Robotlaşan fabrikalar ve insanların geleceği
İnşaat Müteahhitleri Sanayici ve İşadamları Derneği (İMSİAD), Bursa’nın düşün yaşamına katkı koymaya devam ediyor. Türkiye’de en çok ev ve arsa satılan il, Bursa… Bu gerçekten hareketle yola çıkan inşaat müteahhitleri ve işadamları, hemen örgütlenerek dernekleştiler ve kentin geleceğini yerel yöneticilerle birlikte planlamaya başladılar. Öneriler sundular, planlarda yapılması gereken değişikliklerde fikir verdiler. Arada sırada da kendilerine bilgi depoladılar…
Geçtiğimiz günlerde Podyum Park’ta ‘Ekonomi Buluşmaları” adı altında bir etkinliklerini izledim. Konuk; Sabancı Üniversitesi Finans Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Özgür Demirtaş’tı… Uzun yıllar yurtdışında çeşitli kuruluşlarda görev yaptıktan sonra ülkesine dönen Demirtaş, Türkiye’nin atması gereken adımlara değindi… Hocamıza göre yapılması gereken ilk iş ‘Eğitime eğilmek’ olmalı… Bilime ve AR-GE’ye yatırım da olmazsa olmazlardan… Zaten bu alanlara yatırım olmadan şuradan şuraya gidemeyiz. Biliyoruz ama yapmıyoruz…
Öncelikle programa çok sayıda işadamı ve müteahhidin katılmış olmasına sevindim. Yorgunlukları gözlerinden okunan katılımcıların, Prof. Dr. Demirtaş’ın o coşkulu anlatımlarında pür dikkat kesildiklerini de belirtmeliyim. O akşam Beşiktaş-Olimpiakos UEFA futbol maçı da vardı üstelik…
Ekonomi, bilim ve teknolojik gelişmelerle ilgili derin bilgiler veren, Türkiye’nin yapısal reformlara ihtiyacı olduğunu söyleyen Demirtaş, “Kişi başına düşen gelir seviyemizi artırabilirsek ekonomik olarak daha iyi noktalara gelebiliriz. Bunun yolu da inovasyona ve bilime yatırımdır. AR-GE’yi unutmamalıyız. 1980’li yıllarda ekonomik olarak aynı seviyelerde olduğumuz Singapur’un bugün kişi başına düşen yıllık geliri 56 bin dolar. Buraya nasıl geldiler? AR-GE’ye verdikleri önem yüzünden… 2011’den bu yana, 5 milyon nüfuslu bu ülke AR-GE’ye yaklaşık 12 milyar dolar kaynak ayırmış. Biz de bu doğrultuda adımlar atmak zorundayız. Uzun vadeli çözüm önerdiğim zaman bana kızıyorlar. Bir günde başarılı, bir günde zengin, bir günde güçlü olmak istiyoruz. Söyleyeyim; yok öyle bir şey. Türkiye acilen eğitim reformuna girişmeli, kurumların bağımsızlığı olmazsa olmaz. Yoksa elektrikleri kapatıp çıkın! Bunların asıl sonuçları uzun vadede gelse bile kısa vadede bunlara girişmeniz bile bize döviz getirenlere güven olacaktır. Daha yapacak çok işimiz var” dedi.
Kısa vadeli çözümler üretenlerin zamana yenildiğini hepimiz biliyoruz. Batan şirketleri, işini kapatanları, iş değiştirenleri gördükçe canımız sıkılıyor. Altyapısı olmadan, bilime inanmadan, araştırmaya ve geliştirmeye önem vermeden yola çıkanlar mutlaka yol kazasına uğruyor… Prof. Dr. Demirtaş, işte tam bu noktada sazı bir kez daha eline aldı. Grafiklerden de yararlanarak bakın neler söyledi; “Sizler korkmadan harekete geçmiyorsunuz, benim korkum ise şu. 20 yıl sonra uyansam ve Türkiye’ye gelsem hala Türk, Kürt, Alevi, Sünni konularının konuşuluyor olmasından korkuyorum. Siz dalga mı geçiyorsunuz, bakın yok olmak ile burun burunayız. Sadece Türkiye’den bahsetmiyorum. Endonezya, Malezya, Irak, Suriye, Yunanistan, Hindistan ve Pakistan’ı zor günler bekliyor… Ya biz kendimize çeki düzen vereceğiz ya da birçok ülke ile beraber 3’üncü lige düşeceğiz. Dünya çok acayip bir yere doğru gidiyor. Hangi görüşten olursanız olun, hangi siyasi partiye mensup olursanız olun benim konuşmamın hiç bir siyasi tarafı yok. ABD Mars’ta şehir kurmayı hedefliyor biz nerelerde dolaşıyoruz. Gelişmelere kulak tıkamayın” dedi.
Demirtaş’a göre bu yüzyıl içinde robotlardan yararlanan işletmelerde büyük ataklar olacak ve işsiz kalanlara maaş bağlanacak… Sadece sıcak para da sorunların çözümüne katkı sunmuyor. Kendi öz kaynaklarınızı mutlaka kullanmalısınız. Öncelikle de insana yatırımdan asla vazgeçmemelisiniz…
Bu arada İMSİAD Başkanı Adil Gökçadır’a ve ekibine teşekkür ederim; Değerli konuşmacılarla bizleri buluşturduğu için…
