Türkiye’de çalışanlar, kıdem tazminatı alacağı günü iple çeker. Yasal güvence altında olan ve alınacağı güne kadar asla tam olarak hesaplanamayan tazminat miktarı, ortalama 50-55 yaş grubu için ev, otomobil, tatil, çocuklarının düğün parası ve yaşlılık garantisi olarak algılanır, doğrudur da…

Tazminat, işveren tarafının kabusu halindedir çoğu zaman. Geciktirmeye, kırpmaya, daha az vermeye gayret eder. Yasal zorunluluğu yerine getirinceye kadar mahkeme kapılarına gider, itiraz eder, işçiyi oyalar, hesaplamalarda ödenecek miktarla ilgili sürekli sorunlar çıkar. Mahkemeler ise daha çok çalışanın hakkını koruyan kararlar alır. Hacizler başlar, can sıkan süreçler yaşanır ve bir gün ödeme yapılır…

Uzun bir süredir bu konuda çalışmalar vardı. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın “Fon’ adı altında yeni düzenlemelere gideceklerini açıklaması, gündeme bomba gibi düştü…

Yargıdaki son düzenlemeler ile arabuluculuk sisteminde, işçi ve işveren uyuşmazlıkları dosyalarının yüzde 70’e yakını kıdem tazminatıyla ilgili uyuşmazlıklardan kaynaklanıyor.

İşçi sendikaları, ‘kıdem tazminatı’ konusunda ‘kırmızı çizgimiz’ diyor ve sokağı ısıtacakları uyarısında bulunuyor. Yaklaşan ‘1 Mayıs İşçi Bayramı’nda konuşmaların ana maddesi sanırım bu konu olacak. İşverenler ise ayrıntıları bekliyor…

Gördüğüm kadarıyla işverenlerin büyük bir bölümü çalışanının kıdem tazminatını bir kenara ayırmıyor. İşçi sendikaları da kıdem hesaplamasında yılda 30 günden, aylık da yüzde 8.33’lük orandan taviz vermiyor, işveren kesimi ise, bu oranın yüzde 5.6 olması gerektiğini savunuyor.

Yeri gelmişken belirteyim, son rakamlara göre işçi statüsünde 16 milyondan fazla çalışan var, sendikaya üye işçi sayısı ise 2 milyonu ancak buluyor.

Ankara’dan sızan bilgilere göre; işçilerin eski haklarına dokunulmayacak, yani hak kaybı yaşanmayacak. Emekliliğine az süre kalmış ya da belirli çalışma süresini geçmiş kişiler yeni sisteme girmeyecek; yeni çalışanlar ya da iş değiştirenler ve belirli yaşın ve prim ödeme gün sayısının altında olanlar işvereni ile anlaşıp, yeni sisteme geçecek.

‘Reform Paketi’ bu konuda yeni düzenleme yaparken; İşçinin 10 yıl kıdem süresinin dolması temel noktalardan biri… 10 yıl sonunda ev ya da otomobil alacağı kesinleşenlere tazminat verileceği, bunun dışında bir ödemenin olmayacağı, ölüm halinde yasal varislerine ödeme yapılacağı, 65 yaşında emekli olduktan sonra tazminata erişileceği gibi başlıkların kamuoyunda tartışılması gerekiyor.

Halen yürürlükte olan yasa ve yönetmeliklere göre;

Belli bir süre çalışan ve işten atılanlar tazminat alabiliyor. Yeni sistemde bu aşamada ödeme yapılmayacağı iddia ediliyor. İşverenin elini rahatlatan bir düzenleme gibi duruyor. Suistimale açık bir kapı bırakılıyor…

İflas eden ve konkordato ilan eden şirketlerde çalışanların kıdem hakları korumada değil. Yeni düzenlemede bu konuda mutlaka adım atılmalı. Çözüm üretilmeli…

Halen erkek çalışanlar askerlik nedeniyle; kadın çalışanlar da evlendikten sonra bir yıl için kendi isteği ile işten ayrıldığında tazminata hak kazanabiliyor. Ayrıca 15 yıllık sigortalılık süresini dolduran ve 3600 gün prim ödeyen de kıdemini alabiliyor.

Kıdem tazminatı; aylık brüt maaş, ikramiye, prim, yol ve yakacak yardımı gibi ödemeleri içeren giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanıyor…

Çalışanların yaşamlarına doğrudan etki edecek düzenleme yaparken, ince eleyip sık dokumak gerek. Çalışma barışını bozan her karar, er ya da geç yapanların başına patlar…

Aman diyeyim…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir