2019 yılının son ayında Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan Corona virüsü (Covid-19) nedeniyle Dünya büyük bir pandemi (salgın) ile karşı karşıya kaldı.

Tüm uçuşlar iptal edildi, ulaşım durdu, mağazalar kapandı, AVM’ler kapandı, banka şubelerinden açık olanlar içeriye 3-4 kişi almaya başladı, fabrikalar işçilerine izin verdi –işten çıkarılan işçi sayısı tam olarak bilinmiyor-, ülkeler arası ihracat-ithalat yüzde 71 oranında düştü, sokaklar boşaldı, kafeler, kıraathaneler, berberler, kuaförler, restoranlar, parklar, eğlence yerleri kapandı ve gıda dışında hemen hemen hiçbir şeyin değeri kalmadı… 

Corona virüsünün yarattığı travmadan en çok etkilenen sektörlerin başında ise turizm geliyor. Oteller bomboş, tur şirketlerine bağlı araçlar kontak kapattı… Uçak, otobüs ya da gemi biletleri satan acenteler sinek avlıyor… Festivaller, toplantılar, fuarlar, kongreler ve spor karşılaşmaları yapılamadığı için iç ya da dış turizmden bahsetmek; Abesle iştigal etmekle aynı kategoride artık…

Ağız ucuyla ‘Turizm’ deyip geçemeyiz, geçmemeliyiz. Tarımla uğraşanların yetiştirdiği ürünlerin bolca tüketildiği bir sektör durdu. Alkollü ya da alkolsüz içecek üreticileri kara kara düşünüyor. Havlu, mayo, kano, tekne, sandalet, tokyo, yatak, yastık, pike, perde, halı, et, peynir, süt, kahve, colalı içecek, mobilya, askı, sabun, şampuan, saç kurutma cihazı, güneş panelleri, şemsiye, ampul, hazır mutfak, kaşık-çatal-bıçak, çay, mutfak kepçesi, kağıt havlu, kağıt peçete, çöp kutusu üreticileri bu yıl satış yapamayacaklar. Üniversite öğrencilerinin animatör olarak çalıştığı tesisler kapalı. Her gün milyonlarca liranın harcandığı yerler kan ağlıyor…

Turizm gelirleri her yıl artan Türkiye, bu yıl bacasız sanayiden umutlanmayı unutmalı… 2019 yılında 50 milyon turistten yaklaşık 40 milyar dolar elde eden Türkiye, 2020 yılında haziran ayından sonrası için planlama yapmalı. Çekinerek gelecek olan turistlerin rahat ettirilmesi, huzurlu bir Türkiye için de çok önemli…

Sektörün oyuncuları, Corona virüsünün yarattığı durgunluk nedeniyle bir süredir ayakta kalma savaşı veriyor. 

Geçtiğimiz günlerde sorunları ve çözüm önerilerini dinlemek  amacıyla Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Eker ve TÜRSAB Güney Marmara Bölge Temsilciler Kurulu Başkanı Murat Saraçoğlu ile Zoom üzerinden internette bir araya geldik. Sürecin düzenleyicisi BPR İletişim Ajansının katkılarını da bir kenara yazmak gerek…

Hem sayın Eker hem de Saraçoğlu, Haziran ayı sonrasına ümitle bakıyorlar. Katılımcı gazeteci arkadaşlarımın sorularına verilen yanıtlarda; Türkiye için en kötü senaryoya göre 8, iyi senaryoya göre ise 20 milyon civarında turist gelecek

Bence Antalya, Bodrum, Fethiye, Çeşme ve İstanbul turist kaynayacak… 25 milyonu yakalarız diye düşünüyorum…

Sayın Eker’in iç turizm için beklentileri de var; Vatandaşa, ‘Tatilinizden vazgeçmeyin, erteleyin’ çağrısı yaptı… Tamamen Katılıyorum. Umarım tatil planları iptal edilmez…

Turizmcilerin merkezi hükümetten beklentileri de var…

1- Acenteler 2020 yılında SGK ve muhtasar ödemelerinden muaf tutulsun.

2- Turizm Ajans payı kaldırılsın.

3- Bir yıl geri ödemesiz, 36 ay vadeli, uygun faizli kredi verilsin ve sicil affı sağlansın. (Acente başına 250.000 TL şimdilik yeterli görünüyor…)

4- Havayollarının acentelere olan borçları erken ödensin. Acentelerin otel ve diğer tedarikçilere verdikleri ön ödemeler, mücbir sebepten dolayı cezasız iade edilsin.

5- 2020 yılında, konaklama ve turizm taşımacılığında KDV oranı yüzde 1’e indirilsin.

6- Nitelikli iş gücünün kaybedilmemesi için, KOSGEB ve İŞKUR’un var olan personel desteklerinin kapsamları genişletilsin ve kullanım kolaylıkları getirilsin…

7- 2020 yılında, yüzde 50 kira desteği sağlansın ve kiralardan stopaj kaldırılsın.

8- Turizm araçlarından motorlu taşıt vergisi (MTV) 2020 yılında alınmasın.

Dünya büyük bir değişimden geçiyor. İstekler, sektörde çalışanlar için de hayati önemde. Umarım duyulur…

TÜRSAB Güney Marmara Bölge Temsilciler Kurulu Başkan Yardımcısı Erol Bodur ile TÜRSAB Güney Marmara Bölge Temsilciler Kurulu Genel Sekreteri Gülşen Erice de görüşlerini açıklama fırsatı yakaladılar…

Karanlık günler geçecek, yine denize gideceğiz, dağlara tırmanacağız, tokalaşacağız…

Ancak değişerek devam edeceğiz…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir