İrgil farkında ve sizi de uyarıyor!
Genel cerrah Ceyhun İrgil’i, sağlık alanındaki başarılarıyla, fotoğraf sanatına olan ilgisiyle, insanlara yaklaşımıyla, meme kanseri konusundaki bilgileriyle, yazdığı kitaplarıyla, doğrudan ve adaletten yana olan tavır ve söylemleriyle tanıyanlar; şu anda Bursa değil; Türkiye milletvekilliği yaptığına da şahit olurlar…
İrgil, 1 Ocak 1965 İzmir doğumlu. 1982 yılında İzmir Atatürk Lisesi’ni, 1988 yılında da Bursa Tıp Fakültesi’ni bitirmiş başarılı bir öğrenci… 1994 yılında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde genel cerrahi alanında uzmanlığını da alan İrgil’in, ulusal ve uluslararası tıp kongrelerinde ve yayınlarda onlarca makalesi, ödülü ve konuşması var. Bir çok derneğin kurucusu olarak ya da yönetiminde aktif rol alarak sivil toplum önderliğinde başarılı olan İrgil, mücadeleci yönüyle dikkati çekiyor.
Ceyhun İrgil’in, 2005 yılında yazdığı ‘İçimdeki Gökkuşağı’ adlı bir şiir kitabını, 2014 yılında çıkardığı ‘Bursa’nın Kadın Yüzü’ adlı araştırma kitabını ve 2014 yılındaki ‘40 Yaş Kızıma Mektuplar’ adlı deneme yazılarını kitapçılarda ya da internetteki kitap sitelerinde bulabilirsiniz.
Ayrıca ‘Bursa Sağlık Tarihi’ ve ‘Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Tarihi’ adlı yayına hazırladığı iki kitap çalışması da halihazırda yayımlanmayı bekliyor…
Ceyhun İrgil, 2009 yılında Büyükşehir ve Nilüfer Belediye Meclis üyeliği yaptı. İrgil, 7 Haziran 2015 yılında yapılacak genel seçimler öncesinde yapılan CHP Bursa önseçiminde 2’nci sırada yer aldı ve 7 Haziran 2015 ile 1 Kasım Milletvekilliği Genel Seçimleri’nde Bursa milletvekili seçildi. Halk Sağlığı biriminde doçent olan Dr. Emel Mercan ile evli olan Ceyhun İrgil bir kız çocuk babası.
Sadece yaşamından kesitleri sizlere aktarmak bile gazete terminolojisine göre bir A4’ü geçen Ceyhun İrgil’le gazeteniz Bursa Haber’in geleneksel ‘Gündem Buluşmaları’ adı altında gerçekleştirdiği toplantıda bir araya geldik.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) çatısı altında çarpıcı gerçeklerle ördüğü konuşmalara imza atan İrgil, AKP dediğinde bir anda celallenen AKP’lilere dönüp “peki AK Parti diyeyim. Ne olacak ki” sözleriyle yaklaşan uzlaşmacı bir insan.
7 Haziran 2015 seçimleriyle 1 Kasım 2015 seçimleri arasında sadece 24,5 saat çalışma yapabildiklerini kaydeden İrgil’in, “bu nedenle ödenen maaşları CHP’ye bağışladık” sözleri, partisine olan bağlılığının bir işareti oldu benim için. Doygun, görmüş geçirmiş, içselleştirmiş bir hareket…
İktidarın tüm yasa tasarılarını Plan ve Bütçe Komisyonu’na getirmesinin altında yatan gerçeğin ‘Meclis’in yavaşlatılması’ amacına hizmet ettiğine inanan İrgil; “Böylece bakın Meclis’ten yasa çıkmıyor diyecekler. Meclis’i itibarsızlaştırıyorlar’ diye konuşuyor.
Kuliste görüştükleri iktidar milletvekillerinin kendilerine hak verdiğini belirten İrgil, “ama ne hikmetse genel kurulda başka bir kişiye dönüşüyorlar sanki. En doğru tasarıya, önergeye bile hayır diyorlar. Bir üst akıl egemen gibi. Torba yasalarla her şeyi halletmek istiyorlar. Temel hiçbir yasa yapılamaz hale geldi” dedi…
Aynı yakınmayı milletvekili ve Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Prof. Dr. sayın Lale Karabıyık’tan da duymuş ve buradan paylaşmıştım. Tasarılar, önergeler, yasa teklifleri… Onlarca ayrı konuda yazılmış binlerce satır bir gece yarısı komisyona geliyor ve ‘etki analiz raporları’ bile olmadan genel kurula sevk ediliyordu…
Net bir ifade kullandı Dr. Ceyhun İrgil; “Kutuplaşma, nefret söylemi acilen sona erdirilmeli. Çatışmadan, bağırmadan, sadece dinleyerek ülkeyi düzlüğe çıkaracak adımları vakit geçirmeden atmamız gerek” dedi.
Bursa Haber gazetesinde 1985 yılında çocuk gazetesini hazırlayan İrgil’in bu işi okuyabilmek adına yaptığını da hatırlatmalıyım.
Dostlukla, inançla, yürekle ve bilgiyle yapılacak bir iş milletvekilliği. İrgil’de hepsi var. Yolu açık olsun…
