Üretim azaldı, işsizlik arttı
Rant gelirleriyle yaşayanlar dışında kalan hemen herkesin çalışmak zorunda olduğu Türkiye’de; 15 yaş üzeri 60 milyon 788 bin kişi yaşıyor… Bir işin ucundan tutması gereken nüfus ise 32 milyon 813 bin… Bu rakamın içinde istihdam edilenlerin sayısı 29 milyon 063 bin… Tarımda 5 milyon 590 bin, tarım dışında ise 23 milyon 474 bin kişiye iş verebiliyoruz… Resmi verilere göre işsiz sayımız 3 milyon 749 bin kişi…
*İşgücüne katılma oranı yüzde 54,
*İstihdam oranı yüzde 47.8,
*İşsizlik oranı yüzde 11.4,
*Tarım dışı işsizlik yüzde 13.5…
Bu durum genç nüfusta daha da vahim bir tabloya işaret ediyor…
(15-64 yaş grubu)
*İşgücüne katılma oranı yüzde 59.4,
*İstihdam oranı yüzde 52.4,
*İşsizlik oranı yüzde 11.7,
*Tarım dışı işsizlik yüzde 13.6,
(15-24 yaş grubu)
*İşsizlik oranı yüzde 21.6… Gençliğin baharındaki her 100 gençten 21’i işsiz ve baba evinde çorbaya kaşık sallıyor…
*Bu arada ‘Ne eğitimde ne de istihdamda olanların oranı ise yüzde 27.4!’
Başka bir anlatımla 15-24 yaş grubundaki yaklaşık 9 milyon kişinin nerede, ne yaptıklarını tam olarak bilemiyoruz…
Endüstri 4.0 olarak anlamaya ve anlatmaya gayret ettiğimiz, şirketlerin sıfır hatayla üretim yapan robotlarla yola devam edeceği modelin ardından işsiz kalacak dev bir kitle ortaya çıkacak. Grev yapmayan, yemeyen, içmeyen, maaş istemeyen, hastalanmayan bir modeli tercih edecek olan iş insanlarının sayısı hiç de az değil… Dünya kapitalistleri, böylesi bir gelişmenin ivmelenmesi için milyarlarca dolar yatırım yapmaya başladılar zaten… Ar-Ge merkezlerinde mühendislerin elinde yeni ve hızlı robotlar şekilleniyor, yazılımlar yapılıyor ve tüm çalışmalar ‘Yeni Dünya Düzeni’ olarak anlatılıyor…
Düzenler hiç değişmiyor…
Dün ayrıca ekim ayı sanayi üretim endeksi de açıklandı. Sanayi üretimi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5,7 oranında azaldı.
Ekim ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 6,1 artarken; imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 6,5 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi de yüzde 1,2 azaldı.
Türkiye kendi yağıyla kavrulduğu çok ciddi bir süreçten geçiyor… Bakanlıklar, odalar, borsalar, dış ticaret şirketleri ve üreten hemen hemen herkes ülkenin içinde bulunduğu bu dar koridorda bazen emekleyerek, bazen el yordamıyla ilerlemeye devam ediyor… Çıkışı ihracatta görenler de çalışıyor…
Küresel Fuar Acentesi Projesi ile şimdiye kadar 6 binden fazla iş insanını; 160’ı aşkın yurt dışı program ile buluşturan; Ticari Safari Projesi ile 20 binden fazla yabancı alıcıyı Bursa’ya getirmeyi başaran BTSO, Ticaret Bakanlığı ile birlikte yürüttüğü UR-GE Projeleri’ne hız kesmeden devam ediyor. Türkiye’nin makine sektöründe lider şehirlerinden olan Bursa’da sektörün rekabetçiliğini geliştirmek için hayata geçirilen Makine UR-GE Projesi’nin ihracat seferlerinde son durakları Moskova oldu. Verimli geçtiğine eminim…
Türkiye mevcut siyasi yapı ile yabancı sermayesiz yaşamaya alışmak zorunda. Geçmiş 16 yılda her yıl gelen 40 milyar dolarlık yabancı sermaye ile ayakta durduk ve büyüdük.
O dönem bitti.
Artık ekonomik olarak içe kapandık ve kendi yağımızla kavrulacağız. Bence herkes hesabını buna göre yapsın…