Alaton’dan hayat dersi
Günü ve ayı maalesef tam olarak bilinmeyen 1927 doğumlu bir insandan söz edeceğim bugün. 11 Eylül 2016 tarihinde 89 yaşında ayrıldı aramızdan.
1955 yılında yaşanan o menfur 6-7 Eylül olaylarında ülkeyi terk eden ve İsveç’e yerleşen bir erkek kardeşi var. Bir oğlu bir de kızı ile mutlu mesut yaşamaya gayret ettiler hep. İstanbul’un seçkin aileleri arasında yer aldılar her daim. Girişimci, düşünce hayatına katkı veren, gençleri ‘İnsan’ olmaya davet eden yanlarıyla tanıdım kendisini. Sürekli kitaplardan söz eder, okunmalarını tavsiye ederdi…
Alarko Şirketler Topluluğu yönetim kurulu başkanlığı yaparken Bursa’ya da geldi. Dikkat çeken konuşmalarına tanığım.
İshak Alaton, bu ülkeye büyük katkılar koyan Yahudi asıllı bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıyla övündü. Babası Hayim Alaton da beyefendi kişiliğiyle tanınıyor. İlkokul ve liseyi Şişli Terakki’de ve Saint Michel’de bitirdi. Yoksulluk yüzünden liseden sonra eğitim hayatına devam edemedi…
Askerlik görevinden döndükten sonra, ailesine maddi destek olabilmek için bir iş yerinde getir götür işlerine bakarak çalışmaya başladı. Daha sonra 1951 yılında İsveç Konsolosu ile tanışıp, İsveç’te bir lokomotif fabrikasında kaynakçılık yapmaya gitti. Orada üniversite eğitimi aldı. İshak Alaton, yedek subay olarak askerlik görevini Polatlı’da tercüman olarak yaptı. Türk insanını iyi tanıyan bir liderdi…
1954 yılında İsveç’ten İstanbul’a döndüğünde Üzeyir Garih ile birlikte Alarko Holding’in temellerini attı. Alarko ismi; AL-alım ve satım, AR-araştırma ve geliştirme, KO-komple tesisler kurma anlamına geliyor.
Alaton ailesi, halen Alarko Holding’in yüzde 50 hissesi sahibi. Şirket yönetimi çoğunlukla Garih Ailesi’nin elinde. İshak Alaton 15 Mayıs 2015 tarihinde Alarko Şirketler Topluluğu yönetim kurulu başkanlığı görevini Üzeyir Garih’in küçük oğlu İzzet Garih’e devretmişti. İshak Alaton’un oğlu Vedat Aksel Alaton ise halen holdingde başkan vekili olarak çalışmalarını sürdürüyor. Leyla Alaton da her dönem gözlerimizin içine bakarak ve televizyon kanallarından “buradayım” mesajı veren eğitimli, hanımefendi bir kadın…
İshak Alaton için söylenecek en güzel söz bence; “dünya için doğru düşünen insan” olmalı.
Neden mi severdim bu adamı, birlikte okuyalım;
Alarko’nun kurucusu İshak Alaton’un hayat dersi niteliğindeki bir demeci; “Üniversitelerimizde yaptığım söyleşilerde bana en çok para hakkında soru sorulur. Herhalde iş adamı olduğum için.
Ben, “paranın iki kişiliği vardır” derim.
Birincisi;
Para bir değiş tokuş aracıdır. Para verip yiyecek, giyecek, ev, bark, hatta sağlık satın alabilirsiniz.
İkincisi ile gelecek korkusunu yenersiniz.
Ama para ötesi, yani para-üstü bir konu daha vardır. Bunu parayla satın alamazsınız. Bunun adı zevk ve keyiftir.
Zevk almak, keyif duymak, ancak ‘kültür’ ile mümkündür.
Resimden zevk almak için sergiler bedava, müzik, kaset ve diskler üç otuz para. Ayrıca konserler de pahalı değil.
Tiyatrolar hamburger fiyatına…
Aşk ve sevgi zaten bedelsizdir.
Güneşin batışından, denizin hışırtısından ya da bir satranç oyunundan zevk alabiliyorsanız, kalenizle bedavaya şah çekebilirsiniz. Güneşi kaç paraya batırabilirsiniz? Denizi hışırdatmanın fiyatı nedir?
Yaşlılığınız için biriktireceğiniz kötü gün parası kadar belki ondan da önemli olan bu zevkler ve mutluluklardır. Bunlara sahip olmak ancak kültürle mümkündür. Para kazanmaya emek verdiğiniz kadar kültür edinmeye de emek verin!
Sürekli ‘para para para’ diyenler için sözler kurşun gibi ağır…
Yerinde rahat uyu güzel insan…