Hadi uyanın artık!
Gözaltılar, pişmanlıklar, kandırılmışlar, hayatının bundan sonraki bölümü için saf değiştirenler, 15 Temmuz gecesinde oldukları yerlerin adreslerini unutanlar, görevden alınmalar, uzaklaştırmalar, yaşamda omurgasız olanlar… Hemen hepsini televizyon kanalları da dahil olmak üzere her yerde görüyor, dinliyorsunuz ve büyük olasılıkla ‘beyniniz yanıyor!’
Her şey bir yana; bağırsaklarını temizlemeye çalışan Türkiye’de gerçek hayata dair sözler duyma zamanı geldi. Onurlu olanlar, davalarına sahip çıkanlar, oldukları yerden ülke için fikir üretenler, ‘laik demokratik sosyal bir hukuk devleti’ diye yırtınanların varlığı şu aşamada çok önemli.
Türkiye’de bilimden, sanattan, spordan, eğitimden nasibini almak isteyen, yaşamında değer yaratma peşinde olan milyonlarca genç var. Şimdi sıra onları yönlendirmeye geldi. Ekonomik gelişmelerle 2023 hedeflerinin yakalanması giderek güçleşiyor. Frenler, takozlar, FETÖ, IŞİD, PKK gibi dertlerimiz var.
Devlet mekanizmasında asla boşluk olmamalı. Kalbi ülkesi ve halkı için çarpan gençlere yol açılmalı. ‘Kavun değil ki nasıl anlayalım?’ diye sorabilirsiniz. Ailesine bakın, arkadaşlarına, oturduğu kalktığı yerlere. Okuduklarına göz gezdirin. Öğretmenlerine sorun. Sanat dallarına olan ilgisine eğilin. İdeolojik yaklaşımlarını dinleyin. Öyle anlar vardır ki, öyle sorular sorar ki insan kendini belli eder.
Artık internet ortamı da büyük bir bilgi kaynağı… Oradan bile kişi ile ilgili izlenimler edinmek mümkün. Çünkü yazdıkları ile paylaşımlarıyla dahi ortaya çıkıyor insan… Sonra psikoloji bilim dalı devrede olmalı. Küçük testlerle ve küçük sorularla kimlik hakkında karar verilebilir… Matematik, fizik ve kimya dallarında yetiştirilecek çocuklar daha 10-11 yaşlarında kendilerini belli ederler. Sakin olanlar, aktif olanlar, lider olanlar oyunlarda kendilerini gösterirler. Rehber öğretmenlerin tutacağı raporlarda çocukların bu özellikleri yer almalı.
Askeri okullarda, Milli İstihbarat Teşkilatı’nda bu tip kişiye özel ‘özgeçmişler’ olduğuna göre sivil okullarda da bu tip yazılı kaynaklar hazır hale getirilebilir. Aile danışma merkezlerinin aktif halde tutulması, bu tip yerlerde uzman kişilerin görevlendirilmesi aşamalarında liyakat çok önemli. ‘Bizim partiden, sizin partiden’ gibi son derece subjektif ve ülkeye hayır getirmeyecek yaklaşımlar hemen bitirilmeli.
Liderin evine girip çıkan, liderin özel cep telefonlarını gece-gündüz taşıyan, tüm konuşmalarda yanında olan, tuvalet ve seks dışında liderin sürekli olarak yanında yer alan yaverleri biliyorsunuz artık. FETÖ’ye bilgi aktaran o yaverler nereden geldiler? Kimlerle temas ettiler? O ‘Abi’ denen kişileri kim eğitti? Yaver ne ya da neler karşılığında istihbarat verdi? Ordudan atılan 123 generalin özgeçmişlerinde ne yazıyor? Ya alt kademelerdeki subaylar, ast subaylar… Demek ki insanı tanımak öyle kolay bir iş değil…
Türkiye’de bir başka ülkeye istihbarat sağlayan kişiler yok mu? Tabii ki var. Yok dersek eğer kendimizi kandırmış oluruz. 80 milyonluk bir ülkeyiz arkadaşlar. Beklentiler, ideolojik yaklaşımlar, inançlar, daha iyi yaşama isteği, kişiliğindeki bir yara, geçmişten gelen anlatımlar, azınlık olmanın getirdiği handikaplar, özel yetişmiş kişiler, yurtdışı bağlantılı şirketlerde yer alanlar, bir başka ülkenin cazibesine kapılanlar, kadın ve içki düşkünleri, paraya tamah edenler gibi daha onlarca nedenle ülkesinin sırlarını satanlara rastlayabiliriz. İşte burada karşımıza yine insan çıkıyor.
Fethullah Gülen’in el attığı ilk alan eğitimdi ve ‘Işık Evleri’ denilen konutlarda kızlar ve erkekler ayrı ayrı yetiştirildi. Gazete, televizyon, radyo yoktu evlerde. Beyin yıkamakla görevli kişiler, ağabeyler, ablalar, anneler görev aldılar. Gece saat 23.00’da gelen ağabeyler uykusu gelen gençleri bir odada toplayıp sürekli eğitti. Yemekler mükemmeldi. Tüm duvarlar kitaplarla doluydu. Hafta sonları da karate, güreş, judo gibi sporlar için oda hazırlanıyor, gençler meşgul ediliyordu. 30-40 yıl boyunca binlerce evde yetişti gençler. Zeki olanlar askeri okullara ve temel bilimlere yönlendirildi.
Sürekli gözlemlenen çocukların geldikleri nokta ‘15 Temmuz 2016 gecesi’ olan bitendi…
Uyanma ve çok çalışma dönemi…