Sanatçınızı yalnız bırakmayın
Yıl 1989 olmalı. O zamanlar çalışmakta olduğum gazeteye orta yaşın üzerinde, beyaz saçlı, beyaz bıyıklı, Balkan ülkelerinden olduğu hemen belli olan, kibar, insanın üzerinde hemen etki bırakan ve elinde tahta kaşıklar olan dinç bir adam girdi. Çok konuşuyor ama boş konuşmuyordu. Hayatını, yaptıklarını, eserlerini, annesini, askerlik anılarını yaklaşık iki saat boyunca dinlemiştim. Gariptir hiç sıkılmamıştım. Çantasından çıkardığı…Devamını Oku →