Köyümün okullarını hatırlarım zaman zaman… Eylül ayındaki
hasat sonrası büyük bir neşe ve azimle başlanırdı eğitim ve
öğretime… Elma ve ceviz toplama işi uzarsa eğer, çocuklar 1 ay
sonra başlarlardı okula, hiç de sorun çıkmazdı…
1’inci 2’inci ve 3’üncü sınıflar bir derslikte, 4 ve 5’inci
sınıflar diğer derslikte derse girerlerdi. Tam gün eğitim alan
öğrenciler, odun sobasıyla ısınan sınıflarında karınlarını;
evden getirilen haşlanmış patates, içinde peynir olan sıkma ve
sacda pişirilmiş çökelekli börekle doyururlardı.
Bugün, Arslanköy’den İbat Sevim’in bir paylaşımını özetle
sizlere okutmak istiyorum… Sesi, sesimiz olsun…
“Okulları kapalı tutarak bir nesli mahvetmek üzereyiz” diye
başlıyor. İçinde yanan kor ateşi hissediyorum…
“Ocak ayının 11’ine geldik ve neredeyse hiç konuşmadığımız ama
konuştuğumuz diğer birçok şeyden çok daha önemli bir meselemiz
var: Kapalı olan okullarımız.
Türkiye, okullarını en uzun süre kapalı tutan ülkeler
listesinde en yukarılarda. Pandemi başladığından bu yana yani
Mart 2020’den beri -aradaki kısa bir süre belli sınıflar için
uygulanan haftada 2 gün modelini saymazsak- milyonlarca
öğrenci okula gidemiyor. Çocuklar okula gitme alışkanlığını
kaybetmek üzereler.
Okula gidemeyen çocuklar her gün sokaklarda, mağazalarda!
Hafta sonu kısıtı bittikten sonra pazartesi sabahtan itibaren
her yer hınca hınç doluyor. Biz büyükler çocuklarımızı dip
dibe dükkanlara sokuyoruz ama okulları riskli buluyoruz…
Peki dünya ne yapıyor? Bunu konuşuyor muyuz? Buna bakıyor
muyuz? Okullar her yerde mi bu kadar uzun süredir kapalı?
Hayır. Kesinlikle değil.
HANGİ ÜLKE NE YAPIYOR?
Almanya’dan bahsedeyim mesela… Yalnızca pandemi başında kısa
bir süre okulları kapattılar. Ona da her eyalet kendi
sayılarına bakarak karar verdi. Sonbahar boyu açıktı.

Angela Merkel “Gerekirse her yeri kapatalım ama okulları açık
tutalım” dedi.
İlkokullar her halükarda kapatılmamaya çalışılıyor. Berlin’de,
Hessen’de bugün yüz yüze eğitim yeniden başlıyor. Bremen ve
Hamburg zaten hiç kapatmadı, tercihi anne-babalara bıraktı.
Fransa’ya bakalım…
Fransa okulları kapatmamak konusunda en kararlı ülke.
Üniversiteler hariç okullar açık. Fransa’da “Okullar
sokaklardan daha güvenlidir” mottosu ile hareket ediliyor.
İtalya’da Noel’de kapanan ilkokullar geçen perşembe yeniden
açıldı, liseler de bugün açılıyor.
MUHALEFETTEN DE EĞİTİMCİLERDEN DE NEDEN SES YOK
Bizde tuhaf olan, okulların kapalı olmasının konu bile
edilmemesi. Sevgili dostlar, Afrika ülkelerinde bile bu kadar
uzun süre okulunu kapalı tutan yok! Bakın Tunus’ta açık…
Daha da tuhaf olan Türkiye’de muhalefetten de eğitimcilerden
de okulları açma yönünde bir talep, bir çağrı olmaması…
Mesela vaka sayısı kaça düşünce açılacak? Nasıl bir plan
çerçevesinde dönüş olacak? Bilen yok!
Üniversite ve liseleri bir kenara koyuyorum. Hadi
ortaokullularda idare eder diyelim ama ilkokul çocuklarının bu
kadar uzun süre yüz yüze eğitimden mahrum kalmasının telafi
edilemez zararları var.
Bu gidişle bir kuşağı kaybedebiliriz. Covid için risk grubu
içinde bile olmayan gelecek nesilleri eve kapayarak ne kadar
büyük bir risk aldığımızın farkında mıyız? Yaşlılarımızı riske
atmamak için çocuklarımızı riske atıyoruz!
ÖĞRETMENLER RAHATA ALIŞTI
Öğretmenler olduğu yerden uzaktan eğitime devam ediyor. Onlar
da farkında uzaktan eğitimin neredeyse hiçbir geri dönüşünün
olmadığının. Ne sınav var, ne sağlıklı bir kontrol.
Hele Anadolu’da, köylerdeki durumu unutun! Ama öğretmenler de
öğrenciler de okulsuzluğa, rahata alıştı sanki…
Hakikaten isyan ediyorum! Okulları açmaya ne zaman öncelik
vereceğiz?”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir