Sanata saygısızlık
Bursa’da kaygı verici bir olay yaşandı. Tayyare Kültür Merkezi Cemal Nadir Güler Salonu’nda, ressam Ayfer Demircioğlu ve Avni Yamaner hocamızın birlikte açtıkları ‘resim sergisi’ deyim yerindeyse apar topar kaldırıldı; Gerekçe ‘müstehcenlik…’
Üretmek için sancı çekmenin ne demek olduğunu bilmeyen, sevgisiz, hoşgörüden uzak, kim olduğu sanatçılara söylenmeyen ancak “siz benim kim olduğumu biliyor musunuz?” sözcüğünü ağzından düşürmeyen bir sansürcübaşı var ortalık yerde…
Şikayetçiymiş beyefendi… Şikayeti dikkate alan bir de yönetici olmalı… Ki; İzni 6 ay önce tüm yasal prosedürleri yerine getirilerek alınmış, paspartuları yapılmış, şövalye önünde saatler-günler geçirilmiş, çerçevelenmiş, aylarca uykusuz kalınmış, konu komşuya, eşe dosta davetiye gönderilmiş, bir resim sergi alelacele kaldırılabiliyor…
Yazık kelimesi sanırım tam da buraya denk geliyor…
Bir kişinin “ben böyle resim istemiyorum” demesi yeterli demek ki… Öyleyse; “Ben böyle resimler istiyorum” demek yasaklandı da haberimiz yok… Demek ki sanattan anlamayan 1 kişi yetiyor! Bilmediği bir konuda görüş beyanı dikkate alınabiliyor!
Sanatı doğru bir biçimde tanımlamak gerek…
Öncelikle sanatı bir zevk aracı olarak düşünmekten vazgeçmek ve onu insan yaşamının gereklerinden biri olarak görmek zorunluluğu var… Bu şekilde değerlendirdiğimizde, sanatı, insanın insanla iletişim araçlarından biri olarak görmekte sıkıntı çekmeyiz. Bir insan düşüncelerini, bir başka insana kelimelerle aktarırken, sanat yoluyla da duygularını aktarır.
Bir duyguyu uyandırmak için, o duygu önce yaşanır ve sonrasında hareketler, çizgiler, renkler, sesler ya da kelimelerle ifade edilen biçimlerle yeniden canlandırılır ve aynı duyguyu başkalarının da yaşaması için aktarılır. Sanat etkinliğinin temel amaçlarından biri de budur.
Sanat, insanları birleştirme özelliğine sahiptir. Her sanat, sanatçının aktardığı duygunun, aynı etkiyi alan başkalarının ruhuyla birleşmesini sağlar. Duygu, ne kadar iyi olursa, sanat da o kadar değerli olur. Sanat, insanlığın gelişmesinde iki organdan biridir. Sanat, şiddetin bir tarafa bırakılmasını sağlamalıdır. Bunu başarabilen sanat, gerçek sanattır.
Buraya kadar anlaşıldı sanırım.
En büyük sanat, normal insanların anlayabileceği sanattır. Normal insanı etkilemeyen şey, sanat değildir. Geleceğin sanatı, seçkin bir azınlığa ait olmayacak, mükemmelliği ve birliği, bütünlüğü sağlayan bir araç olacaktır.
Sanatsal ve bilimsel yaratı, bir tür zihinsel faaliyettir…
Sergisi toplatılan ressam Ayfer Demircioğlu’nun sözleri ders niteliğinde; “Sanat hayatım boyunca yurtdışında 9 sergi açtım. Toplamda 37 kişisel sergim var. Tayyare Kültür Merkezi’nde açtığımız bu sergi benim için oldukça önemliydi. 80 yaşında sanat enerjisi ve üretme hevesiyle bize öncülük eden Sayın Avni Yamaner’le ortak bir sergi açmanın keyfi ise bambaşkaydı. Dahası 2011 yılında kurulan Bursa Güzel Sanatlar Birliği Derneği Başkanı olmam vesilesiyle bu sergiyi yıllardır yaşamakta olduğum kent olan Bursa’da açıyor olmak da benim için oldukça anlamlıydı. Ancak asla kabullenmeyeceğim bu keyfi yasaklamalar neticesinde sergim Tayyare Kültür Merkezi’nden kaldırıldı. Her zaman bu gibi yasaklamalara karşı duracağımı, sanatta sansürün yerinin olmayacağını belirtmek isterim.”
Şimdi soruyorum;
1-“Sergiyi kaldırtacağım” diyen kim, sanatla ilişkisi nedir?
2-Sergiyi kaldırırken “yukarıdan emir geldi” diyen TKM müdiresi, kimden bahsetmektedir?
3-Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Alinur Aktaş, bu konuyla ilgili olarak sanatçıları aramayı hatta bir araya gelerek görüş ve bilgi teatisinde bulunmayı düşünür mü?
Sanata ve sanatçıya saygı lütfen…