Nesiller boyunca İngilizce dilini konuşmak, yazmak, okumak ve okuduğunu anlamak için çaba harcayan Türk halkının, maalesef yol tarifi dahi yapamaz halde olduğunu biliyoruz. ‘Nedenleri tam olarak nedir?’ diye soracak olursak eğer birçok neden bulabiliriz.

Ders saatleri çok az diyebiliriz, ders çıkışında hemen ana dile dönüyoruz diyebiliriz, görsel ve işitsel laboratuvarlarımız yok diyebiliriz. Çocuklarımızın İngilizcenin gramer yapısına uyum sağlayamadıklarını dile getirebiliriz. Anne babaların ‘hadi kızım konuş bakalım, komşularımız da görsün(!)’ sözlerinin ardından yaşadıkları utanma duygusunun yarattığı travma diyebiliriz…

Yabancı bir turistin İngilizce olarak sorduğu bir soruya kıpkırmızı bir suratla yanıt vermeye çalışırken yükselen kan basıncının beyinlerimizin anlama ve konuşma merkezimizi yıllarca etkilemesi de olabilir(!)… Bilemiyorum…

İşte tüm bu sorunların çok çalışarak, ezberleyerek, kelime hazinesini geliştirerek, sürekli tekrar yaparak, konuşurken kafasını gözünü yararak, güven aşılayarak, oyun oynayarak ve dilin dünyaya açılmanın ilk adımı olduğunu anlatarak aşılabileceğini söyleyen Bademli Amerikan Kültür Okulları Kurucu Müdürü Mehmet Güneş ile tanıştık geçen gün.

2016-2017 eğitim-öğretim yılı ile birlikte Bursa’da hizmet vermeye başlayan okulda şimdilik 100 öğrenci eğitim alıyor. Öğretmen sayısı 42. Her öğrenciye ortalama 2.5 öğretmen düşüyor. İnanması güç ama bunu başarmışlar. Demek ki öğrencilerle ilgilenme düzeyleri çok yüksek.

Eğitim alanına farklı bir yaklaşım getirmek amacıyla her yönüyle yenilikçi bir sistemi hayata geçirmeyi hedefliyorlar. Eğitimin bir felsefesi olduğunu söyleyen okulun kurucu müdürü Mehmet Güneş, çok farklı bir profil çiziyor.

Yeni sistemlerinin temelinde okulun kar amacı güden bir ticarethane değil, öncelikle öğrencilerin mental ve fiziksel gelişimini destekleyen bir eğitim yuvası olma gerekliliğinin altını kalın bir çizgiyle çizen Güneş’in, dünyayı yakından izleyen yapısı hemencecik ortaya çıkıyor. Çocuklarımızı yakından tanıyor ve kişisel gelişimlerine katkıda bulunan yaklaşımlar sergiliyor. Amerika’yı yeniden keşfetmenin anlamsızlığı o an ortaya çıkıyor.

Okula ulaşım, yemek kalitesi, fiziki ortam, öğretmenlerin konularındaki uzmanlığı, öğrencilerin kıyafetleri, düşünme ve çapraz sorgulama yeteneklerinin geliştirilmesi gibi daha onlarca konuda atılan adımlar umut verici. Çocukların sağlıklı gelişimi için ellerinden gelenin en iyisini yapma gayretleri takdire şayan. Çocukların geleceğinde etkili olduğunu düşündüğüm sağlıklı gıda konusunda titizler. 600 kişiye yemek çıkartabilecek kadar büyük bir mutfakları var örneğin. Aynı zamanda öğrenci velisi olan yüksek gıda mühendisi çalıştırıyorlar.

Gelelim İngilizce eğitimine. Bilingual Sistem kurmuşlar. Anaokulundan itibaren her sınıfta biri sadece İngilizce konuşan çift öğretmenli sistemi hayata geçirmişler. Öğretmenlerden biri ‘Eğitim Koçu’. Müfredatı işliyor. Diğeri ise öğrencilerin okulda geçirdikleri sürenin tamamında yanlarında bulunuyor. İngilizce öğretmenleri sayesinde çocukların yabancı dili gramer kalıplarına boğularak çekingen bir şekilde değil, günlük hayatlarının içerisinde, derste, teneffüste, yemekhanede yaşayarak öğreniyor olmaları çok güzel. Böylece öğrenciler bir yabancı dili konuşmaya başlıyorlar… Sürüklene değil sürükleyen bir lider adayı yetiştirme hedefleri var. Binicilik dersi bile var.

Felsefe Eğitimi’ni müfredat programlarına dahil ettiklerini öğrendiğimde bir kez daha şaşırıyorum. Çocukların alternatif düşünebilme becerileri ve sorgulayıcı öğrenme yetileri gelişiyor. Ev ödevi vermiyorlar. Her şey okul içinde çözümlenmiş durumda.

Gelecek yıl Bursa’da bir Fen Lisesi açılacağını, Amerikan Kültür Üniversitesi için de Kuşadası’nda arazi baktıklarını öğreniyorum.

Eğitim ve öğretim çok değişiyor. Yakalamak gerek…

Xxx

Dolarda yüksek ateş

Geçtiğimiz cuma gününü 2.99 lira düzeyinde kapatan ABD Doları, dün 3.0064 liraya kadar yükseldi. Euro da 3.37 lirayı buldu. ABD Merkez Bankası (FED) da yakında faiz artıracaktır. Dikkat…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir