Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın davetlisi olarak izlediğim ve 26-29 Ekim 2016 tarihleri arasında açık kalan Yöresel Ürünler Fuarı (YÖREX), Antalya’ya çok şey katmış… Dünyanın her yerinden ziyaretçi vardı ve stantlar insanlarla doluydu…

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun da katılımıyla açılışı yapılan YÖREX, 70 ilden binlerce yöresel ürünü ziyaretçiyle buluşturan dev bir panayır aslında. Binlerce yıldan bu yana tekrarlanan bir alışveriş agorası. Bakan Tüfenkçi, Antalya’da bu yıl 7’ncisi düzenlenen ve açılışını yaptığı Türkiye’nin renklerini buluşturan Yöresel Ürünler Fuarı’nın önümüzdeki yıldan itibaren hükümet ve bakanlık destekli yurtdışında yapılacağı müjdesini verdiğinde oldukça şaşırdım.

Türkiye’den yiyecek alırken kılı kırk yaran Avrupa ve Amerika’da bu fuarı tekrarlamak oldukça güç olacak çünkü. Yer Dubai, Rusya ya da Çin olmalı diye düşündüm. Afrika’da açılsa harika olur. Malezya ve Hindistan da yeni pazarlar olarak dikkatimi çekiyor. Umarım yanılmam…

YÖREX’i gezerken Antalya Valisi Münir Karaloğlu ile tokalaştım. “Bursa’dan geldik nasılsınız?” diye sordum. Önce gülümsedi ve “Hoş geldiniz. Yarın valilikte konuşuruz. BTSO standına geleceğim” diye yanıt verdi. Yakınlarda bakan Tüfenkçi ve TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu olduğu için etrafımız çok kalabalıktı. Danışmanlar, korumalar, stant sahipleri ve basın ordusu ile birlikte adeta sürükleniyorduk. Hemen soldaki sokağa saparak kalabalıktan kurtuldum. Bu arada, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, ATSO Başkanı Davut Çetin de açılışta hazır bulundular. Türkiye’nin birçok ilinden vali, belediye başkanı, oda ve borsa başkanı ile davetlileri de unutmamak gerek…

Dünya bir yandan küreselleşirken, bir yandan da yerel ürünlerin giderek değer kazandığı bir dönem yaşandığını fark ettim fuarda. Daha iyiyi, sağlıklıyı, organik olanı istiyor insanlık. Daha az ilaçlanmış, daha lezzetli hemen her gıdanın alıcısı hazır. Bence Türkiye dünyayı doyurabilecek potansiyeli olan şanslı ülkelerden biri. Ancak konut yaparak ovalarını kaybediyor, sularını kirletiyor ve olur olmaz kararlarla tarım alanlarındaki tohum yok oluyor. Havzalarda üretim yapan köylünün çiftçi olmasına izin verilmiyor. Veraset yoluyla tarlalar küçülüyor ve yerli tohumun arasına anarşist tohumlar karışıyor. Bilerek ya da bilmeyerek atılan imzalarla hem ülkemizin hem de insanlığın geleceği ipotek altına alınıyor. Türkiye’nin binlerce çeşit meyvesi ve sebzesi için atılacak adımların düşünülmesi gerekiyor.

Coğrafi tescil, markalaşma, her ilde yöresel tescil edilmiş ürünün zincir marketlerin raflarında zorunlu yer alması ve yöresel ürünlerin uluslararası ticarete konu edilmesi, ülkemiz için çok önemli adımlar olarak ele alınmalı. Yöreye uygun ekim-dikim için de uzmanlardan yararlanmanın tam da zamanı. Hollanda’nın bizden aldığı laleyi marka yaparak yılda 1 milyar Euro’luk ihracat yaptığını unutmayın. Toplam gıda ihracatı ise 86 milyar dolar. İnanılmaz gibi geliyor ama istatistikler yalan söylemiyor. Türkiye terörle, siyasi çekişme ve anlamsız açıklamalarla uğraşırken elin oğlu almış başını gidiyor…

Aldığım bilgiye göre Türkiye’de 254 ürün coğrafi işaretli. 500’e yakın ürünün de çalışması devam ediyor. 3 bine yakın ürünümüz olduğunu varsayarsak işaretleme sadece yüzde 18. Demek ki yetkili ve duyarlı insanlara daha çok iş düşüyor.

YÖREX’te Aydın incirinden, Çanakkale Mevlevi tatlısına, Erzurum Oltu taşından, Van kedisine, Zonguldak elpek bezinden, Finike portakalına, Devrek bastonundan Hereke halısına, Diyarbakır örgü peynirinden Kars kaşarına kadar binlerce ürün yer aldı. Ziyaretçilerin hem gözleri hem de mideleri doydu.

27 Ekim 2016 günü Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Üyesi Şükrü Çekmişoğlu ve meclis üyelerini makamında kabul etti. Benim katılamadığım ziyarette konuşan Karaloğlu’nun Bursa heyetine dönerek “Burada 1 milyon yatak var. Bu yataklara çarşaf, banyolara havlu satmanız doğru olur. Ben bu konuda devreye girerim” dediğini aktardı arkadaşlarım. Bilgiyi işadamlarına doğrulattım. Evet, böylesi bir açılım için doğru yaklaşım sergileyen Vali Karaloğlu’nu kutlarım.

Sanırım bu konu bile Antalya gezisinin artısı olarak bir kenara yazılmalı.

Daha çok fuar ve gezi, daha çok ticaret…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir