Temiz üretim, güvenli gelecek
Dünya’ya ‘Yeşil’ olarak tanıttığımız zümrüt kentlerimizin başında gelir Bursa. Sadece Uludağ’da bile 173 endemik bitkinin olması yetmez belki, zeytin ağaçları da ses verir bulundukları tepelerden; O da yetmez ise çınarlar dev dallarıyla haykırır her yandan. Limon da yetişir bu topraklarda mandalina da… Dut ağaçları koza örecek ipek tırtıllarını bekler… Çamlar, ıhlamurlar, akasyalar, kestane ağaçları yan yana kardeşliğin şiirlerini yazar, her lodos estiğinde fısıldaşırlar aralarında…
Kente gelen hemen herkesi kendisine bağlar Bursa… Misafir olarak kaldığı 70-80 yılı huzur içinde geçirmek yerine orasından burasından dev parçalar koparanlara karşı bilinçlendirme çalışması yapmak üzere harekete geçen bir grup Bursa aşığı, “BUSİAD Yeşil Bursa Çalışma Grubu’nu kurdu…
20 dakika geç kaldığım toplantıda bir araya geldiğimiz BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ergun Hadi Türkay, geçmiş dönem belediye başkanlarından Erdem Saker’in grubun başında olacağını söyledi. Doç. Dr. Efsun Dindar da koordinatör olarak çalışacak.
Grupta; BUSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Veda Girgin Eroğlu, Uludağ Üniversitesi Çevre Mühendisliği Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feza Karaer, Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Müdürü Murat Ar, BEBKA Planlama Uzmanı Nalan Tepe Şençayır, Şehir Plancıları Odası eski başkanı Füsun Uyanık, Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi’nden Nagehan Çevik ve TOFAŞ Tesisler ve Teknik Hizmetler Müdürü İsmail Önol var.
Bursa Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin (BUSİAD) Dünya Çevre Günü’nde düzenlediği online basın toplantısı, kente sahip çıkmak için bir yerden başlamak gerektiğini hatırlattı herkese… BUSİAD Başkanı Ergun Hadi Türkay’ın heyecanını hissettim o gün. “Bursa’ya teknolojik üretim yapmak isteyenler gelsin” sözü, kirli sanayinin boğduğu kentten yükselen akılcı bir ses olarak tarihteki yerini aldı…
Geri dönüşüm, suyun tasarrufu, kirliliğin önlenmesi, yeşil alanların artırılması, ısınma için kullanılan yakıt, trafik ve toplu taşıma çözümleri gibi başlıklar altında uygulanabilir çözüm önerilerinde bulunacaklar. 15-20 yıllık süre içinde Bursa’nın tekrar su ve yeşille anılması için yapılması gerekenleri, ‘Bursa Çevre Anayasası’ haline getirmek istiyorlar.
“Temiz üretim yoksa GELECEKTE BİR BURSA DA YOK!”
BUSİAD Yeşil Bursa Çalışma Grubu Başkanı Erdem Saker’in “Bursa Anayasası” çalışmaları olduğunu biliyorum. Kentin, Yakın Çevre Yolu’na kadar yayılmasını öngörmüştü. Oradan kuzey yönüne doğru tek çivi dahi çakılmayacaktı… Sadece köyler kalacaktı. Kirletici sanayi kuruluşlarının kentin içinden çıkarılması da yine kendisinin öngörüsüydü… Yeni sanayi bölgeleri istemiyor, yeraltı sularını kirleten herkese gerçekleri anlatıyordu…
Sanayiciler, çevreciler, üniversite, BEBKA, dernekler ve sivil toplum örgütleri ile yola çıkan ‘Çalışma Grubu’, Bursa’yı temsil edecek güçlü bir yapı…
Zaman geçirmeden ilgili herkese gerçekleri anlatacaklar.
Grubun Koordinatörü Doç. Dr. Efsun Dindar da akılcı yaklaşımlarıyla dikkatimi çekti. Sorulara yanıt verirken; “Aynı tüketim ve üretim hızıyla 2050 yılında, aynı nüfus artışıyla, 3 tane dünyaya ihtiyacımız olacak. Temiz su, temiz gıdaya ulaşma konusunda çok sıkıntılar bekleniyor. Önlemler almakta geç kaldık. Bu bir sanal gerçeklik değil ekolojik yıkımla birlikte 15-20 yıl sonra dünya yaşanamaz hale gelecek. Metabolik hastalıklar artacak, tarım iklime bağlı olarak eskisi gibi olmayacak. Farkındalığı artırmak için el birliğiyle usanmadan bu konuda çalışmamız lazım” dedi…
Apolyont ve İznik Gölü’nün pırıl pırıl olduğunu, akarsuların temiz aktığını, tutulan balıklarda ağır metal kalıntılarına rastlanmadığını, geyik, keklik ve bıldırcın popülasyonunun arttığını görmek hoşunuza gitmez mi…
Kimyasal solumayan, satılan meyve sebzelerde ‘Bursa’ markası olduğu için ilaç kalıntısı olmadığına emin olduğumuz bir kent hayali hiç de zor olmasa gerek.
Öncelikle Vali, Büyükşehir ve ilçe belediye başkanları ile OSB başkanları, gönüllü birer çevreci olduklarını icraatlarıyla göstermelidir. Her mahalle kendi içinde temizliğe ve yeşile katkı koymalıdır…