Bursa 13’te kalmasın!
Türkiye genelinde 356 firmanın, “Ödemelerimi şu an yapamıyorum. Firmanın batmasını da istemiyorum. Alacaklarımı alayım ama borçlarımı benden belli bir süre istemeyin” dediğini biliyoruz artık… (Yeni başvurular da var…)
Sizler de son günlerde artan konkordato ilanlarını görmüş olmalısınız… Görenlerden biri de Ticaret Bakanı sayın Ruhsar Pekcan… Son derece gizli yürütülen bir süreç aslında… Duyulduğu anda alacaklarını tahsile koşanlar olacağı için, firma sahipleri, avukatlarını devreye sokuyorlar. Ortalıkta görünmüyor, tatilde olduklarını falan paylaşıyorlar.
Bursa’dan çok büyük firmalar var. Sayıları şimdilik uğursuz sayılardan biri olan 13… Daha da uğursuz hale gelmemesi için 1 (bir) şirketin daha konkordato ilan etmesini arz ederim…
Geçtiğimiz günlerde Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, hem alacaklıyı hem de borçluyu koruyan bir taslak metin üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Biliyorsunuz ‘konkordato’ Adalet Bakanlığı’nın uhdesinde olan bir konu… Karar yüce Türk adaletinin elinde olan ve her şeyin didik didik edildiği bir sürece işaret ediyor… Kararlar hemencecik alınmıyor…
50-60 yıllık firmalar konkordato ilan etmek zorunda kalıyor.
Vergi, SGK ve maaş ödemeleri duruyor. Ödemeler takvime bağlanıyor ve alacaklılar sıraya giriyor. Doğal olarak devlet kendi alacaklarını ilk sıraya yazıyor. Diğer firmalar yasal zorunluluk karşısında elleri kolları bağlı olarak bekliyor. Bazen bu süre 3 yıla kadar çıkıyor.
Öz sermayesi güçlü olanları ayakta kalacağı bir süreç yaşıyoruz… Küçüklerin yok olacağı, kapitalistlerin kazanacağı bir dönem bu. Firmasını ayakta tutacak olanlar; sadece ihracatta epeyce yol almış firmalar olacaktır.
Bursa’da çok saydam bir süreç yaşıyoruz… Herkes her şeyi biliyor ve susuyor… Tarlalar, arsalar, oteller, yakında fabrikalar Araplara satılacaktır… Banka faizlerinin geldiği noktadan kredi kullanmak istemiyor hiç kimse. Vatandaşın geçinmek için iki işe ihtiyacı var artık. İşsizlik Fonu’ndaki paralar, gereken yerlere aktarılıyor… İş insanlarının alacağı her karar; Geleceklerini kurtarmak dışında sektörden çekilmek üzerine inşa edilmeye başlandı bile…
Her şey çok ucuzladı aslında… Yabancı ortakların olumlu kararlarını bekliyor yerli yatırımcılar. Libya’daki alacaklarımızı tahsil edemiyoruz devlet olarak. “İran’dan petrol almayın, Barzani’den alın” diyor Amerikalı dostlar! Avrupa Birliği, müzakereleri başlatmadığı gibi askıya aldıklarını açıklama cüreti gösteriyor… İtalyanlar, bir çikolata fabrikasını Türkiye’ye getirmek isteyen Türk girişimciye ateş püskürüyor… Ülker’in Mısır’daki yatırımlarını çoktan unuttuk bile… Doğu Akdeniz’deki petrol yataklarını paylaşanlar, Türkiye’ye teklif dahi getirmiyor…
“Bursa büyürse Türkiye büyür” mottosu doğru bir yaklaşımın ilk adımlarıydı. “Ya Bursa durursa ne olur?” diye düşünme zamanı…
Xxx
İhracat kilogram fiyatı düştü
Dış ticaret endekslerini ve bu endekslerden hesaplanan dış ticaret hadlerine bakmak gerekir arada sırada… Rakamlara göre ihracat artıyor, ithalat azalıyor. Ancak ihraç edilen ürünlerin fiyatı düşerken ithal edilen ürünlerin fiyatı artıyor.
TÜİK’in ihracat ve ithalat birim değerlerinin hesaplanmasına alternatif olarak “kg başına yapılan ihracat” değerlerini de bilmek de fayda var. Ekonominin daraldığı 2009 yılında sert düşüş gösteren ihracat kg fiyatı 1,18 ile son 20 yılın dibini görmüştü. 2018’in ekim ayında ise kg başına ihracat değeri 1,22 ile 2009’dan sonraki en düşük değerini gördü.
Ekonomideki her yanlış adım, halka zulüm olarak döner…
Xxx
Özal Ailesi
Semra Özal, Sarıyer Büyükdere Mahallesi’ndeki köşkü satma kararı almış… Boğaza 100 metre mesafede bulunan köşk için belirlenen bedel 20 milyon lira…
Semra Özal’ı, ‘Papatyaları’nı, Efe Özal’ı ve Zeynep Özal’ı düşündüm bir an… Ne günlerdi…