Milletvekili Şentürk’ten herkesi sarsan gerçekler
Bir ürüne değer verdiren, yapım, dış görünüm, renk ve tat gibi ona ait özelliklerin hepsine birden kalite denir. Burada ifade edilen, herhangi bir bakımdan, üstünlük ve eksikliktir. Halk dilinde kalite, üstünlüğü, iyiliği belirtir. Avrupa kalite kontrol birliğine göre ise kalite, bir ürün veya hizmetin, belirli ihtiyacı karşılayabilme kabiliyetini ortaya koyan özelliklerin hepsidir.
Bir sanayi kenti olarak Bursa son dönemde daha da öne çıktı. Hatta “Kalite kenti Bursa” sloganı her yerde telaffuz edilir oldu… Kalitenin bir yaşam biçimi olarak algılanmasını isteyenler, KalDer ve KalBir’i hayata geçirdi. Kalder, BUSİAD ile birlikte hareket ederek önemli bir sürecin aktörü oldu. Kalite Birliği Derneği de (KalBir) Mustafa Karaman, Prof. Dr. Erkan Işığıçok ve kalite gönüllülerinin çabaları sayesinde Bursa’yı bu konuda eğitimli insanlarla doldurdu.
KalBir’in öncülüğünde harekete geçen ve 2016’yı ‘Kalite Yılı‘ olarak planlayan, aralarında Uludağ Üniversitesi, Büyükşehir Belediyesi, TSE, Bursa Ekonomi Gazetecileri Derneği (BEGD), Bursa Platformu, Bursa Ticaret Borsası, RUMELİSİAD; Veteriner Hekimler Odası, Dünya Helal Birliği, TÜİK, ULUTEK, UÜ İİBF, UÜ UKAM, İŞKUR, TOSYÖV, Yeşilay, ENVERDER Bursa Şubesi, Hayvan Hakları Derneği, Bursa Tüketicileri Koruma Derneği, TÜDEF, ULUTÜKODER, Çevrem, PERYÖN, Gıda Mühendisleri Odası Bursa Şubesi ile UÜ. Ekonometri Topluluğu’nun da bulunduğu 41 ayrı kurum ve kuruluşun temsilcileri ve konuklar; BTSO Hizmet Binası’nda 27 Şubat 2016’daki etkinlikte, AK Parti Milletvekili Hulusi Şentürk’ü dinlerken oldukça şaşırdı…
Daha önce 4 yıl boyunca TSE Başkanı olarak önemli girişimlere ve atılımlara imza atan Şentürk, konuşmasına “Sizin canınızı sıkmaya geldim. Bazı gerçeklerin altını çizmem gerekiyor” diye başladı.
Standardizasyon konusunda Türkiye’nin çok gerilerde kaldığını vurgulayan Şentürk, OECD ülkeleri içinde bile adımızın geçmediğini hatırlattı. Kalite kavramının standartlar olmadan asla yaşanamayacağını anlatan Şentürk, “Standardizasyon demek ekonomik kalkınmaya yüzde 25 katkı demek, verimliliğe yüzde 30 artı demek. 2013’te ilk uluslararası kongreyi düzenledik. İlk yayınımızı çıkardık ama devamı gelmiyor” dedi.
Demek ki bir yavaşlama, bir boşvermişlik var…
Suudi Arabistan’da ABD’li otomotiv yan sanayicilerin standartları belirlemesinin bir anlamı olduğunu kaydeden Şentürk, bunları yapan bir Türkiye hayali olduğunu söylerken haklıydı.
“Biz bir şeyi ıskalıyoruz arkadaşlar” derken de sertti…
“Biz Somali’ye 500 milyon dolar yardım yaptık. Peki, o ülkenin standardizasyon alt yapısını kurduk mu? Oraya hangi ülkenin standardizasyonuna göre mal satacağız” sorusu, herkesi kendine getirdi.
Helal gıda kodeksi konusunda TSE Başkanlığı döneminde TÜRKAK’a akreditasyon konusunda başvurmalarına karşın bu konuda sonuç alamadıklarını hatırlatan Şentürk, “Şimdi Suudi Arabistan, Bahreyn ve Katar gibi körfez ülkeleri helal gıda konusunda standardizasyon ilkelerini belirlediler. Geçmiş olsun. Biz belirleyebilirdik” sözleri de hem milyonlarca doların kaybı hem de gelecekte olası bir serbest ticaret bölgesinin merkezi olma statüsünün bitişi anlamı taşıyordu…
Afganistan’ın altyapısına uygun standartları dahi kabul ettiremediğimize değinen Şentürk, “Biz Afganistan’a dua ederken Almanya standartları belirledi. Bu konularda adım atmamız gerekiyor. Ama yapamıyoruz” diyerek herkesi düşünmeye davet etti…
Elektrikli bisiklet olarak Türkiye’ye 60 bin aracın girdiğini görünce “bunlar motosiklet” dediklerini ve ithalatın 3 bine düştüğünü hatırlatan Şentürk, Çin’e bu süreçte binlerce dolar ödenmesine yol açanları bence lanetledi… Şimdi aynı firma Kocaeli’nde fabrika kurmuş…
Kanunname-i İhtisab-ı Bursa 1502’de yayımlanmış… Yıl 2016 ve sizin ürünlerinizin standartlarını yabancılar belirliyor. Yazıktır, günahtır…