Burkay hiç korkmuyor
‘Gündem Buluşmaları’ adı altında gelenekselleşen toplantılarımızın ikincisinde konuk olarak aldığımız Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay’ın anlattıkları karşısında uzun uzun düşündüm ve gecenin mottosunu; “Burkay korkmuyor, Bursa geleceğe taşınıyor” tümcesiyle oluşturdum.
Öyle önemli açıklamalar yaptı ki bana göre Bursa; gerçekten epeyce değişecek ve bugün olduğu gibi gelecekte de adından övgüyle söz edilecek.
“Bursa, tarih, kültür, turizm, tarım ve sanayi kenti olarak tanınıyor. Bursa, nitelikli işgücü ile her alanda üretim yapacak Türkiye’nin yegane kenti. Bursa, teknolojik yatırımlarıyla da öne geçecek. Devletimizle birlikte daha pek çok konuda konuşuyoruz. Pek çok alanda 20,30 hatta 50 yıllık perspektifler çıkarılıyor. Adım adım geliyoruz. Alt yapıyı oluşturuyoruz. Mükemmeliyet merkezleriyle donatacağız her yeri. Tekstil, makine, elektronik, otomotiv gibi sektörlerin ileriye taşınması konusunda çalışmalarımıza hız verdik.” BTSO Başkanı Burkay’ın başlangıç sözleriydi bunlar.
Sonra müjdeler geldi arkasından.
“Türkiye’yi yöneten akıl” tanımlamasıyla çok şey anlattı Burkay. Ankara’nın attığı adımlara destek verdiğini dile getirirken siyasi bir söylem içinde değildi ve işadamı kimliği öne çıktı. Şirketlerin ‘yetenek matrisleri’nin çıkarılmaya başlandığını anlatan Burkay, Wikileaks Belgeleri’nde adı geçen Bursalı iki firmanın dünyanın gündeminde olduğunu, bu konuda açıklama yapılana kadar ne Durmazlar’ın ne de Ermaksan’ın bu kadar yakından izlendiklerini bilmediklerini hatırlattı.
Yanmayan, kir tutmayan, tıp ve savunma alanında kullanılacak tekstil ürünlerinde büyük bir pazar olduğunu kaydeden Burkay, Almanya, Fransa, İtalya ve Amerika’da bu alanda yatırımlar ve araştırmalar yapıldığını söylediğinde sektörün gideceği yer belli oldu. Hafif ama çok dayanıklı bir malzeme olan kompozit konusuna da değinen Burkay’ın dünyayı yakından izlediğine tanık olduk toplantıda.
Ar-Ge’ye 25 milyar lira ayıran Türkiye’nin artık gelişmiş ülkeler kategorisine girmek istediğini kolaylıkla görmek gerekiyor. En başta da bu alanda yaygın bir inancın beyinlere yerleşmesinde fayda var. “Gençlere, buluşlara destek veriliyor mu?” diye sordum. Burkay’ın “Tabii destek veriliyor. Buluşları kuluçkaya almamız gerekli. Fikri olanlara muazzam destekler var” yanıtının altını kalın çizgilerle çiziyorum.
Haydi gençler daha ne duruyorsunuz diye haykırıyorum…
“Şanghay mı AB’mi?” sorusuna “Ekonomik açıdan Şanghay ama değerler açısından AB” diye yanıt veren Burkay, Bursa’nın adını her yere taşımakta kararlı.
New York, Şanghay ve Tahran’a “Bursa Ofisleri” kurulacak mesela. Buradan giden sanayici veya işadamı 350 dolarlık otelde kalacağına burada bedava kalacak ve iş görüşmelerini bu ofislerde yapacak. Bursa yemekleri pişecek orada ve misafirler kendilerini evlerinde hissedecek. Ekonomi Bakanlığı ile görüşmeler devam ediyormuş. Bu evlere “Türk Ticaret Merkezleri” adını vermek de mümkün görünüyor…
Bir müjde de BTSO Üniversitesi… Lisansüstü ve doktora öğrencilerine yönelik eğitim ve öğretim yapılacak. Araştırma ve geliştirme çalışmalarında adından söz ettirecek…
Doların yükselişini de sorduk Burkay’a… Bunun piyasa şartlarında oluştuğunu söyleyen Burkay “Finansal kriz markette baskılanmazsa rezerv krizi gelir. İşte o aşamada savaşlar baş gösterir. Sayın Donald Trump güçlü dolar isteyince işler karıştı. Bir süre daha dolar yüksek seyredebilir. İş dünyası nakit akışına dikkat etmeli” diye konuştu.
‘Dolarbozdur’ kampanyasına da değinen Burkay’ın “yok ki bozduralım” esprisi gecenin notları arasındaki yerini aldı.