Üretim aşamasından, pazarlamaya kadar insanın müdahil olmadığı, kendilerine verilen komutları uygulayan robotların olduğu bir teknolojik düzeyden söz ediyorsak eğer; dördüncü sanayi devrimine adım atıyoruz demektir.

Birbirini gören, işiten, planlanan işleri sadece enerji tüketerek yapan, ustasının komutlarından başka hiçbir şeye ihtiyaç duymayan, sayısız işi hiç yorulmadan yerine getiren robotlar, alın teri döken işçinin yerini alabilir mi?

Otomobil ve araba lastiği üretmek için binlerce kişinin çalıştığı bir fabrikaya ihtiyaç yok artık. Buna rağmen otomotiv patronları ‘4’üncü sanayi devrimi’ gereği işçisiz üretime geçmek yerine, üretimi emeğin ucuz olduğu yerlere kaydırıyor.

“Acaba neden” diye düşünmek gerekmez mi?

Hadi yanıtını verelim… Çünkü patronlar, tamamen robot sistemine geçerlerse üretim yapabilirler, ama sömürülerinin devamını sağlayamazlar… Sömürünün kaynağı; ne çok üretimdir, ne de ileri teknoloji ürünü makinelerin üretime sokulması. Tersine, dün de bugün de sömürünün tek kaynağı ‘insan’dır… Doğasının gereği böyledir… Bir başka gezegende canlılar bulunmadığı ve biz insanlar gibi tüketmedikleri sürece düzen değişmeyecektir…

Kapitalist dünyanın oyuncuları, işçi çıkarıp makineleştikçe üretimlerini artırıyor gibi görünüyor ancak istenen asıl artış aslında tüketim… Bu durum patron sanki makineleri sömürüyor da ondan kar ediyor gibi bir görüntü oluşturuyor. Görüntü böyle olsa da, asıl gerçek patronun geri kalan işçileri daha çok sömürmesini beraberinde getiriyor. Adına ‘verimlilik artışı’ denilse de aslında artan sömürünün kendisi… Daha çok işi daha az insanla yapmanın adına ‘verimlilik’ dediğimizi asla unutmayın…

Düşünün… Her şeyi robotlar üretirse eğer; İnsanlar neyi üreterek para kazanacak? Piyasaya çıkacak mal ve hizmetleri kim satın alacak? Şimdi patronlar, ucuz da olsa, geçici de olsa insanlara iş veriyor. Ve düşük gelirli insanlara, borçlandırarak da olsa, ürün satabiliyor.

Dördüncü sanayi devrimi denilen şeyin, bilgisayarların yaygın kullanımı ve dijitalleşmeyle gündeme gelen üçüncü sanayi devriminden farkını düşünme zamanı… Bu dördüncü devrim sadece ekonomik süreçleri dönüştürmeyecek. İnsanların öğrenme, çalışma, sosyalleşme pratiklerini de etkileyecek.

Sanayi devrimi, insanların dünyayı ve yaşamı algılama biçimlerini değiştirecek. Ve bütün bunlar kısa bir sürede yaşanacak.

Belirtmek gerekirse; kapitalizmde teknolojik gelişim kitlesel üretimi sağlayabilir. Üretileni hızlı dolaşıma sokabilir! Lakin kapitalizmin genel işleyiş yasalarını değiştiremez.

İşte bu yüzden zengin, iktidar sahibi ve şöhretliler, dünyanın sorunlarına çözümü konuşuyoruz dedikleri yerlerde bile müşteri ağlarını genişletmenin peşine düşerler…

Dördüncü değil beşinci sanayi devrimi gerçekleşse de teknolojinin nimetleri topluma yansımaz. Onun içindir ki; Robot teknolojisinden bütün yönleriyle sınırsız yararlanmanın önü ancak üretim araçlarının özel mülkiyetine dayanmayan bir sistemde açılır.

Ali Koç boşuna bağırmıyor; “Kapitalizm çözüm olamıyor” diye… Giderek küresel iklim krizi, su krizi, geniş çaplı zorunlu göçler, bölgesel etkiler yaratabilecek devletlerarası çatışmalar gibi sorunlar büyüyüp duruyor. Savaşlar hiç bitmiyor…

Kapitalizm sorunları çözebilme kapasitesini yitiriyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir