Sessiz katil aramızda dikkat
Arkadaşım Vedat Sezer’in uyarısıyla, Greenpeace’in Türkiye kömür santralları ile ilgili raporunu okudum. Ayrıntılı ve çarpıcı sonuçlar içeriyor. Sizlerle o rapordan bazı bölümleri paylaşmak istiyorum bugün.
Bakın Greenpeace Uluslararası Genel Direktörü Kumi Naidoo, insan yaşamı için gereken temiz hava için neler söylüyor; “Nefes almak hayatı tehdit etmemeli. Çocuklar oyun oynarken soludukları hava sebebiyle astım olmamalı ya da gelişim bozuklukları yaşamamalı. Bu dünyadaki en temel haklardan biri olan nefes almak, hatta temiz hava ile nefes almak, en önemli haklardan biri olmalı. Ancak belli ki hükümetler ve enerji şirketleri, bu hakkı tanımıyor.
Türkiye’de şu anda 22 santral, kömür ile elektrik üretmeye devam ederken havaya milyonlarca ton kirlilik saçıyor. Bunlara ek olarak, planlanan 80’in üzerinde yeni kömürlü termik santral daha var. Her geçen saat bu santraller cıva, kurşun, arsenik, kadmiyum, küçük sülfat ve nitrat partikülleri gibi zehirli kirleticiler ile havayı doldurarak aynı zamanda akciğerlerimizin de bu kirleticilerle dolmasına sebep oluyor. Kömürden çıkan kirlilik, sessiz bir katil gibi hareket ediyor. Kömürle kirlenen hava, onu soluyan herkese zarar veriyor bebekler, çocuklar ve özellikle yaşlıları daha çok etkiliyor. Türkiye’de 2010 yılında kömürlü santrallere bağlı toksik kirliliğe maruz kalınmasından dolayı 79 bin yaşam yılı kaybı ve 7 bin 900 erken ölüm yaşandı. Bu oran, trafik kazalarında hayatını kaybeden insanların oranının yaklaşık iki katı.
Kömürlü termik santraller, hali hazırda iklimi değiştiren karbondioksit (CO2) salımlarının da en büyük kaynağı. Bu şekilde kömür yakmaya devam edersek yıkıcı iklim değişikliğinin de nedenini yaratmış olacağız. İklim değişikliği nedeniyle hayatını kaybeden insan sayısı önümüzdeki dönemde yüzlerden binlere çıkacak.
Bu yılın temiz hava yılı olması gerekiyor. Buna rağmen politikacılar ve şirketler henüz proje ya da planlama aşamasında olan bu 80’in üzerinde yeni kömürlü santral planını durdurmak için herhangi bir politika geliştirmiyorlar. Bu nedenle kömür sektörü on yıllarca daha öldürme lisansı almaya devam edecek. Kömürden gelen bu ölüm çanları bir an önce sona erdirilmeli. Greenpeace, dünyanın pek çok yerinde ve Türkiye’de diğer sivil toplum kuruluşları ile birlikte yüzlerce kömür santrali projesinin sonlandırılmasına yardım etti. Ancak daha fazlasına ihtiyaç var. Karar vericilerin, dünyanın en ölümcül enerji kaynağını ortadan kaldırmak için harekete geçmeleri gerekiyor. Çözüm ise ‘enerji devrimi’nde. Greenpeace, Türkiye’nin enerji geleceğinde kömürden temiz enerjilere geçilen bir senaryo geliştirdi. Temiz bir enerji sistemi, iklim ve halk sağlığı için çok daha faydalı. Ayrıca temiz, sürdürülebilir enerji ve binlerce yeni istihdam ve iş olanakları yaratacak.
Şimdi karar vericilerin kömürden vazgeçmeleri ve temiz bir hava ile enerji geleceğine doğru geçişte önderlik etmelerinin zamanı. Bugün gezegeni iyileştirmek ve herkesin hayat kalitesini artırmak için en doğru zaman.”
Okuduğunuz yazı, Türkiye raporunun girişi. Uyarıyor ve yaşamımıza sahip çıkmamız gerektiğini hatırlatıyor.
BURSA HAVASI KİRLİ
Bakın Vedat Sezer nelere dikkat çekiyor; “Gerek araçlardan çıkan emisyon, gerekse bedava dağıtılan ucuz ancak kükürt oranı yüksek kömürlerin yakılması ile Yıldırım, Kestel ve Gürsu ile Osmangazi’nin pek çok mahallesinde hava kirliliği bazı akşamlar (soğuk gecelerde daha yoğun) ciddi boyutlara ulaşıyor. Şimdiye dek, Nilüfer’de kokusu duyulurdu; ancak, görülmezdi. Artık, hava kirliliği, Nilüfer’de de görülmeye başlandı. Eczacı ve hekim dostlarımızın verdiği bilgiye göre nefes darlığı, astım gibi rahatsızlık şikayetiyle hastanelere başvuru sayılarında artış yaşanıyor. İl Çevre Müdürlüğü verileri, normalin 3-4 katının da aşıldığını gösteriyor. Valilik tarafından önlem alınması gerekiyor. Önlem alınmadığı taktirde toplu ölüm vakaları olabilir.
Bu hava kirlilik düzeyine hemen erişmedi Bursa. Orhaneli Kömürlü Termik Santralı çalıştırılıyor. Trafiğe her gün onlarca araç giriyor ve yetmezmiş gibi 80-100 bin konutun bir yılda yakacağı kömürü, 1 günde yakacak olan Demirtaş OSB Kömürlü Termik Santralı için ciddi adımlar atılıyor. ÇED süreci devam ettiriliyor.
Konunun TBMM gündemine taşınması, gerekebilir.”
Evet dostlar, Bursa’da artan kirlilik için adım atmak gerekiyor.
Türkiye’nin 21’nci yüzyılın akıllı enerji çözümlerine uyum sağlaması ve kömür gibi 19’uncu yüzyıldan kalma enerji türlerini ait olduğu yerde, yani geçmişte bırakması gerekiyor.