Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’nde (ÇOMÜ) öğretim üyesi olarak görev yapan yardımcı doçent Abdullah Akın, “Çanakkale ve Bursa’da genelev olarak kullanılan cami vardı…” diye yumurtladı; yetmedi bunu duyurmak için gıdak gıdak gıdakladı…

Bu yumurtanın hemen kırılması gerek. Pişirmek de YÖK başkanına düşer. Üniversitenin senatosuna düşer. Kokuyor bu yumurta… Çok eskimiş, çok ellenmiş… Delikleri kapatılmamış… Beyinsiz bir tavuktan çıktığı besbelli olan sözler… Yenilir yutulur cinsten değil… Kimseye yaramaz bu alçakça sözler…

Kuruluş felsefesi antiemperyalist ve antikapitalist uygulama ve sözlere dayanan Cumhuriyet’in ilk dönemine ağır bir iftira bu. Sallayarak bir yerlere yaranmaya çalışılmasının arkasında yatanları az çok tahmin ediyoruz ancak yetmez…

Çanakkale ve Bursa’da bazı camilerin genelev yapılması… İnanamıyorum… Hangi kaynakta var bilgi?… Hangi aşağılık fısıldamış bu yalanları, nasıl bugüne gelmiş bilmek gerek.

Bu şahsa saydırmaktan başka ne gelir elden bilmiyorum. Buradan lanetliyorum. Kurucu liderine bu kadar yabancılaşan başka bir toplum, başkalaşan bir güruh var mı dünyada…

İşte bu yüzden saydırıyorum da saydırıyorum söz konusu şahsa!

Cami kelimesi ile genelev kelimesini yan yana getirme cüretini nereden alıyor bu şahıs? Kirli bir muhayyile… Bozuk bir düşünce sistematiği… “Bu kadar cahillik ancak eğitimle olur” diyenleri haklı çıkaran nakaratlar…

İftira atarken bile belden aşağı dışında bir yere gidemeyen senin o lağım çukuru zihnine yazıklar olsun” demiş Ahmet Hakan… Çukurdan beslenen vahşi ve ahlaksız adama!

Hem Çanakkale hem de Bursa ha… Zihin haritamızda saygın iki kente verilen payeye bak. Çanakkale Zaferi… Çanakkale’de en çok şehit veren il… Türkiye’nin üretim merkezi olan Bursa… Kadim kent Bursa… Selatin camileriyle ünlü Bursa… Değerli insanları bağrında yaşatan Bursa…

Bursa’da yaşayan insanların dedelerinin, ninelerinin namus ve şereflerine uzattığın o murdar dili kesmek şart oldu.

Tüm Balkan ülkelerinden gelen Türk varlığını topraklarında ağırlayan Bursa. Ulu Camisi’nde futbol oynayan Yunan askerini 2 yıl 2 ay 2 gün sonra parça parça eden Bursa…

Kalk sen laf at öyle mi… Genelev de öyle mi… Hem de akademik kariyerini kullanarak… Yazıklar olsun sana… Genç beyinleri zehirlemekle eline ne geçiyor birader, hedefinde daha kimler, neler, hangi değerlerimiz var. Kimsin kardeşim sen?

E-devlete gir bakalım. Soyun sopun, kanın nereden bilelim. Çanakkale’de, Galiçya’da, Libya’da, Türk İstiklal Savaşı’nda, Kıbrıs’ta kaç şehidin var açıkla. Kurtuluş Savaşı’nda neredeymiş ailen? Süpürge tohumundan kavurga mı yemişler? Nohuttan kahve mi çekmişler? Çavdar’dan ekmek mi yapmışlar? Saç üzerinde yufka bulunca soğanı katık mı etmişler? Kosova’dan 65 gün yürüyerek vatan mı bulmuşlar? Yavuz Sultan Selim’le Mısır’dan, Suriye’den, Irak’tan mı gelmişler? Türkiye için ne yapmışlar? Türk kalabilmişler mi? Soyadınızı nereden almışsınız? ‘Akıncılar’ın torunu olabilir misin? Hangi kaynaklardan besleniyorsun? Üniversite dışında hangi mekanlara gidiyorsun? Kimlerle görüşüyor, kimlerden feyz alıyorsun?

Sana yüzlerce sorum var aslında ama karşılaşmamız gerek. Yüz yüze gelmeliyiz. Gözlerimin içine söylemelisin her şeyi.

Şimdi bir çift sözüm de Vali İzzettin Küçük ile Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a; Bursa adına bu kişiye dava açın. Hakkımızı koruyun.

Densize dersini verin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir