Bursa’ya gelmesi için yoğun çaba harcanan(!) demiryollarının özel sektöre açılmasıyla ilgili çalışmalar son aşamaya geldi. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD)’nin 6 ay içinde altyapı ve taşımacılık olarak ikiye ayrılması öngörülürken, sistemin işleyişine yönelik ayrıntılar da netleşmeye başladı. Firmalar yakın bir gelecekte işletmecilik yapacağı hattı seçerek, öncelikle o hat için lisans alacaklar.
Taşımacılık şirketi sanırım ‘TCDD Taşımacılık’ adıyla faaliyet gösterecek. TCDD’nin altyapı şirketi, özel sektöre demiryolları hatlarını açacak. Özel sektör de işletmecilik yapacak… Her bir hat için 10 yıla kadar hizmet sözleşmesi imzalanabilecek. Firmalar, isterlerse işletmecilik yapacakları tren yolunu ya da hattını inşa edebilecek. Bu hat, zorunlu olarak rakip işletmecilere bedeli karşılığında açılacak.
Firmalar kullanacakları vagon ve lokomotif için de araç tescili yaptıracak. Özel sektör 5 yolcu vagonu ve 1 lokomotifi olan yolcu taşıma lisansı alabilecek. Yükte ise 500 tonluk yük taşıma kapasiteli vagon ve lokomotif şartı bulunuyor. Bakanlık, piyasadaki taşımacılık bedelleri üzerinde söz sahibi olacak. Herkes kafasına göre fiyat belirleyemeyecek…
Aşırı ücret uygulanması ya da rekabet ortamının bozulması halinde, belli bir süreyle taban ya da tavan ücret tarifesi konabilecek. Firmalar, makinistleri için de onay alacak. Makinistler, eğitimin ardından öngörülen sınavı geçmek zorunda olacak. Şimdiden makinist yetiştirilmesi gerekiyor…
Bakanlık, hatların gereği gibi işletilip işletilmediğini denetleyecek. Bakanlıkla yapılan sözleşmeye aykırı yapılan her tren seferi için 25 bin TL ceza kesilecek. 15 gün içinde sorunun düzelmemesi halinde de hat başka bir demiryolu şirketine devredilecek.
Avrupa’daki bazı firmaların, Türkiye’deki serbestleşme sürecini yakından takip ettiği ve Türkiye’de demiryolu işletmeciliği yapmaya istekli olduğu ifade ediliyor. Amerika Birleşik Devletleri, Rusya, Çin ve Alman firmalarının Ankara’da görüşmelere başladıkları da gelen haberler arasında.
Bu arada kent içi ulaşımda raylı sistemler de yaygınlaşıyor. Büyükşehirlerde hızla metro ve hafif raylı sistem denilen yer üstü ulaşım hatları kuruluyor. Bunun dışında yurt içi tren hatları yenileniyor. Hızlı trenler şehirleri birbirine daha da yakınlaştırıyor. Umarım demiryolu hatlarımız daha da büyür, limanlara, hava alanlarına ve sanayi bölgelerine ulaşır.
Türkiye’nin sanayi ve ihracat kenti Bursa’nın hiç bir bölgeyle demiryolu bağlantısı bulunmuyor… Sadece Orhaneli’nden geçen hat var; O da işe yaramıyor… Kargo taşımacılık merkezi olması düşünülen Yenişehir havaalanı, demiryolu bağlantısı olmadığı için istenilen kullanım düzeyine bir türlü gelemiyor…
Raylı sistemlere yapılan yatırımların sürmesi yerli sanayicilerimize cesaret verdi. Ortak vagon imalatından sonra yerli vagon yapımı başladı. Bursa’da yıllardır makine üretimi yapan Durmazlar, hafif raylı sistem için model geliştirdi. Bu aşamada Ankara Büyükşehir Belediyesi alacağı 324 adet vagon için, yerli katkı şartı getirmesi kutlanacak bir olaydır. Aynı belediye daha önce de doğalgazla çalışan belediye otobüsleri için böyle bir şart getirmişti. Önümüzdeki on beş yıl içinde sadece İstanbul’da 6 bin metro vagonuna ihtiyaç duyulacak. Bu sayı bile pazarın büyüklüğünü göstermesi açısından önemli…
Cep telefonu için yılda 2 milyar dolar harcıyoruz. Sanayi Bakanımız “Her 11 ayda telefon değiştirecek kadar zengin bir ülke miyiz?” diyor. Zengin miyiz? Bilmiyorum, ama lüks özentisi içinde bir toplum olduk. Üretmeyi bilmeyen ama tüketen bir toplum… Cep telefonlarına 30 milyar dolar ödedik.
Kendi öz kaynaklarımızı kullanmak yerine “hazır alalım” anlayışı, kolaylığı kötü bir alışkanlık oldu. Dört-beş yıl İsrail’den İHA (insansız hava aracı) almak için vakit kaybettik, şimdi kendimiz yapabiliyoruz. İTÜ, ASELSAN gibi kuruluşlarımız helikopterden, gemiye kadar birçok proje geliştiriyorlar. İhtiyacımız olan tek şey sanayileşme…
Kısacası sattığımız ürünleri, iki katına nasıl satarız diye düşünmeliyiz. Bunun için ulusal bir plan yapmalıyız. Vatandaşın bu plana inanması için de devlet yöneticileri makam arabası olarak Mercedes, Audi, BMW gibi lüks arabaları kullanmaktan vazgeçmeli…
Türk halkına güvenin, eğitin ve insanları ateşleyin…