrocution”, New York’un yeni idam infaz yöntemi olarak kabul edildi. Ortada henüz iki teori ve iki elektrikli sandalye tasarımı vardı. Edison da elbette bu sandalyelerden alternatif akımla çalışacak olanın kullanılması gerektiğini iddia etti… Kendini aklayacaktı…

Westinghouse elektrikle idamın “vahşice ve alışılmadık” oluşuna dayanan temyiz itirazlarına maddi destek verir. Edison ve Brown ise alternatif elektriğin “hızlı ve acısız” olduğu konusunda tanıklık ederler. Ancak kaderin cilvesidir ki böylece gerçekleştirilen ilk infaz başarısız olur.

Hem bu notların ortaya çıkması hem de birçok idam mahkumunun acı içerisinde işkenceye maruz kalmasından dolayı, elektrikli sandalye ile ölüm cezası 1980’lerde terk edilmiştir.

Umarım demokrasilerde bir daha idam kararı alınmaz… Kimse almak zorunda kalmaz. Sanata ve sanatçıya saygı unutulmaz…

Kültür, sanat ve spor dolu nice yıllara…

Xxx

BTSO’da ödül günü

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) tarafından bu yıl 45’inci kez düzenlenecek olan ‘Ekonomiye Değer Katanlar Ödül Töreni’, bugün gerçekleştirilecek. Törende ‘Gelir Vergisi’, ‘Kurumlar Vergisi’, ‘İhracat’ ve ‘Sektör Liderleri’ kategorilerinde 52 ödül sahiplerini bulacak. Törene, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy ile TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da katılacak.

Bugün ayrıca; basına kapalı toplantıda reel sektörün finansa erişim noktasındaki sıkıntıları ele alınacak… Umarım ekonominin iki önemli kesimi, uzlaşmanın yolunu bulur…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir