Nakit sıkıntısı var
Bir süredir piyasalarda baş gösteren para sıkıntısının nedeni ‘güvensizlik sendromu’ yaşayan aktörler… Bankalar, sigorta şirketleri, aracılar ve finans sektörünün oyuncuları…
Nakit sıkışıklığından söz edenlere göre nakit sıkışıklığını bankalar ve ekonomi yönetimi çözebilir. Bankalardan beklenen, Merkez Bankası’nın bankalara verdiği desteğin, kredi kullananlara yansıtılması…
1- Kredilerde yapılandırma,
2- Çarkın durmaması, dönmesi, dönmenin hızlandırılması için ek finansman kolaylığı,
3- Ödeme vadelerinin uzatılması bekleniyor.
Ekonomi yönetiminden beklenen bir başka unsur ise “Vergi Barışı…” Vergi ve sosyal güvenlik ödemesi ile ilgili borçların yapılandırılmasında da;
1- Ödemesiz süre belirlenmesi,
2- Taksit miktarının küçültülmesi,
3- Vadenin uzatılması hemen hemen gerçekleşti.
Bankalar Birliği Risk Merkezi tarafından yayınlanan bilgilere göre; son 12 ayda işadamlarının tasfiye olacak alacaklarında önemli artışlar oldu. Kimse para ödemek istemiyor sanki… Ödeme tarihi gelen borçlar için yeniden çek kesiliyor mesela…
Toptan ve perakende ticaretle uğraşanların tasfiye olacak alacakları son 12 ayda yüzde 49 oranında artmış durumda. Elektrik-gaz işi ile uğraşan firmaların tasfiye olunacak alacaklarında 12 ayda artış oranı yüzde 61. Otel ve restoranlarda tasfiye olunacak alacak artışı yüzde 35, imalat sanayinde yüzde 21 oranında.
Senetlerde yaşanan sıkıntı ise giderek artıyor. Bankalar Birliği Risk Merkezi’nden yapılan açıklamaya göre protesto edilen senet tutarı da şişmeye başladı… İlk 5 ayda 2014 yılında 3.0 milyar TL’lik senet protesto edilmişti. İlk 5 ayda protesto edilen senet miktarı 2015 yılında 3.6 milyar TL’ye, 2016 yılında 4.3 milyar TL’ye yükseldi bile…
Halkımızın kredi kartı ile borçlanmaya ve de ihtiyaç kredisine dayalı harcamaları yavaşladı. Bundan piyasa olumsuz etkileniyor.
Bankalar Birliği verilerine göre bireysel kredi borçluları sayısı 26 milyonu aştı. Türk halkından 22 milyon kişinin kredi kartı, 18 milyon kişinin de ihtiyaç kredisi borcu var. Bankaların hesaplarında kredi kartı borçlarının ödenmeyen bölümü yüzde 9.4, ihtiyaç kredilerinin ödenmeyen bölümü yüzde 6.4 olarak görülüyor. Oranlar gün be gün büyüyor…
Bireysel kredi borcunu ödeyememiş gerçek kişi sayısı 2015 yılında 1 milyon 400 bine yakındı. 2016 yılı ilk 5 ayında 600 bin kişi borcunu ödemedi ya da ödeyemedi.
Bankalar kanuni takibe intikal eden kredi kartı ve ihtiyaç kredisi alacaklarını önemli bölümünü Varlık Yönetim Şirketleri’ne devrediyorlar. Varlık Yönetim Şirketleri 3 milyona yakın bireysel kredi borçlusunun peşinde.
Bu arada ödeme güçlüğü çeken işverenler SGK’ya olan borçlarını kapatamıyor…
İşverenlerin nakit sıkışıklığı nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) borçları 67 milyar TL’ye ulaştı. Ödenemeyen borca 17.6 milyar gecikme cezası da eklendiğinde, işverenlerin ödenemeyen borç toplamı 85.3 milyar liraya ulaşıyor. Ülkede aktif işveren olarak 1 milyon 700 bin mükellef var. Toplam işverenlerin 1 milyon 250 bini (10 işverenden 7’si) borcunu ödeyememiş durumda.
Karşılıksız çek piyasada işlerin kilitlenmesine yol açıyor. Bu nedenle karşılıksız çekte hapis cezası geri geldi. Buna rağmen bu yılın ilk 6 ayında bankalara ibraz edilen 285 bin adet çek karşılıksız çıktı. Bunların üzerlerinde yazılı borç miktarı 13.2 milyar TL.
Piyasalardaki sıkıntı devam ediyor.
Aman dikkat!