Dünyanın en prestijli kurumsal ödüllerinden biri olan ‘Nobel Ödülü’ alan 123 kişinin ‘Musevi’ olmasının genetik kodlarını anlamaya, tanımaya, anlamlandırmaya çalışırım zaman zaman…

Hazar Türkleri (Altınordu Devleti)’nin neden Museviliği seçtiğini, şimdi neden onlarla tam bir işbirliği halinde olamadığımızı, faşist lider Adolf Hitler’in yok etmeye çalıştığı ‘Museviler’ içinde kaç Türk olduğunu, kamplardan kurtulanlarla ilgili ne kadar az bilgiye ulaştığımızı, nerede, nasıl yaşadıklarını, nerelerde toplandıklarını, İsrail’de kaç Musevi Türk yaşadığını düşünürüm… Neden haklarında tam bir bilgiye sahip değiliz acaba… Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’deki 41 ayette bahsi geçen ‘İsrailoğulları’ hakkında düşünmeliyiz… Onları tanımalıyız…

Sosyalizmin kurucu fikirlerini yazan ve yayan Alman asıllı Musevi, Karl Marks’ın da dünyayı titreten bir Musevi olduğunu unutmamalıyız… Neden bazı sarsıcı buluşlar ve düşünceler, neden hep Musevilerden çıkıyor? Gerçeği yakalamalıyız artık…

Facebook’un patronu Mark Zuckerberg, Bloomberg CEO’su ve New York Belediyesi eski Başkanı Michael Bloomberg ve dünyanın en zengin kadını olarak lanse edilen L’Oreal’in en büyük hissedarı Liliane Bettencourt da Musevi… Bir sır olmalı…

Mesela Bursa’da öldürülen Nesim Malki de Musevi idi… İslam inancı ve felsefesiyle büyütülen Bursalı sanayiciler neden Malki’den medet umuyorlardı? Neden birlikte yemek yiyor, neden pazarı kontrol etmelerine ses çıkarmıyorlardı…

Bugün konumuz, İsrailli tarihçi ve yazar Yuval Noah Harari…  Bir Musevi olarak 1976 yılında İsrail’de doğdu. Hep ülkesi için çalıştı, üretti, öğrenci yetiştirdi…

Üniversite mezuniyetinden sonra 2002 yılında Oxford’da doktora yapan Harari, şu anda Kudüs Hebrew Üniversitesi Tarih Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak görev yapıyor… Sürekli insanlığı uyaran yazılar, kitaplar yayınlıyor… Harari, Dünya Tarihi, Ortaçağ Tarihi ve Askeri Tarih konularında tam bir uzman. Karşısında tartışmak için epeyce bilmek gerekiyor…

Güncel araştırmaları, makro-tarihsel sorular üzerinde yoğunlaşıyor. Tarih ve biyoloji arasındaki ilişki nedir? Homo Sapiens ve diğer hayvanlar arasındaki temel fark nedir? Tarihte adalet var mı? Tarihin bir yönü var mı? Tarih ilerledikçe insanlar mutlu oldu mu? gibi başlıklara eğiliyor. İrdeliyor, uyaran yazılar kaleme alıyor, şaşırtıyor…

Bazı çalışmaları kitap olarak yayımlanan Harari’nin ülkemizde de gündeme gelmesini sağlayan Homo Deus: Yarının Kısa Tarihi ile Sapiens: Hayvanlardan Tanrılara isimli kitapları epeyce ses getirdi. Okuyanların, kitapları tartıştığını biliyorum

Yuval Noah Harari, şimdilerde “Yapay zeka insanı yenebilir mi?” sorusuna yanıt arıyor… İnsanı uyarıyor…

Daha yakından bakalım; Siz herhangi bir bankaya kredi için başvurduğunuzda bankadaki algoritmik yazılım sizin hemen her şeyinize ulaşabiliyor… Gelirinizi, giderinizi, varsa sağlık bilgilerinizi, yakınlarınızı, borçlarınızı görebiliyorlar. Sonuçta da bu algoritmik yapı size kredi veriyor ya da ret ediyor… Bu yapıda bir insanın katkısı sadece sizin adınızı ve soyadınızı oraya yazmak olarak kalıyor. İşte size yapay zeka…

Gelecek yıllarda şoförlere ihtiyaç kalacak mı mesela… Otonom araçlarla kent içinde hiç kaza yapmadan, hiç direksiyona dokunmadan, hiç park yeri aramadan yolculuk yapabileceksiniz… Tabletinizde oyun oynayacak, haberleri okuyacak, klipleri seyredecek ve aracın içinden çıkmadan iş arkadaşlarınızla çoklu ve 3 boyutlu toplantılara katılabileceksiniz…

Uçan insanlara dönüşeceksiniz. Sırtınıza taktığınız bir aparatla evinizden çıkacak ve iş yerinize 5-10 dakikada ulaşacaksınız. Gönderilerinizi drone alacak ve kodladığınız adrese havadan ulaştıracak… Yemeğinizi de drone getirecek…

Robotlara iş yaptıracaksınız. Kendi aralarında konuşan, hiç yorulmayan, hiç hasta olmayan, 24 saat emrinizde bir takım cihazlardan bahsediyorum aslında… Şimdilik duyguları olmayacak ama çalışmalar sonucunda gözyaşı dökebilenleri de üretilecek. Asıl sorun, gelişmiş teknolojileri kendi aralarında kullanmaya başladıklarında ortaya çıkacak… O andan itibaren insanı ‘Olumsuz canlı’ olarak görebilecekler ve sonumuz gelecek… Harari’ye göre senaryo az çok böyle işleyecek

Gazeteci arkadaşımız olan Özcan Yazıcı’nın verdiği bilgiye göre de dünyada tüm işler için 850 milyon kişi yetecek… Teknoloji geliştikçe uyum sağlayamayanlar yok olacak…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir