Beyin takımı kurun
Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (İOB) ve Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği (BUSİAD) işbirliği ile Türkiye’deki Ar-Ge personeli ihtiyacını karşılamak üzere hayata geçirilen “Ar-Ge Mühendisi Yetiştirme Programı”, oldukça başarılı sonuçlarıyla göz dolduruyor.
UİB Koordinatör Başkanı ve OİB Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Sabuncu’nun, “Orta ve uzun vadeli hedefimiz, ülkemizin sadece üretim merkezi olarak kalması değil, aynı zamanda Ar-Ge, Yenilik ve Tasarım Merkezi haline gelmesidir” sözünü önemsiyorum. Yerinde ve tam zamanında bir açıklama…
Türkiye’nin ucuz işgücü pazarı olarak görülmesine oldum olası karşı çıkıyorum. Markalaşması gereken alanlarda adım atılmamasını da hiçbir zaman anlamadım…
Ülkemizin çeşitli sektörlerinde ihtiyaç duyulan “Ar-Ge Uzmanı” talebinin karşılanması, Ar-Ge bakış açısına sahip, yenilikçi, araştırmacı, yaratıcı ve üretken personelin yetiştirilmesi amacıyla düzenlenen programda öğretilen bilgilerin yaşamsal olduğunu fark eden girişimcilere ihtiyacımız var bizim.
Bursa’da faaliyet gösteren 40’dan fazla Ar-Ge merkezinin ihtiyaçları değerlendirilerek oluşturulan ve ilki 2016 yılında gerçekleştirilen programın 2017 yılı ikinci dönem mezunlarındaki özgüvenin tüm sektörlerdeki iş insanlarına sirayet etmesi, Türkiye’nin üretim merkezine çağ atlatacaktır.
Sertifika töreninin açılış konuşması önemliydi… Sabuncu’nun, otomotiv endüstrisinin son 12 yılın sektörel ihracat şampiyonu olduğunu hatırlatarak, “Otomotiv endüstrisi ülkemiz ihracatının en önemli itici gücü konumunda yer almaktadır. Ancak günümüzde Hindistan, Çin ve Güneydoğu Asya ülkelerinden daha ucuza üretebilmek bizim açımızdan zorlaşmaktadır. Bu nedenle katma değeri yüksek ürünler üretmek, Ar-Ge ve inovasyona yatırım yapmak tüm sektörlerimiz açısından vazgeçilmezdir. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın son verilerine göre Aralık 2017 itibariyle ülkemizde 770 Ar-Ge Merkezi faaliyet göstermektedir. Otomotiv endüstrisi 111 Ar-Ge Merkezi ile bu alanda da liderdir ve ülkemizdeki Ar-Ge merkezlerinin yaklaşık yedide biri otomotiv sektöründe faaliyetlerini sürdürmektedir” sözleri, umut verici…
Yakın gelecekte piyasalarda görmeyi arzu ettiğim ‘yerli otomobillerde’ Ar-Ge merkezlerindeki buluşlar kullanılacak demektir. Konvansiyonel üretim biçimlerini bırakarak, endüstri 4.0 uygulamalarıyla sıfır hatayı yakalayarak, yer altındaki karanlık fabrikalarda üretim başlatarak rekabet edebiliriz.
Daha az enerji harcayan, daha az mavi yakalı istihdam eden, dışarıdan bakıldığında fabrika olduğu dahi belli olmayan üretim alanlarımız olsun istiyorum. Atıklarını yeniden kullanıma alan, suyu arıtarak yeniden kullanan, çevreci, insana saygılı, ürünleri her yerde aranan fabrikalar hayal ediyorum. Kentiyle barışık fabrikalar…
Ülkemizdeki Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerinin sayısının birkaç yıl içerisinde hızlı bir artış göstermesi boşuna değil… Ar-Ge, inovasyon, marka ve tasarıma yatırım yapanların sayısı arttı… Akıllı, zeki ve buluşçu bir nesil geliyor iş başına… Dünyayı okuyanlarla, dünyayı ıskalayanların savaşı var aslında… Bir taraf daha tutucu, bir taraf olabildiğince açık görüşlü…
Türkiye’nin kilogram başına ürün ihracatı 1.28 ABD Doları… Bazı kalemlerde bu rakam 4 dolar. Bazılarında ise 8 dolar. Örneğin Bursa ortalama 4 doları yakalamış durumda. Ama yetmiyor… Türkiye eğer yeni buluşlarla rakamı 4 dolara çıkarırsa; Bursa anında 10-12 dolarlık seviyeyi yakalayacak. Bunun içinde yüksek teknolojik ürünler gerekiyor.
Ar-Ge harcamalarının, Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) içerisindeki payı bugün yüzde 1… Bunu hızla yüzde 3’e çıkarmak durumundayız. Bunun için katma değeri yüksek, ileri teknoloji ürünlere yönelmeli, Ar-Ge harcamalarımızı artırmalı, inovasyona ağırlık vermeli, markalaşma ve tasarıma odaklanmalıyız… Bursa; Konfeksiyon, otomotiv, gıda ve makine konusunda tasarımcı olabilir. İlaç sektörüne yatırım yapılabilir. Uçak imal edebilir, savunma sanayinin belli alanlarında dünyayı şaşırtabiliriz…
Fakat her şeyden önce eğitimi unutmamalıyız… Sanayicilerin, iş insanlarının üniversitedeki araştırmacılara fon ayırması gerekiyor. TÜBİTAK’tan beklenen performans, yeterli değil… Araştırmalara para bulmalıyız. Belli beyinleri yakalamak, onlardan yararlanmak, o insanların yanına ekip kurmak gerek. Orta ve uzun vadeli hedeflerimiz başka türlü tutmaz!