Yunanistan ve Türkiye dost olmak zorundadır
Hatırlayın bundan sadece 3 yıl kadar önce Yunanistan iflas bayrağını çekmişti ve Avrupa Birliği kasaları onlar için çalışmaya başlamıştı. 1998 ve 2001 yılları arasında bizde de hemen hemen aynı sıkıntılar vardı ve Kemal Derviş’in aldığı önlemlerle bir nebze de olsa rahatlama sağlanmıştı…
Yunan hükümeti, 3 yıl süreli program ve 53,5 milyar Euro’luk kredi talebi karışığında 12 milyar Euro’luk sert ‘kemer sıkma’ önlemlerini Brüksel’e gönderdi o yıllarda. Sıkıştılar, yapacak bir şeyleri kalmadı ve Türkiye’nin Kemal Derviş’le birlikte aldığı kararların benzerleri uygulanmaya başlandı…
Başbakan Çipras’ın Avrupa Troykası karşısında aldığı ilk acı karardı bence… Yenilgi demek istemiyorum…
Alınacak önlemler listesine bir kez daha baktım… Örneğin Yunanistan, 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllarında Gayrisafi Milli Hasılası’nda (GSMH) her yıl için 1, 2, 3 ve 3,5’lik faiz dışı fazla vermek zorunda. Verilen taahhütler içinde ciddi özelleştirmeler de yer alıyor.
Türkiye özelleştirmelerde rekor kırdı o yıllarda. “Babalar gibi sattı…” Hatta satacak bir şey kalmadı! Şu sıralar ‘Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’ adını hiç ama hiç duymuyoruz. 50 milyar dolarlık özelleştirme yaptık ve artık kaderimizle baş başayız…
Gelelim Yunanistan’a… Verilen tavizlere bakalım…
Almanya’nın ihalelerini kazandığı 14 havaalanı özelleştirmesi tamamlanacak. (Bu nokta çok ilginç. İstanbul’daki 3’üncü havaalanı inşaatına Almanya karşı çıkmıştı!)
Pire ve Selanik limanları özelleştirilecek. Yunan demir yolları özelleştirilecek. (Trans Avrupa demiryolu, Çin’e kadar devam edecek ve mal ve hizmetler daha ucuza taşınabilecek…) Burada Türkiye ve Yunanistan kilit iki ülke…
Adalara uygulanan yüzde 30 vergi indirimi de iptal edildi… Bu indirim Atina’ya uzak Türkiye’ye yakın bazı adalarda 2016 yılına kadar devam etti. Böylece Türkiye’ye yakın Ege adalarına göç başladı. Biz işgal diyoruz ancak Almanya ve AB ülkeleri hiç ama hiç konuşmuyor bu konuda… Anladınız siz…
Dayanışma vergisi herkes için arttırıldı… Ayakta kalamayan bir ülkede bazıları daha rahat yaşamamalıydı…
Firma ve işletmelerden alınan kurumlar vergisi yüzde 26’dan 28’e yükseltildi. (Biz bu konuda iki ileri bir geri yaptık!)
Meslek sahipleri ile şirketlerden alınan peşin vergi miktarı yüzde 100’e çıktı… (Bağıranlar oldu ancak uygulandı…)
Vergi kaçırmanın önüne geçmek için yeni tedbirler alındı… Lüks araç ve yatlara vergi oranı yüzde 10’dan 13’e çıktı… Çok sayıda meslek (!) serbest bırakıldı… İsteyen bu sektörlerde işletme de kurdu. (Falcılık, masaj evleri vs.)
2015 yılında 100 milyon Euro, 2016’da ise 200 milyon Euro savunma harcamasına tırpan vuruldu…
Çiftçilerin kullandığı dizel yakıttan alınan Özel Tüketim Vergisi iadesi kademeli olarak sona erdi.
2017 yılına kadar vergilendirilmeleri yüzde 13’ten yüzde 28’e çıktı. 2022 yılına kadar emeklilik yaşı 2 ila 12 yıl artacak (40 yıl çalışanlar 62 yaşında, geri kalanı ise 67 yaşında emekli olacak)
Emekli maaşlarına devlet katkısı kaldırıldı…
2022’ye kadar erken emeklilik iptal edilecek. Yaşlı emekliler ve özürlülere verilen Emekliler için Sosyal Dayanışma Ödeneği, (EKAS) 2019 yılına kadar kademeli şekilde iptal edilecek. Kriz döneminde hayata geçirilen gayrimenkul vergisi ENFIA’dan devlet kasasına 2 yılda toplam 5,3 milyar Euro girdi bu arada… Televizyon kanalları ile yeni lisans ihalesi yapıldı… Televizyon reklamlarından alınan vergi oranı arttı. 4G ve 5G ruhsatlarından da büyük oranda gelir geldi…
Yukarıdaki önlemleri bir kez daha okuyun. Türkiye ile birebir örtüşen çok sayıda önlem olduğunu göreceksiniz… Yaşam tarzları bize çok uyan Yunan halkının bir farkı arada sırada da olsa tepki eylemleri yapması. İstemediğini anlatabilmesi…
Petrol ve doğalgaz hatları doğumuzdan Avrupa’ya doğru yol alacak önümüzdeki yıllarda. Tarım ürünleri ve tekstilde işbirlikleri yapmalıyız. Vizesiz geçişler başlamalı. Daha atılacak onlarca adım olduğuna inanıyorum.
Balık-rakı yapacak, sirtaki oynayacak, caciki içecek, dolma yiyecek, baklavayla finali kutlayacak liderler gerek…