Operatör Dr. Ahmet Yanık…  Türkiye’nin en iyi kalp cerrahlarından biri şimdilerde. Hem baba, hem dost, hem doktor hem de hayatı bilen insanlarımızdan…  Mersin’in en uzak köyü Arslanköy doğumlu. Canını dişine takmış, azla yetinmiş, azmin ve çalışkanlığın örneklerinden… Baba toprağımdan…

Öyle bir hikaye paylaşmış kiDuygulanmamak, elde değil. Türkiye’nin ‘fakirlik endeksi’ni açıklayan beyler, bayanlar, ekonomi uzmanları, politikacılar, siyasi liderler, ‘halka şu kadar asgari ücret, şu kadar yardım, şu kadar maaş’ diye konuşanlar mutlaka okumalı… Türkiye’ye ‘gömlek’ biçenler, gömleğini değiştirenler, ateşten gömlek giyenler, böylesi gerçek yaşamlar karşısında ne söylerler merak ediyorum. Bahçedeki tavukların yumurtasını yemenin ayıp olduğu evler var Türkiye’de… Çünkü o yumurtalar Cuma günleri kurulan köy pazarına götürülecek, satılacak ve 8-10 lira ile eve şeker ve tuz alınacak! Eğer 20 lira kazanıldıysa kızartma için pamuk ya da ayçiçek yağından 1 litrelik olanlardan seçilecek… Halen para kaldıysa da çocuklara ‘bandırma’ veya püskevit! götürülecek…

Anadolu’da zordur yaşam. 5-10 kilometre ötedeki okula yayan giden öğrencilerimiz var. 2-3 metre kar altında yapılır bu yürüyüş. Sırtlarında çoğu zaman palto, parka olmayan bu çocuklara sahip çıkacak devlet, yanlarında olmaz çoğu zaman. Onlar, okumazlarsa anne ve babalarının yaşamlarında birer yük olacaklarını öğrenirler zamanla. Yemek yer sofrasında sininin üzerine konan tek bir kaptan yenir. Tüm kardeşler aynı odada yan yana uyurlar. Ayakkabıları eskidir her zaman. Yollarda asfalt yoktur. Şose bile değildir. Anne örgü yapar ve kazakları olur. Çorap lükstür. Zekalarını keşfeden öğretmenleri yol açar onlara… Tarlada tapanda çalışmak onların görevidir. Köy çeşmesinden su taşımak, küçük ya da büyükbaş hayvanların otlatılması, kışın yakacakları odunu ormandan getirmek, ağılın temizliği, ot biçme, ekin biçme, nohut yolma hep görevleridir. O çocuklar, okumak zorundadır. Daha iyi bir yaşam ancak öyle elde edilir. Amerikan kolejleri ve Anadolu liseleri çok uzaktadır onlar için. Ama başarı sadece o okulların tekelinde değildir.

İşte Dr. Ahmet Yanık, düz liseyi birincilikle bitirdikten sonra üniversite sınavlarında Türkiye 67’ncisi olmuş bir köylü çocuk.

Hikayesi örnek olsun…

İKİ GÖMLEK

İki tane abim var. Bebekliğim, çocukluğum ve gençliğimde sürekli onların giysi ve ayakkabılarıyla büyüdüm, iç çamaşırı da dahil… Yokluğun, fakirliğin gözü kör olsun ki; bana yeni bir şey alacak imkan yoktu. Ama kız kardeşim Havva, benim kadar şanslı değildi. Dün gibi hatırlıyorum, giydiği öğrenci önlüğünü; en az 3-4 defa ekleme yapmıştı annem eteğine, büyüdükçe kısa geldiği için. Kalem, defter, kitap ihtiyaçlarımızı tavuklarımızın yumurtasını satarak karşılamaya çalışırdık. Yokluğun, fakirliğin, açlığın her türlüsünü yaşadım. Biz altı kardeş ve annem bu sefaleti yaşarken hayatta en çok sevdiğim insan olan babam sigarasından asla vazgeçmedi. Bu açıdan onu affetmeyeceğim. Üniversite sınavında fen puanında Mersin ve Akdeniz bölgesi birincisi, Türkiye 67.’si olmuştum. Canım annem gururla Arslanköy’deki evimizin önünden geçen seyyar satıcı arabasına bağırarak durdurdu. ‘Hadi şuradan gıcır gıcır yepyeni iki gömlek seç, bunu hak ettin sen’ dedi. Hayatımda ilk kez yeni bir şeyler giyiyordum, mutluydum diyemeyeceğim. Hacettepe Tıp Fakültesine başladığımızda sınıf arkadaşlarımın çoğu kolej, anadolu ve fen lisesinden gelmişti. Bana sorduklarında ‘Arslanköy American Koleji’ dedim ve altta kalmadım. Konu sınavı kazanma hediyelerine geldiğinde lüks arabalar, tatiller söylendi. Bense ‘iki gömlek’ dedim ve ayrıntıya girmedim, güldüler. Kalp doktoru olduğum için hastalarım sağ olsunlar sürekli en pahalı markalardan hediye gömlek getiriyorlar. Bazen ‘biraz da pantolon, ayakkabı getirin’ diyerek fırçalıyorum, gülüyorlar. Herkes gülüyor, bir kişi hariç… Şu an elbise dolabıma bakıyorum, o kadar gömleğim var ki!!! Ama o annemin aldığı iki gömleği aralarında göremiyorum :(“

İşte böyle dostlar. Mesele hangi hükümet değil, hangi gelecek olmalı…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir