Cargill yine başarabilir!
Geçen hafta, Türkiye’yi derinden etkileyecek, hem çiftçiyi hem de gıda kodeksini yeniden şekillendirecek bir takım gelişmeler yaşandı. “Keşke haberler yanlış olsa” diyerek konuyu açalım…
Türkiye’nin şeker pancarı üretimi için büyük önem taşıyan şeker fabrikaları, yeniden satışa çıkarılıyor dostlar. Şeker fabrikalarının özelleştirme kararının zamanlaması da dikkat çekici… ABD’li Cargill’in, geçtiğimiz günlerde şeker sektörü ile ilgili kapsamlı bir rapor hazırlayarak hükümete ve ilgili bakanlara verdiği ortaya çıktı öncelikle. Bunu bir kenara not edin. Raporda, şeker fabrikalarının özelleştirilmesine geniş yer verilmiş olması, grafiklerle desteklenmesi ve öneriler bölümü okundukça “neler oluyor?” diye sormak gerekiyordu…
Gazeteci Sadettin İnan’ın haberine göre; Başbakan Binali Yıldırım, geçen hafta şeker fabrikalarının bulunduğu bölge milletvekilleri ile özel bir toplantı yaptı… Toplantıda, bölge milletvekillerine ‘özelleştirmenin gerekleri’ anlatıldı. Toplantı sonrasında kamuoyuna bir açıklama yapılmadı…
Gelen bilgilere göre; hükümet ilk olarak, Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki kapasitesi düşük fabrikalarla, arazisi değerli olan fabrikalar hariç, 15 fabrikanın satışını yapacak. Eskişehir ve Ankara gibi arazisi değerli fabrikalar da ikinci ihale ile elden çıkarılacak.
Çalışan işçiye ne olacağı, tazminatların nasıl ödeneceği, banka hesaplarında ne kadar para olduğu, makine parkının bugünkü değeri, çevre köylerdeki çiftçinin nasıl geçineceği, ailelerle binlerce kişinin gelir kaybının nasıl karşılanacağı gibi konularda da açıklama yok…
Bilindiği üzere şeker fabrikalarının satış ihaleleri 2009 ve 2012 yıllarında iptal edilmişti. 2009 yılında yapılan ihaleler, üretim şartı korunmadığı için Danıştay tarafından iptal edilirken, 2012 yılında ise dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından durdurulmuştu.
Peki, ne oldu da ülkenin stratejik fabrikaları yeniden satışa çıkarılacak? Kamunun elindeki 25 şeker fabrikasına yönelik hiçbir yatırım ve planlama yapmayan hükümetin, fabrikaları sadece bütçeye ek gelir sağlamak için satışa çıkaracağı da gelen bilgiler arasında ilk sıraya oturuyor…
Oysa Avrupa, son 15 yılda şeker fabrikaları başta olmak üzere şeker sektörünü yeniden yapılandırarak, pancardan şeker üretiminde rekabetçi bir konuma geldi. Türkiye’de ise bu süre içinde pancar üretimi ve şeker fabrikalarına yönelik hiçbir planlama ve strateji belirlenmedi. Bundan dolayı fabrikalar rekabetçi konumunu her geçen gün kaybederken, yapılacak özelleştirme ile de ülkenin pancardan şeker üretimine büyük bir darbe vurulacağı gün gibi ortada…
Özelleştirmeler ülke istihdamına ve üretimine bir katkı sağlamazken özellikle gıda sektöründe yapılan özelleştirmeler, ülkenin yerli üretimini olumsuz etkiledi dostlar. Özellikle Et Balık Kurumu’nun ve süt sektöründe yapılan özelleştirmeler, bugün ülkeyi hayvancılıkta ve et üretiminde ithalatçı bir konuma getirdi. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi de ülkenin pancar üretiminden çekilmesini gündeme getirerek, Türkiye, şeker ihtiyacını tamamen mısırdan yapılan nişasta bazlı şekerlerden karşılamaya başlayacak.
Şeker fabrikalarının özelleştirilmesinden ülke tarımı ve ekonomisi büyük bir darbe yiyecek. Avrupa’da şeker pancarı üretiminde söz sahibi olan Türkiye, özelleştirmelerin ardından bu üstünlüğünü kaybederek, ithalatçı duruma gelecek.
Şeker piyasası tamamen Cargill’in kontrolüne girecek.
Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu‘nun raporu bu aşamada çok önemli… Raporda, nişasta bazlı şekerlerin insan sağlığına büyük zararlarının bulunduğu belirtilerek, kotaların düşürülmesi ve nişasta bazlı şekerlerin (NBŞ) gıda maddelerinde kullanımının sınırlanması istenmişti.
Alın size bir Cargill gerçeği daha…