2014’ün son 2 günü. Bugün ve yarın… “365 gün ne yaptık, ne yapamadık, neler planladık, neleri gerçekleştirdik, hayatımıza kim, nasıl etki etti, dünya nereye biz nereye dikkat kesildik, ihracat-ithalat dengesinde açık ne kadar oldu, bizi ne bekliyor?” sorularını sorma zamanı.

Türkiye’nin üretim merkezleri arasında öne çıkan Bursa, geleneksel üretim biçimlerinden vazgeçemedi, bu yıl. İnşaat sektörü milyonlarca metreküp betonla tanıştırdı Bursa’yı. Binlerce dönüm arazi üzerinde yeni binalar yükseldi. Toprağın havasını kesen, toprak altındaki solucanların, böceklerin yaşamına son veren, bitki köklerini hiçe sayan asfaltlamalar hız kesmedi.

Tekstilci dişini sıktı, makine üreticileri pazar aradı, bebe ve çocuk konfeksiyonu üretenler ise 3 çocuk tavsiyesine sevindi. Ev tekstilcileri de ülke ülke gezerek ürünlerini tanıttı. 23 ayrı fuarda yer alan sanayicilerin ufku açıldı.

Renault, TOFAŞ, Bosch, Bursagaz, Erikli, Cargill gibi yabancı ortaklı şirketler, kentin ekonomisinde ‘omurga’ olmaya devam ederken; Durmazlar, Ermaksan, Erbak Uludağ, Yeşim, Özdilek, Bürosit, Masachi, Bizden, Kafkas, Baykal Makine, Ön-İş, May Tohumgibi Bursa markasını öne çıkaran firmaların üretimleri arttı.

Ne kadar zorlarsak zorlayalım, boyumuz uzamıyor. Dev üretim merkezleri olan Çin, Hindistan, Malezya, ABD, Almanya, Fransa, Japonya, İtalya, Kanada, Hollanda, İngiltere ve Kuzey Kore pazarları mallarıyla dolduruyor. Teknolojide dev atan bu ülkelerle başa çıkmak, rekabete girmek çok zor.

Ucuz ve kaliteli işçilik, ucuz ve bol hammadde, kolay ulaşım, bol su gibionlarca kalemde iyi olsak bile teknoloji ve tasarımda geriyiz. ‘Doğayı yok etme pahasına üretimyapılan ülke’ konumu bile kurtarmıyor artık. Çünkü insanını ve doğasını hiçe sayan bir dev var; Çin…

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) ile Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nden (BUSİAD)yayılan ışık, hemen hemen aynı noktaları aydınlatıyor.Bursa’yı daha yaşanabilir, daha temiz, daha teknoloji üreten bir üretim merkezi olarak hayal ediyorlar.

Geçtiğimiz günlerde Uludağ Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi (UÜ TTO) tarafından Holiday Inn Otel’de düzenlenen ‘Ar-Ge Gecesi‘nde akademisyenler ile sanayi temsilcileri biraraya geldi. Toplantıya, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Ersan Aslan, ValiMünir Karaloğlu, Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamil Dilek, BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay ve çok sayıda davetli katıldı. Bursa’da bugüne kadar kurulan 23 Ar-Ge merkezinin tanıtıldığı toplantıda, Ar-Ge merkezlerinin kurulum süreçleri, UÜ TTO’nun faaliyetleri ve hedefleri paylaşıldı. Burada BTSO Başkanı İbrahim Burkay’ın konuşması dikkat çekti. Ekonomik büyüklük bakımından 17’nci sırada bulunan Türkiye’nin rekabetçilik endeksinde aynı başarıyı sergilemediğini ifade eden Burkay, “Ülkemizin rekabetçilikte 144 ülke arasından 45’inci sırada olması, üretim yapmak ve dünya pazarlarına sunmak adına dezavantajımızı gösteriyor. Bu endekste birinci sırada İsviçre var. İsviçre’yi farklılaştıran en önemli unsur, bu ülkenin yaptığı Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarıdır. Gelişmiş ülkelerde üniversite ve sanayi arasındaki işbirlikleri, o ülkelere dünya rekabetinde büyük avantaj sağlıyor. Artık söylemden eyleme geçmemiz gerekiyor. Ar-Ge, inovasyon, tasarım ve markalaşma kavramlarını ete kemiğe büründürmemiz gerekiyor” dedi. Yıllarca sadece gelen siparişe göre üretim yapan Türkiye’nin sıçrama yapacağı nokta işte burası; Araştırma ve Geliştirme.

2015 yılında Mermer OSB, Gıda OSB, Makine OSB, Plastik OSB için yer ararken, lütfen BEYİN ÜRETİM OSB içinde şöyle temiz ve manzaralı bir OSB düşünün… Havası da kömürsüz olsun…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir