Son iki yıldır döviz kurundaki hareketlilik, inşaat sektörünü resmen vurdu, yaprak kıpırdamıyor… İşsizlik de arttı…

Emlak sektöründe faaliyet gösteren ve eski günleri arayanlar, 2010 yılından bu yana en zorlu dönemi yaşadıklarını, artık satış yapamadıklarını belirtiyorlar; Haklılar…

İnşaatların sadece ‘konut sahibi olma’ isteğiyle yapıldığı yılları hatırlıyorum. Yatırım amaçlı ev alanlar bile vardı. Esnaf aldığı daireyi para kazanarak tekrar satar, başka bir daire alırdı. Arsalar da defalarca el değiştirir; Bazen satan kişi aynı arsayı alır, beklerdi… 2017 yılına kadar Türkiye, bu şekilde devam etti ancak; İşler artık eskisi gibi değil…

FAİZLER DÜŞMELİ

Ekonomik gelişmelerden ilk etkilenen sektörlerin başında gelen ‘inşaat sektörü’ için atılacak adımlar da belli aslında.

Faizler düşerse ev alımları tekrar başlar… 20 yıllık krediler daha düşük faizlerle 30-40 yıla yayılabilir. TOKİ, halka daha ucuza konutlar üretebilir. 1+1 evlere olan ilginin de farkındayım… Hem öğrenciye hem de bekar yaşayanlara uygun… Bu alanda daha geniş odaları olan 1+1 evler üretilmelidir…

İNŞAAT HER YERİ DURDURDU

Kriz, belki vatandaşa tam olarak yansımamış olabilir ama şu an yavaş yavaş ticari faaliyette bile bulunmayan en küçük aileden, üretim yapan en büyük şirkete kadar ciddi anlamda hissedilir şekilde kendini gösteriyor.

Gerçekçi olacaksak eğer; inşaat sektörü de bitti bitecek…

Emlak sektörünü biraz ciddiye almak gerekiyor. Özellikle de inşaat bazında. İnşaat sadece müteahhitlerin ekmek yediği bir sektör değil. Bunda onlarca kalem var. Kalıpçısı, sıvacısı, fayansçısı, boyacısı, bu işin aracıları, alıcıları var.

İnşaat; Geniş bir insan topluluğunun ekmek yediği alan olduğu için küçük veya büyük sarsıntılar, sektörün ani olarak tökezlemesi her tarafa yansıyor. Çöküşler başlıyor…

GÜVEN ENDEKSİ YÜKSELMELİ

Hükümetin ivedilikle herkesi kucaklayacak, ortamı yumuşatacak, insanlara güven telkin edecek söylem ve eyleme başlaması gerekiyor. İnsanların kendini huzurlu, güvenli, önünü görebildiği bir ortam oluşursa kendi öz kaynaklarıyla bile olsa Türkiye’nin tekrar şahlanacağını, esnafın güleceğini, herkesin yaptığından tatmin olacağı bir ortamın olacağını düşünüyorum.

İMAR REVİZYONU

Çarpık kentleşme, bazı alanların katlarının düşük olması, arsa fiyatlarının çok yüksek olması sorunu da var. Tüm kent merkezlerinin yeniden bir imar revizyonuna ihtiyacı var. Yeni açılan imar alanları var fakat müteahhitleri şimdilik cezbetmiyor. Yeni imar alanlarının açılması gerekir. Belediyenin kolaylaştırıcı uygulamaları da sektördeki moral bozukluğunu bir nebze ortadan kaldıracak, öz sermayesi güçlü şirketler iş yapmaya başlayacaktır…

MALZEME FİYATLARI

Bir ilde bulunan onlarca sektör inşaata bağlıysa ve satış olmaz ise oradan göç başlar. Demir, çimento fiyatı hemen hemen ikiye katlanmış durumda. Bütün inşaat malzemeleri ikiye katlanmışken; “Buyurun buradan alın” demek abesle iştigal…

Daha önce bir daire 100-150 bin lirayken şu anda 300 bin liraya çıkmış. Bundan dolayı hem alıcı hem de yapıcı bu işe giremiyor. Daireler ucuza mal edilebilirse evler ucuz olur. Şu anda kiralık daire de yok. Olanların da kira bin-bin 500 lira civarında. Suriyeliler de fiyatların artmasında etkili…

Ocak-Haziran dönemini kapsayan 6 ayda Bursa’daki konut satışlarında yüzde 21,5’lik düşüş yaşandı. 19.637 olan satış rakamının 30 binlerde olması gerekiyordu.

Bu arada dilin kemiği yok; Konuşurken daha dikkatli olmalı insan, kulağı duymalı. Kime mi söyledim? Anlayan anladı!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir