İşte size beyin göçü!
Kaan Günay… ABD’de büyüyen ‘FIREFLY’ şirketinin kurucusu… Akıllı kentlere yönelik uygulamalarıyla öne geçen bir şirket. 600 araca yüklediği programla birlikte kentin her yerinden veri aktarıyor belediyelere… California yangınında büyük iş başarmışlar mesela. Duman etkisini ölçmüşler, nereye ne zaman müdahale yapılması gerektiğine karar veren verilerle ekipleri yönlendirmişler… Yollardaki çukurlardan anında haberdar oluyorlar. Bir yerde sıkıntı yaratan hemen her tür gelişmeyi anında belediyelere aktarmaya başlamışlar. Hava kalitesini anında ölçebiliyorlar. ‘Erken uyarı’ anlamına gelen veri paylaşımına hazırlar.
FIREFLY, Şimdilerde ABD’deki marketlerde kullanılacak bir ürün geliştirmiş… Kaan Günay, 10 bin dolarla başlamış kendi işine… Şimdi bir yatırımcıyla 21 milyon 500 bin dolarlık anlaşma yapmış… Marketlere yönelik araştırma yapıyorlar. Bir başka yatırımcı daha var… Milyonlarca dolarlık yatırımla bir başka alanda gelişme peşindeler… 3 kişiyle yola koyulan şirkette bugün 75 kişi çalışıyor… Bu arada ABD’de de kullanılan her tür ekipman Türkiye’de üretiliyor ve kargoyla gönderiliyor…
Sayın Alinur Aktaş, bilginize…
Bir başka genç daha var. Batuhan Okur… RAPSODO ile dünyaya açılmış durumda. Golf, beyzbol ve basketbol oynayan hemen herkesin kullanacağı bir program yazmış. Profesyonel ya da amatör herkesin kendi gelişimini rahatlıkla görebileceği veriler elde ediyorlar. Bir kişinin oyun kurucu mu defans mı ya da hücum hattında mı yer alması gerektiğine karar vermeyi kolaylaştırıyorlar. Tam bir ‘spor teknoloji platformu…’
Evin bir odasına, villanın altındaki bir yere ya da spor salonlarındaki bir boşluğa kurulacak sistemle, atış yapanlara topun hızını, ayakların alması gereken pozisyonu, golf sopasının doğru tutuş anlarını, basketboldaki doğru ve yanlışları, sporcunun o andaki fonksiyonlarını veriye dönüştürüyorlar. Sporcuyu salise düzeyinde izliyorlar. Diğer spor dallarında da çözümler üretmeye başlamışlar. Beyzbol topunu 90 mil hızla atmayı başaran bir oyuncunun iyi bir kulübe transferini bile kolaylaştırmışlar örneğin… ABD, Singapur ve Türkiye’de ofis açmışlar ve hızla büyümüşler…
Her iki genç de Türkiye deneyimlerinde hüsrana uğradıklarını belirtiyorlar. Birçok yerden koskoca bir HAYIR aldıklarını söylediklerinde dondum kaldım. Yeni fikirlere kapalı bir topluma mı dönüşüyoruz yoksa defans mı geliştirdik gençlere karşı bilemiyorum. Eğer öyleyse çok gerilere düşeriz…
Geleneksel üretim biçimlerinden kopamayan, tekstilde marka yaratmada geç kalan, mekatronik konusunda adım atmayan/ atamayan, ilerlemeyi apartmandan villaya geçmek olarak gören, bankalardaki dolarlarına güvenen, akşamları otomobiline tavla oynayan, Ukrayna anılarıyla yıllarını geçiren, bardalarda adına ayrılan viskisinden yudumlayan, özel hastanede oda tefriş ettiğini dünyalara duyuran, çıkan son model hemen her şeyden satın alan, karısını ve çocuklarını Japonya’ya tatile gönderen, ‘Maklube’ adlı yemeği iştahla mideye indiren, daha önce şu ya da bu sebeple devletten kaçırdığı paraları devletin ‘iç/dış borçlanma senetlerine’ yatıran, anlamadığı alanlarda ölü yatırımlara girişen koca koca adamlar; Türk gençlerine yol açmak zorunda olduklarını unutmamalıdırlar.
İnsanlar 20’li yaşlarda girişimci olmaya karar verirler, 40’lı yaşlarda başarı yakalanır ve işe yarar ürünler artık pazarda yerini alır. Ülke, gençlerin omuzlarında yükselir…
Her iki genç ve diğer gençler için TEKNOSAB’da yer ayrılmalıdır… Çünkü; Gelecek onlarındır…
xxx
Asgari ücret 381 dolar
Asgari ücret 2 bin 20 lira olarak açıklandı… Ücretin brütü ise 2 bin 558 lira… Bin 603 liraya göre 417 lira daha fazla gibi duruyor ancak alım gücü bakımından sorun var…
Şöyle bir baktım; Geçen yıl asgari ücret 426 dolara denk geliyormuş… 2019 yılı için açıklanan net ücret 381 dolar… Yani bir yılda işçinin cebinden 45 dolar buhar oldu, uçtu…
Şimdi artış mı oldu yoksa azalma mı?
Siz karar verin…