Havası kirli yeşil Bursa (!)
Size bir hikaye anlatmak isterim çocuklar… Bir zamanlar suları pırıl pırıl akan, dereleri balık dolu, sıcak suları şifa dağıtan, havasındaki oksijen miktarı hastaları iyileştiren, halkı tarım, hayvancılık ve ipekçilikle geçinen bir kent vardı… Kent halen yerli yerinde… Ancak; akarsularında balık kalmadı, ipekçiliği öldü, tarımı can çekişiyor ve havası artık epeyce kirli… Partiküller akciğerlerimizi çok seviyor!
Halkı çok çalışkan ancak olan bitenle pek ilgili değil…
Sanayi kenti mi, tarım kenti mi, turizm kenti mi, tarih kenti mi, teknoloji üssü mü olacağı tam olarak belli değil… Belki de ortaya karışık bir kent isteniyor… Bence hepsi bir arada olmaz… Eşyanın tabiatına aykırı bir durum…
Kentte yaşayanlar, büyük bir tehlike altında… İçme suyunu Uludağ’dan gelen suları tesislerinde dolduran 23 firmanın damacanalarından karşılayan bir kent… Asli görevleri arasında halka temiz ve ucuz su sağlamak olan belediye bile dev bir su tesisi işletiyor… 200 milyon Liraya satacaklar galiba…
Anla artık…
23 organize sanayi bölgesi, 3 büyük otomotiv fabrikası (4.’sü de yolda…), binlerce esnafı, on binlerce kara taşıtı, yan sanayi tesisleri, kömür yakan işletmecileri, yeşil motorları olmayan taşıyıcıları, termik santralı, 10 numara yağ kullanan halk otobüsçüleri, lastik tekerli TIR’ları, Ankara-İzmir ya da İstanbul’a gitmek isteyenlerin karayolunu kullandığı bir kentte yaşamak zorunda olan insanlarız biz…
Bu kentte yaşayanlar 20-25 yıl öncesine kadar kömür, odun, gazyağı ve talaş yakıyordu, hava ağır mı ağır, kirli mi kirliydi… Fabrikalarda kömür kullanılıyordu… Bazıları mazot yakıyorlardı… le su ısıtarak buhar elde edenler vardı… Sonra Rusya’dan doğalgaz geldi… Hava bir nebze de olsa temizlendi. Sonra pahalı geldi gazın fiyatı ve insanlar yeniden kömüre ve alternatif yakıtlara yöneldi… Hava yeniden kirlendi… Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da belediyeler de ölçümler yaptı… Partiküllerde inanılmaz artışlar tespit edildi…
İnsanlar hastalanmaya hatta erken ölmeye başladı…
Geçtiğimiz günlerde kentini çok seven insanlardan biri olan Prof. Dr. Kayıhan Pala, Bursa Tabip Odası’nda ölçüm sonuçlarını açıkladı. Sonuçlar ulusal değerlerin hemen hemen iki kat üzerinde bir kirliliğe işaret ediyordu…
Bir şeyler yapılmalıydı…
Sevgili çocuklar; Bursa’nın havası artık kirli. Kirliliğin nedenleri ise sanayi tesisleri, trafik, petrole bağlı yakıtlar ve insanların bilinçsizce yaktığı kömür ve lastikler…
Unutmadan söylemeliyim; Havayı temizleyen lodos da artık eskisi kadar esmiyor, esemiyor… Çünkü kentin lodosunu kesen dev binalar inşa ettik… Rüzgar koridorlarını kapattık…
Halkı uyaran, devlet kurumlarının dikkatini bu konuya çeken çok değerli insanlarımız da var çok şükür… Sevgili çocuklar önceki gün; akademik odalar ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin yer aldığı ‘Bursa Çevre Platformu’, sizin geleceğinizi düşünerek sağlıklı yaşam hakkı için kente yakışmayan kirliliğe karşı önlem alınmasını istediler. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü önünde toplanan duyarlı insanlar, dilekçe vererek yetkilileri göreve çağırdılar.
Bireysel imzalı dilekçelerde, Bursa’nın hava kirleticileri hakkında bilimsel ve teknik inceleme olup olmadığını sordular. Kurumların bir eylem planı olup olmadığını, kirlilik yaratan kaynakları ve odak noktaları hakkında hukuki ve cezai işlem yapılıp yapılmadığını öğrenmek istediler… Takipçi olacaklarına adım gibi eminim… Ben de sizin için devrede olacağım…
Alınması gereken önlemler var…
1-Kirletici sanayi tesisleri hemen kapatılmalı.
2-Termik santrale filtre takılması sağlandı ancak kullanıp kullanmadıkları tam olarak bilinmiyor… Tespit yapılmalı.
3-Tekstilcilerin ihtiyacı olan buhar üretimi, sadece doğalgaz kullanılarak elde edilmeli… Sanayici duyarlı olmalı…
4-Kentin içinden geçen otoyolu ve diğer alanları kullanan araçların muayene sonuçları dikkatle incelenmeli, eksik belgeli araçlar trafikten men edilmeli…
5-Enerji elde etmek için kullanılan kömürden vaz geçilmeli…
6-İnsanlar kendi sağlıklarını ilgilendiren konularda artık daha duyarlı olmalı ve yetkilileri uyarmalı…