Yaşamak için borçlanın!
Türkiye’de sayısı 59 milyon 20 bine ulaşan kredi kartlarında bankaların toplamda vatandaştan 100 milyar TL’lik alacağı bulunuyordu ve bu alacağın 81,6 milyar lirası 22,1 milyon bireysel kredi kartı sahibine aitti… Bu arada bir başka veri de dikkat çekici; Ödenemeyen bireysel kredi kartı borçları nedeniyle açılan dava sayısı ilk 7 ayda 588 bini bulmuştu. Yani bankalar bir açmaza gidiyordu ve çözüm için hükümet devreye giriverdi…
Taksitlendirmede süre uzatımı geldi…
Taksit sayısı ve vadelerin uzatılmasına yönelik yeni bankacılık düzenlemeleri, özellikle kredi kartı ve tüketici kredisi borçlarının yapılandırılması konusunda tüketicileri heyecanlandırdı.
Kendilerinin olmayanı harcama dürtüsü körüklendi…
Çünkü yeni düzenlemelere göre mevcut kredi kartı ve tüketici kredisi bakiyelerini ödemekte zorlanan tüketiciler borçlarını bir defaya mahsus 72 ay yani 6 yıl gibi uzun bir vadeye yayarak ödeyebilecekti… Mevcut durumda tüketici kredilerinin yapılandırmasında vade en fazla 3 yıldı ve birilerine göre süre çok ama çok kısaydı…
Bu yılın temmuz ayına göre hacmi 420 milyar Lirayı aşan 26,4 milyon bireysel kredi borçlusunu ilgilendiren yeni düzenleme ile tüketici borçlarını uzun vadeye yayarak ödeme rahatlığına (!) kavuştu…
Ancak bir sorun halen devam ediyor bence. 72 ay vadeye ulaşan borç yapılandırmasında faiz oranının ve oluşacak toplam maliyetin ne olduğu netlik kazanmadı.
Dolayısıyla faiz oranları, düzenlemelerin kimi ve hangi borçları kapsayacağı gibi uygulamaya yönelik detayları açıklayacak olan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na (BDDK) çok iş düşüyor… BDDK’nın düzenlemelere ilişkin detayları yeni bir yönetmelikle birkaç gün içinde açıklamasını bekleyen bankacılık temsilcileri tüketicileri özellikle yapılandırmaya gittiklerinde faiz oranına dikkat etmeleri konusunda uyarıyor.
Çünkü tüketici kredilerinde en fazla 36 ay ve kredi kartlarında ise daha da kısa vadeler söz konusu iken, şimdi vade birden bire iki kat artıyor ve bunun da mutlaka bir maliyeti olacak. Bankacılık sektörü uzmanları özellikle kredi kartı borç yapılandırmasında faiz oranlarının, daha düşük olan tüketici kredisi faiz oranı seviyelerine düşebileceğini belirtiyorlar.
Tüketicilerin BDDK düzenlemesinin detayları açıklandıktan sonra yeni yapılandırmadan yararlanmadan önce mevcut koşullardaki ödeme ile yeni düzenlemeye göre yapılacak ödemeyi sadece aylık taksit olarak değil toplam maliyet açısından da karşılaştırmaları gerekiyor.
Borç yapılandırmasında vadenin 6 yıla kadar uzatılması borçlulara rahatlık hissi verebilir ancak ‘bu borç öde öde bitmez’ duygusu da ağır basabilir.
Borçlunun vefat etmesi, borçlunun işten çıkarılması, düzenli gelirin olmaması, boşanmalar, deprem, sel, yangın gibi doğal afetlerin yaşanması ya da kişinin kaza sonrası çalışamaz hale gelmesi gibi nedenlerin de yasal düzenlemeler içinde ele alınması gerekiyor.
Özellikle asgari ücretlilerin yararlanacağı kredi kartı limitlerinin artırılmasına yönelik adımın karşısındayım.
Bütün bu düzenlemelerin, büyümenin yavaşlamasına ‘dur demek için’ olduğunu düşünenlerdenim.
Tüketimi körükleyerek ‘dünyaya mesaj vermek’ istiyoruz.
Eh bu da az şey değil…