Bir açıklamayla başladı her şey. ‘Gemlik taşınacak’ deniyordu. Beldenin altı su doluydu, depremde yerle bir olacaktı… Yüzlerce insanın hayatı tehlikedeydi… Mutlaka daha sağlam bir bölgede yeni evler yapılmalı ve Gemlik halkı taşınmalıydı…
“İyi de neden şimdi?” soruları geldi hemen. Yatırım yapanlar, ticaret için dükkan açanlar, çoluk çocuğuna ev alanlar, kıyıya yakın olduğu için daha fazla ödeyenler… Birden bire ortaya çıkan kararla, kara kara düşünmeye başladılar. Gemlik’te doğmuş Gemlik’te büyümüş ve yaşamını Gemlik’te sürdüren insanların aklı karıştı. Dedikodular aldı başını gitti…
Bu arada bir paylaşım dikkatimi çekti…
“Uzunca bir zamandır uğraşıp da yapamadıkları zeytinlik kıyımını, şimdi 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (KHK) geçici 25. maddesi ile yapacaklar.
Amaçları halkı depremden korumak değil… Asıl amaçları sahilimizi istedikleri gibi boşaltıp yeniden kafalarına göre düzenlemek…
Eğer deprem konusunda samimi olsa idiler; önce Bursa için harekete geçmiş olurlardı…
Tek yaptıkları bütün boş arazileri müteahhitlere peşkeş çekmek oldu…
Sadece KHK ile Gemlik’in bu kadar kolay taşınması mümkün müdür?
Kendi zeytinimiz varken onu kanun hükmünde kararname ile talan edip Tunus’tan neden zeytinyağı ithal ediyoruz?
Zeytinlik alanlarının talana açılması geçen mayıs ayında TBMM’ye sunulmuştu… Tam adı ile “zeytinliklerin korunması ve yabanilerin aşılatılması hakkında kanun” olan 3573 sayılı kanunda yapılması öngörülen değişiklik ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın izniyle zeytinlikler sanayi tesislerine açılarak yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktı… Yoğun tepkiler sonrasında tasarı komisyondan geri çekilmişti.
Şimdi ise Gemlik için 696 sayılı kanun hükmünde kararname ile imarın ve rantın önü açılmış oldu. Böylece zeytin koruma kanunu da son yayınlanan kanun hükmünde kararname ile aşılmış oldu.
Asıl amaçları; Kanun Hükmünde Kararname çıkartarak hukuki yolları kapatmaktır…
Bursa Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği (DOĞADER)üyesi Murat Demir ve Doçent Ertuğrul Aksoy, ‘bu projenin arkasında gizli bir rant kuşkusu taşıyoruz. Biz boşaltılacak alanların zenginliğe dönüştürüleceğine inanmıyoruz. Daha çok merkezi boşaltarak insanları tepelere, TOKİ tarzı konutlara taşıyıp Gemlik’i ranta açma hazırlığındalar’ diyorlar.
Evet sevgili dostlar; Sözün özü yine rant, yine doğa katliamı…
Ülkemizde ranta açılmayan köy, kasaba, il ve ilçe kaldı mı?”
Yazarın notu: Gemlik’te yaşayanlar şimdi kendilerinden kaçırılan gerçekleri öğrenmek istiyorlar. Atalarının toprakları üzerinde yapılması düşünülen değişiklikleri merak ediyorlar. Eğer deprem gerçeği dışında bir şey olursa da iki elleri yakanızdan düşmeyecek.
Bilin istedim…