19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak basan Mustafa Kemal Atatürk’ün engin dehasıyla şekillenen ‘Cumhuriyet’in, ilk kıvılcımlarının görüldüğü yerdir; Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM).

Mazlum milletlerin can kulağıyla dinlediği, emperyalistlerden kurtulma çabası içinde olan tüm ulusların gıptayla izlediği yerdir Meclisimiz

23 Nisan 1920, Türk Milletinin şahlanışına giden yolda atılan büyük bir adımdır… Kurtuluşun simgesidir.

4 yıl boyunca İstiklal Savaşımızı da yöneten yüce Meclis, bugün 100 yaşına giriyor.

Ne mutlu hepimize…

TBMM’ye el uzatan, diliyle yaralayan, kem gözlerle bakan bir güruha inat; Özgürlüğünden ödün vermeyen Türk halkı, ne pahasına olursa olsun başkenti Ankara’daki Meclisi’ni korumuş ve kollamıştır.

Sonsuza kadar da koruyacaktır…

ONLAR KURDU SEN YAŞAT!

Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü,

Mareşal Fevzi Çakmak’ı,

Orgeneral İsmet İnönü’yü,

Orgeneral Cevat Çobanlı’yı,

Orgeneral Yakup Şevki Subaşı’yı,

Orgeneral Fahrettin Altay’ı,

Orgeneral Kazım Fikri Özalp’i,

Orgeneral Abdurrahman Nafiz Gürman’ı,

Korgeneral Ali Fuat Cebesoy’u,

Korgeneral Kazım Karabekir’i ve

isimsiz binlerce insanımızı kimse unutmasın.

KORURSAN SEN DE VARSIN!

Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran yüksek irade, dimdik ayaktadır.

Bu arada; Hükümetin 23 Nisan’ı kutlama gayretini yakından izliyorum. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Meclis’teki kutlamaya katılmayacağı açıklandı. Oysa; steril hale getirilecek locasında yer almalıydı… Çok önemli

Kemal Kılıçdaroğlu, Devlet Bahçeli, Meral Akşener ve HDP Eş başkanı yan yana oturmalı, birlik ve beraberlik fotoğrafı verilmeli, bugün… Mazereti geçerli olanlar hariç tüm milletvekilleri TBMM’de yerini almalı…

Corona virüsünü bahane edecek çok sayıda etkili ve yetkili çıkacaktır sanıyorum. Oysa kişisel önlemini almış, ateşi 36,5 olan, öksürmeyen vekiller koşa koşa gitmeli…

100. yılda yüzümüz ağarmalı, demokrasiye sahip çıkıldığı dosta düşmana bir kez daha gösterilmeli…

Tüm yurtta bayrağımız sallanmalı; Balkondan, camdan, damdan sarkmalı bayraklar… Kocaman bayraklar olmalı her yanda. Evlerden gece hep birlikte İstiklal Marşı söylemek için davetler yapıldı bile. Cami hoparlörlerinden marş okunması bile istendi. Değişiyor halk, sahip çıkıyor, kararlı…

BİRİZ, BERABERİZ

Türkiye’de kimlik çatışması değil, kültür çatışması yaşanır. Yaşı tutanlar bilir; Anadolu’da herkes iç içe yaşar. Yoksul ve zengin arasındaki makas her zaman vardı ancak bu kadar açılmamıştı. Aynı okullara, sinemalara, panayırlara gidilirdi. Şimdi yoksul çocuklarının ve hatta beyaz yakalıların çocuklarının bile iyi bir eğitim alma şansı kalmadı.

23 Nisan bu korkunç eşitsizliğin tavan yaptığı bir zamanda ve Corona virüsünün gölgesinde kutlanacak. Halk, geleceği şekillendirecek yegane güç olduğunu fark ettiğinde değişim hızlanacak, ağaç olacak ama ormana daha farklı bakacak… Bağımsız olmayı, özgürlüğü seçecek.

Olabildiğince izole yaşamaya alışan halkımız, bu gece 21:00’de hep bir ağızdan İstiklal Marşı söylerse eğer; İşte o zaman titreyecek her yer. Bayrağın rengi daha da kırmızı olacak. Yüzü kızaranları da göreceğiz elbet!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir